SÜRDÜRÜLEBİLİR İMANIN ÖNEMİ
BİSMİLLAHİ RAHMANİ RAHİM
Hamd alemlerin rabbi rahman,rahim ve din gününün sahibi olan ALLAH(cc) mahsustur.salat ve selam hz.muhammed(sav),aline,ashabına ve bütün müminlere ve müminelere olsun
Müslümanın dikkat etmesi gereken konuların başında imanın gerektiği tavrı ve coşkuyu kulluk sahasında azalmaması ve kaybetmemesi gelmektedir.Resulullah (sav) bir hadisi şerifinde :
Elbisenin eskidiği gibi iman da eskir ve yıpranır.imanınızı yenileyin.ashab sordu:ey ALLAH’IN resülü iman nasıl yenilenir.KELİME-İ TEVHİD(lailahe illallah)ile
İmanın eskimesi tehlikesi o zaman ashab için ihtimal olduğu gibi bu günkü Müslümanlar icin de ihtimaldir.ilk imanla beraber oluşan coşku,heycan,azim,gayret zamanla azalması sözkonusu bu duruma karşı tedbir alması her Müslüman için elzemdir.
İman edenler İçin hala vakit gelmedi mi ki, kalpleri Allah’ın zikrinde ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir zaman geçmiş ve kalpleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar.(hadid 16)
İbni Mübarek Zühd’ünde Ameş’den şöyle nakletti: Rasulullah (s.a.) in ashabı Medine’ye gelince, daha önce geçirdikleri sıkıntıların ardından daha müreffeh bir hayata kavuştular. Sanki önceki gayret ve ciddiyetlerinde bir gevşeme oldu. Bunun üzerine “İman edenlerin Allah’ı ve Hak’tan ineni zikir için kalplerinin ürpermesi zamanı hâlâ gelmedi mi?” ayeti (16. ayet) indi. İbni Mes’ud’dan da benzeri rivayet olundu ve o “Müslüman olmamız-
la, bu ayetle itab olunmamız (azarlanmamız) arasında sadece dört sene vardır.” Dedi.] İbni Abbas da “Allah bizi on üçüncü senenin başında itab etti.” Dedi(tefsirul Münir)
iman etmek son nefese kadar imanı götüreceğin anlamına gelmez. elmalılı h.yazır(rah aley)şöyle açıklıyor: Yeni imana gelen kalplerde ilk duyguların vicdanlara çarpışı kuvvetli ve bu yüzden muhabbet neşesi şiddetli olsa da, gerek bilgi ve gerek imanın gerektirdiği şeyin tatbikatı itibariyle olgunluğa ulaşmış bir kalp gibi yüksek faziletlere eremez, yaptığı işlerde ve gösterdiği tepkilerde usulüne uygun ve normal bir hareket tarzına sahip olamaz Nitekim uzun zaman geçmesiyle duygular kocayarak neş’e s ini kaybeder. Arzulara gevşeklik ve kalbe katılık gelir ve bu kanun ruhundan dolayı ferdler gibi cemiyetler de dinî neşelerinde bir başlangıç çocukluk, gençlik, rüşd, kemâl ve olgunluk sonra da kocamak ve ihtiyarlık gibi tavırdan tavıra çeşitli devirler y a şar. Bu suretle kocayan cemiyetler ancak neşenin yenilenmesi yoluyla, öldükten sonra dirilme gibi yeniden hayat kazanarak varlığını devam ettirebilir ve yine o suretle gelişmesini sağlayabilirler.
Bu yenilenme sağlanmasa ALLAH(cc) muhafaza buyursun Yahudi ve hiristiyanlarda oluşan imanı sonanakadar taşıyamama yarıda bırakma,yorulma,usanma kuvvetle muhtemeldir.hadiste resulullah (sav) buyuruyor: “Müslümanlarla Yahudiler ve Hrıstiy anlar’in meseli (yânı Allah’a ve peygamberlerine karşı bunların durumlarının benzeri) şu adamla işçilerinin meseli gibidir:
Adam bir topluluğu, geceye kadar kendisine iş işlemeleri şartı üzere belli bir ücretle ırgat tuttu. Fakat bunlar günün yarısına kadar o kimse için çalıştılar da:
— Senin bize vermeyi şart kıldığın ücrete bizim ihtiyâcımız yoktur. İşlediğimiz iş bâtıldır, dediler.
Müste’cîr bunlara:
— Çalışmalarınızı boşa gidermeyin, işinizin geri kalanını tamamlayın da ücretinizi tastamam alın, dedi.
Onlar çalışmaktan çekinip, işi terkettiler. Müste’cîr de onlardan sonra başkalarını (Ebû Zerr ve Ebu’l-Vakt’ten başkalarının rivayetinde: İki ücretli topluluğu) ücretle ırgat tuttu ve bunlara:
— Şu gününüzün geri kalan zamanını siz tamamlayın da şunlara şart kıldığım ücrete sizler hakk kazanın, dedi.
Bu defa bunlar çalışmaya koyuldular. Nihayet ikindi namazı vakti olunca, bunlar da:
— Şimdiye kadar işlediğimiz iş bâtıldır (bir ücrete tâbi’ değildir). Bu iş senin olsun ve bu hususta bize vermeyi şart ettiğin ücret de senin olsun, dediler (çalışmadılar).
Müste’cîr bunlara da:
— (Öyle yapmayın) işinizin geri kalanını tamamlayın(d& ücretinizi alın). Gündüzden geri kalan ancak az bir şeydir, dedi.
Fakat onlar çalışmayı kabul etmediler. Müste’cîr bunların günlerinin kalanım tamamlamak ve kendisi için çalışmak üzere bir topluluk daha ırgat tuttu. Bunlar güneş batıncaya kadar evvelkilerin günlerinin kalanında çalıştılar ve evvelki iki kaafile işçinin ikisinin ücretlerini tamam aldılar. İşte bu, müslümânlann ve bu nurdan kabul ettikleri şeyin meselidir”
O zaman imanı yenilemek hergün daha iyi bir Müslüman olmak adına çalışmak umduğuna ulaşmak korktuğundan emin olmak için çok önemli ateşin yanmasının devam etmesi adına sürekli takviye etmen gerekir.takviye etmezsen sönmeye kısa bir zaman sonra yüztutar.imanı hergün takviye etmek adına bir çalışma her Müslüman olduğunu söyleyeni beklemektedir.elmalılı rah.aley: İmân, önce bilgi ve sevgi gibi iki ruh hâlini ihtivâ eder. Sonra da Hak Teâlâ tarafından gelen emir ve nehiylere göre hayırlı işlere teşebbüs etmeyi ve güzel ahlâk ile ahlâklanmayı gerektirir.
Ey iman edenler, Allah’a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin(nisa 136)
Elhamdulillahi rabbilalemin selam aleykum
Tevfik ALLAH TANDIR