EL-KERİM ESMASI

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah(C.C)’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Kerim; mahlukata karşılıksız ve bol nimet veren, kusurları ve ayıpları örten, tevbekarları afv eden ve bağışlayan, ihsanı çok ve devamlı olan, işleri övülmeye layık olan, şeref ve fazilet sahibi olan, ayıp ve kusurlardan münezzeh olan demektir.

Ekrem ise; yine Allah’ın ismi olarak Kerim kelimesinin ism-i tafdilidir. Yani en mükerrem, sonu olmayan kerem sahibi demek olup Yüce Allah’ın üstünlüğünü ifade etmektedir.

TAFDİL: Bir şeyi üstün kılmak. Birisini ötekisinden mühim görmek. * Gr: Bir şeyi “en üstün, daha üstün daha çok, en iyi, daha iyi” gibi mânâ ifâde etmesi için mukayese ve üstünlük gösteren ismini söylemek ki, buna “ism-i tafdil” denir.

El-Kerim sıfatı; Kur ‘an-ı Kerim’de Allah için sıfat olarak zikrolunduğu gibi Cebrail, Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed ve başka varlıklar içinde kullanılmıştır. Yüce Allah’a sıfat olarak iki ayeti kerimede zikrolunmaktadır;

Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir.( Alak Suresi:3)

Her kim şükrederse sırf kendi lehine eder, her kim de küfranda bulunursa şüphe yok ki Rabbim Ganiydir, Kerimdir.( Neml Suresi: 40)

Bu ayatlerde görüldüğü gibi insanın nankörlüğüne rağmen Yüce Allah’ın insanlara nimet vermesi ihsanlarda bulunması Yüce Allah ın kerem sıfatının tecellisidir.

Oysa insanın bu sonsuz nimetler karşısında nankörlük değil hamd şükür ve itaat ile teslimiyette bulunması gerekir. Bu insan için kurtuluştur gereklidir.

Yüce Allah’ın El-Kerim sıfatı, El- Ekrem şeklinde de bir ayeti kerimede geçmektedir. Okuyalım:

Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir.( Alak Suresi: 3)

Bu ayet O’nun sınırsız ve mutlak kerem sahibi olduğunu göstermektedir. Ayette “Rabb in en büyük kerem sahibidir” bu isim mutlak olarak zikredilmekte ’’falandan daha kerem sahibidir’’ denilerek herhangi bir sınırlama yapılmamaktadır.

Bu ifade O’ndan daha üstün bir kerem sahibinin bulunmadığını kerem konusunda hiçbir eksikliğinin olmadığına işaret etmektedir.

İnsanlardaki kerim sıfatı cüz-i olarak bulunup o dahi yüce Allah’ın Kerem’ indendir.

EKREM VE KERİM ARASINDAKİ FARK

İmam kurtubi şöyle der. Ekrem Allah ın zatıyla ilgili kerim ise O’nun fiiliyle ilgili bir sıfattır. Her iki kelimede ke-re-me kökünden türemiştir.

Allah’ın cömertlik ve kerem sıfatlarına ne kadar baksan ve onları farklı görsen de sonuçta cömertlik, Allah’a ve O’nun, ilk yaratılış dönemindeki (ki bu, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların altı günde yaratıldığı dönemdir) yaratma gücünden kaynaklanmakta ve ona dayanmaktadır. (cömertlik=ekrem)

Kerem ise bu altı günden sonra ortaya çıkan ve hala devam eden nimetlerle alakalıdır. “O, her gün bir iştedir. “( Rahman Suresi: 29) ayetinde bu anlama işaret edilmektedir. Yüce Allah’ın o üstün gücünden kaynaklanan nimetler her gün ve her vakitte kullarına ulaşmaktadır. Bu nimetler ardı ardına kullara gelmeye devam etmektedir. Bu durum Allah’ın Kerim oluşunun bir özelliğidir. İlk yaratılış dönemindeki hayır ve nimetler ise O’nun cömert oluşunun bir özelliğidir.( Kurtubi, “el-Esna fi şerhi esmai’l-llahi’l-hüsna”, 1/131-132)

EL KERİM SIFATININ TECELLİLERİ

Her canlı lisanı haliyle el Kerim ismini zikrettiğini görürüz ta ki en küçük en muhtaç canlılardan en büyüğüne en ihtiyaç sahibine rızk veriliyor karıncasından bakterisine boğasından filine çiçeğinden ağacına kadar nimet ihsan ediliyor. Ve bunların ihsan edilmesinin sebebi yine SENSİN

Her sıkıntı musibet sahibine ummadığı yerden derman olunuyor. Dertler günahlara kefaret oluyor , onları temizliyor. Mahşer günü en büyük dert günahlar değil midir ? Bu kanun el Kerim sıfatının tecellisidir.

Senin için doğan güneş, patlayan tohum, yeşeren bitkiler, yumurtlayan tavuk ,süt veren inek, bal yapan arı ,binlerce nimette senin ne payın ne katkın var. Allah CC vermese sana bu nimetleri kim verebilir.

Birde kendimize bakalım. Sana bu gözü kim verdi , kulağı kim verdi, dilini nereden buldun ne verdin de aldın ne kadar ücret ödedin. El Kerim olan Allah’tan başka bunları sana kim verebilir bir düşün.

Gözümüzün kıymeti nedir? Karşılığında dünyalar verilse kabul eder misiniz? Cennet nimetlerini göremedikten Allah(C.C) cemalini efendimizin mübarek yüzünü göremedikten sonra cennetin hali bize ne olur. Ebediyen verilen bu göz ve diğer azalar ve duyguları bir düşün bunlar El Kerim olan Allah’tandır. Karşılıksız bağışlaması bir günaha bir , bir sevaba en az on olması bu kanun el Kerim sıfatındandır.

Ebu Zer’ den rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz ben, cennete en son girecek kimseyi de, cehennemden en son çıkacak kimseyi de bilmekteyim. Bir adam getirilir ve: “Ona küçük günahlarını gösterin” denilir. Bunun üzerine ona küçük günahları gösterilir ve: “Sen falan gün şöyle şöyle yaptın; filan gün şöyle şöyle yaptın” denilir. O: “Evet” der. Çünkü yaptıklarını inkar edemez. İşlediği büyük günahların da kendisine gösterileceğinden korkar. Ancak ona: “Her kötülük yerine sana bir iyilik verildi” denilir. Bunun üzerine adam: “Ey Rabb’im! İşlediğim daha büyük kötülükler vardı; onları burada göremiyorum” der. Ebu Zer der ki: “Bu söz üzerine Hz. Peygamber’in güldüğünü gördüm. Öyle ki, azı dişleri görünü yordu.( Müslim, İman, 190)

En önemlisi şu kısacık hayattaki kusurlu ve eksik ibadetlerimize karşı ebedi bir cenneti veriyor hak ettiğimizden mi? Elbette değil vermesi Kerim olmasındandır.