HAMD ALLAH’A (CC) MAHSUSTUR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Allah(cc) zatı celaline, azim olan egemenliğine yaraşır biçimde sonsuz hamdler O’na mahsustur. Salat ve Selam Hz. Muhammed (sav)’e, Aline, Ashabına bütün Mü’minlere olsun İnşaAllah.

Kur’an-ı Kerimi ilk açtığımızda ve ilk ayet Allah (cc) hamd ile başlamaktadır. Fatiha da ilk gördüğümüz ayetin veya Kur’an’la ilk temas kurmaya başladığımızda Allah(cc) hamdin kendisine ait olduğunu bildiriyor. Fatiha aynı zamanda Kur’an’ın özeti olduğunu söyleyen ilim sahipleri de vardır. Bu sebeple Ümmül Kur’an olan bir ismi de mevcuttur. Yani Kur’an’ın anası demektir. Kur’an Fatiha’da ki kalın çizgilerin tafsilatını içermektedir. Fatiha’da ki ilk ayetin hamdın Allah (cc)’ya ait olduğunu bildirmesi bu hamd neden, niçin Allah (cc)’ya yalnız, sadece olması gerektiğini Kur’an tafsilatını işlemekte. Fatiha’da ki kalın çizgiyi tafsilatlandırmaktadır. Peki hamd ne demektir.

Hamd; Ta’zim yönüyle güzel bir şekilde Allah’ı (cc) methetmektir. (Muhammed Ali Sabuni, Ahkam Tefsiri, c1)

Kurtubi; Arap dilinde hamdın anlamı, mükemmel bir surette methetmektir. Hamd kelimesinin başına “el” eki takılması hamd çeşitlerinin hepsini ihtiva etmesi içindir. Bütün çeşitleri mutlak medhin tümüne layık olan yalnız Cenab-ı Hakk’tır. Yermenin aksi olan hamd şükür kelimesinin daha sümüllüdür. Şükür bir nimet karşılığında yapıldığı halde, hamd ister nimet olsun ister olmasın yapılır.

Taberi; Hamd ile şükrün aynı anlamı ifade ettiklerini söyler. Zira hamd bir kimseden bir iyilik görmeden de onun vasıfları sebebiyle yapılır. Şükür iyilik yapana, yaptığı iyilikten dolayı sena edilir.

Yani hamd övmek demektir. Methetmektir. Günümüzde insanlar kendi aralarında övme, methetme olgularını kullanırlar. Mesela; bir kişinin kuvvetli oluşu, gözü kara oluşu gibi vasıflarını, falanca ne kadar yiğit, cesaretli derler. Veya fiziki güzellik sebebiyle bu vasıflar insanlar arasında övülür veya fakire yardımı, insanlara yardımı sever biri bu vasfından dolayı ne kadar cömert, mert denir. Allah (cc) hamd etmek, Allah (cc) mükemmel, isim, sıfat, fiillerinin tecellilerini bilerek o üstün vasıflardan dolayı övmek hamddır.

Örneğin; bir bahçeniz olsa bakçedeki ağaçların, toprağın gelişimi, oluşumunda semaratlar alacağınız seviyeye gelmesinde Allah (cc) isimlerin tecellilerini görmeniz sonucu  Allah (cc) övmek hamddır. Bahçedeki mahsulü, Allah(cc) rızası doğrultusunda kullanmak, dille ve kalple de sena etmek şükürdür.

Başta söylediğim gibi Fatiha’daki  kalın çizginin, Kur’an tafsilatlandırır. Hamd Allah(cc)’ya mahsustur. Çünkü;

“Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih eder. Mülk O’nundur. Hem (övgü) de O’nundur. O her şeye gücü yetendir.”(Teğabun 1)

Bu üstün vasıfları görüp, bilip övmekten, hamd etmekten başka bir sonuç çıkmıyor. Rasulullah (sav) buyuruyor;

“La İlahe İllallah cennetin ücretidir. Hamd cennetteki nimetlerin ücretidir. Kul ne kadar hamd etse o kadar nimetleri fazlalaşır.”

“Gökte ve yerde ne varsa Allah’ı tesbih eder. O Aziz, Halimdir.”(Saf 1)

Bazı Alimler teşbihinde hamd olduğunu söylemişler. Yani mahlukatın tamamı Allah(cc) lisanı hal ile hamd eder. En çok cansızlar alemi hamd eder. Maddenin en büyük parçasından, en küçük parçasına kadar yani atomların içindeki elektron ve protonlar saniyede milyonlarca sefer Allah’ı(cc) hamd eder.

İkinci olarak; bitkiler alemi hamd eder.

Üçüncü olarak; hayvanlar alemi hamd eder.

İnsanlık alemi de Allah (cc)’ya hamd eder. Diğer varlıklara göre insanın hamdı daha azdır. Ama Allah (cc) katında en değerlisidir. Çünkü insan şuurlu, bilinçli hamd eder. Kainatı veya Allah(cc) yarattığı mahlukatın üzerinde tefekkür ederek Allah (cc) mükemmel isim ve sıfatlarını görüp bu üstün vasıflardan dolayı Allah (cc) hamd ederler. Allah (cc) kitabında Mü’minleri tanımlarken, tefekkür edeni basiret sahibi olarak niteler. Münafık ve kafirleri tanımlarken tefekkür etmeyen, görmeyen, işitmeyen olarak niteler. O zaman bizim tefekkürden ne kadar nasibimiz varsa imandan, hamdden o kadar nasibimiz var demektir. Tefekkürden ne kadar uzaksak Allah (cc) muhafaza küfür ve nifaka o kadar yaklaşırız.

“O Allah’tır. O’ndan başka hiçbir İlah yoktur. Dünyada da, ahirette de hem O’na mahsustur.” (Kassas 70)

Hamd öyle bir ibadet ki, ahirette dahi devam ediyorsun. Dünya oruç, namaz, hamd v.b. ibadetler mevcut. Hamd Ahirette dahi Mü’minler Allah (cc) hamd edecektir. Namaz, oruç, zekat, hac ahirette yok. hamd devam ediyor.

“Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: “Bizi buna ulaştıran Allah’a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik. Andolsun, Rabbimiz’in elçileri hak ile geldiler.” Onlara: “İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir” diye seslenilecek.”(Araf 43)

“Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir.”

Derler ki: “Bizden hüznü giderip yok eden Allah’a hamd olsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.” (Fatır 33-34)

Ayetlerde gördüğümüz gibi Ahirette dahi Mü’minler Allah(cc) hamd edecek. Hamd böyle bir ameldir.

Allah (cc) kendisine çok hamd eden kullarından eylesin. Amin.

Tevfik Allah’tandır.