DOĞRU YOLA GÖTÜREN KİTAP 6
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd âlemlerin Rabbi, Maliki, ölümü ve hayatı biz kullarının hangisinin daha iyi amel işleyeceğini belirlemek için yaratan, yolundan gidildiği takdirde emniyetin elde edildiği Allah (cc)’a aittir.
Salat ve selam rehberimiz ve önderimiz, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (sav)’e onun ehli beytine, dinin yaşanması konusunda bizlere örneklik teşkil eden Ashabına, bugüne kadar yaşamış ve yaşamakta olan tüm Müslümanların üzerine olsun ,
Bir önceki yazımda kuranı kerimin Furkan sıfatını açmaya çalıştım şimdi son sıfat Şifa açmaya çalışacağım inşallah
Kuranı kerim insanın hem kalbine hem de bedenine bir şifadır
Maalesef bugün toplumumuzda kuranın sadece bedene şifasını insanlar biliyor ama kalblere olan şifasını iman ettikleri kuranı araştırmadıkları anlamak için okumadıkları için bilmiyorlar o yüzden kurandan gerçek manada faydalanamıyorlar.
Peki bedensel olarak nasıl kuran dan faydalanıyoruz: ya çocuk yatmıyor bi okusana cok ağlıyor bi okusa başim ağrıyor bi okusana nazar deydi galiba okusana evet kuran bunlara şifadır ama sadece şifayı bedenden görürsek ozaman gerçek manaya ulaşamayız çünkü kuran ilk önce kalplere şifadır.
Eğer hastalıklı olan kalblerimizi ALLAH cc kelamı olan kuranı kerimle tedavi etmez isek ALLAH muhafaza dilimizle müslüman olduğumuzu söylesek te İndallahta kabul edilen bir iman olmaz buda kişiyi mümin yapmaz
“Ey kalbleri halden hale evirip çeviren Allah’ım, benim kalbimi de dinin üzere sabit kıl.”(Tirmizi/Deavat/125)
ALLAH rasulu Devamlı dönen değişkenlik gösteren bir kalbin her zaman hastalık lı olacağını bildiği için bu konuda ALLAH cc yardım istiyor
Kuran kalblere nerde şifa oluyor nasıl şifa olur.
Kuran= küfre, şirke, imansızlığa, zülme ve şüphelere şifadır ki bunlardan insanı arındırır tevhid ehli bir Müslüman yapar.
Müslüman olanlara ise= kibir , gurur, riya, ucub, nifaka, istiğna(kendi kendime yeterim) ,gaflete, gevşekliğe, karşı bir şifa kaynağıdır.
Yunus 57- Ey insanlar, size Rabbinizden bir öğüt, kalplerdeki hastalıklara bir şifa, inananlara yol gösterici ve rahmet gelmiştir.
Ey insanlar, size, Rabbiniz katından Kur’an geldi. O, sizin için bir Öğüttür. Sizleri, Allah’ın cezalandırmasıyla uyarır ve Allah’ın azabından korkutur. O Kur’an kalbinizde bulunan cehalet ve şüphe hastalıklarına karşı sizin için bir şifadır. O, müminler için, helali haramdan ayırt eden bir doğru yol rehberi ve Allahın, yarattıklarına gönderdiği bir rahmettir. Bu rahmetiyle kullarını sapıklıktan çıkarır. Doğruluğa sevkeder ve onları helak olmaktan kurtarır.
Evet, Kur’an-ı kerim müminler için bir şifadır. Allah, onun vasıtasıyla cahillerin cehaletini giderip onları cehalet ve inkârın karanlıklarından kurtarır. İlmin ve îmanın aydınlığına çıkarır. Kalblerinde bulunan şüpheleri ve Şeytanın vesveselerini giderir.
Kâfirler ise Kuran-i Kerim’in bu aydınlatıcı nurundan ve manevi hastalıkları tedavisinden mahrumdurlar. Onlar buna inanmadıklarından ve emir ve tavsiyelerini tutmadıklarından Kuran onlara şifa vermez. Nuruyla onları aydınlatmaz(taberi)
Kuranın kalbe değil de sadece bedene şifasından sebeblenen bu topluma baktığımızda kalbleri kararmış akılları köleleştirilmiş bedenleri esir edilmiş emperyalist düşünürlerin kölesi haline gelmiş en kötüsü hala kendisini islam üzere olduğunu iddaa eden ve kendisine hak davetçilerinin tebliğine de maalesef bir çoğu kayıtsız kalıyor cehaletin karanlığı dünyaya olan aşırı bağlılığı köleleşmiş akıllarını kullanmaya çalışmadıkları ve duydukları ayetlerinin üzerine düşünmedikleri için kuran onların kalblerine şifa olmuyor hep karanlıkta kalıyorlar.
İsra 81- (Ey Muhammed!) De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur.”
isra82- Biz Kur’ân’dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır
Hak geldi batıl yok oldu Gerçekten batıl, daima yok olmuştur. Hz. Muhammed’in peygamberliği ile hak dinin gelmesi anından itibaren gerçekten kâfirlik ve Allah’a ortak koşmanın yok oluşu başlamış cehalet karanlığının yerini ilmin nuruna tevhidin aydınlığına kavuşmuştur
Hak ne ile geldi, denecek olursa, işte cevabı şudur: Biz Kur’ân’dan öyle âyetler indiriyoruz ki, müminler için şifa ve rahmettir. Burada dünya türlü türlü kaygı ve hastalıklar, bela ve sıkıntı ile dolu bir hastahaneye, Peygamber bir doktora, Kur’ân da şifa verici ilaç ve yeterli gıdaya benzetilmiş oluyor. Şüphe ve iki yüzlülük, kâfirlik ve uyuşmazlık, zulüm ve haksızlık, hırs, ümitsizlik, cahillik, taklid, bağnazlık, kötü niyetli olmak gibi ahlâkî ve sosyal, psikolojik hastalıklara karşı Kur’ân’ın şifa ve rahmet olduğu kesin bir gerçektir.
Kuranın sıfatlarını anlatırken aslında islam dinine giren bir Müslüman iman ettiği kuranı kerim hayatının yaşarken hiçbir boşluk olmayacağı hayatının her alanında karşılaşacağı bilgilerin onun içinde yer aldığını hayatının bunun üzerine inşa etmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım.
Yine bu Kuranın sıfatlarını İbrahim Suresi 52. Ayette şöyle sıralanmıştır.
”İşte bu Kuran insanlar kendisiyle uyarılsın diye Allah’ın tek bir ilah olduğunu bilsinler diye, birde akıl sahipleri öğüt alsınlar diye bildirdiğimiz bir kitapdır.”
1-) İnsanlar yalnış yaptıklarında uyarılması bu yasaktır ya da bu farzdır diye uyarıcı olarak indirilmiştir.
2-) Allahın tek bir İlah olduğunu bilip O’ndan başka ibadeti hak eden hiçbir İlahın olmadığını öğrensinler diye indirilmiş bir kitap olduğu anlatılmaktadır.
3-) İnsanlar içerisindeki kıssalardan vaad ve tehditlerden öğüt alıp Rablerine doğru bir yol tutsunlar diye indirilmiştir.
Allah azze ve celle Kur’an-ı gereğince tanıyıp bu sıfatlarından faydalanmayı nasip etsin. amin