CENNETE GİRMEK İSTEYENLERE!

Hamd Alemlerin Rabbi, Rahman Rahim din gününün sahibi Aziz, Cebbar, Kahhar plan ALLAH(CC)’a mahsustur.

Salat ve Selam Alemlere Rahmet olarak gönderilmiş, örneğimiz, önderimiz, Hatemul Enbiya Hz. Muhammed(sav)’ e, aline, ashabına ve ehline de selam olsun.

Ahiret saadetini isteyen herkesin dikkatle okuması gereken bir hadisi nakledeceğim İNŞAALLAH.

Muaz Bin Cebel (r.a) şöyle demiştir;

“Ey ALLAH’ın Resulü bana cennete girmemi sağlayacak ve beni cehennemden uzaklaştıracak bir iş, bir amel söyle” dedim.

“Çok büyük bir şey istiyorsun. Ancak bu ALLAH(CC)’ın kolay kıldığı kişi için pek kolaydır. Hiçbir şeyi ortak koşmadan yalnızca ALLAH(CC)’a kulluk edersin. Namazı dosdoğru kılarsın. Zekâtı verirsin. Ramazan orucunu tutarsın. Gücün yeter, imkân bulabilirsen haccedersin.” Buyurdu.

Sonra sözüne devam ederek “ Şimdi sana hayır kapılarını haber vereyim mi? Oruç kalkandır. Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahın azabını hafifletir. Kişinin gece yarısı kıldığı namazda günahı yok eder.” Buyurdu.

Bundan sonra Rasulullah(sav) “Korkuyla ve umutla Rablerine kulluk ettikleri için vücutları yataklarından uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan ALLAH(CC) yolunda harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez.” (Secde 16-17) ayetini okudu.

Ondan sonra Rasulullah(sav) “ Sana bütün işlerin başını, onun direğini ve doruk noktasını bildireyim mi? dedi.

Ben “ Evet bildir, ey ALLAH(CC)’ın Resulü!” dedim.

“İşin başı İslam, direği namaz, zirvesi cihaddır.” Buyurdu.

Sonra “ Sana bütün bunların kıvamının kendisine bağlı olduğu şeyi, can damarını bildireyim mi?” dedi.

Ben “ Evet bildir ey ALLAH(CC)’ın Resulü(sav)!” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) dilini tuttu ve “Şunu koru!” buyurdu.

Ben Ey ALLAH(CC)’ın Resulü(sav)! Biz konuştuklarımızdan da sorgulanacak mıyız?” dedim.

ALLAH(CC) Resulü(sav)” Annen yokluğuna yansın ey Muaz! İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin ürettikleridir!” buyurdu.

Bu hadiste cennete girmeyi sağlayan ve cehennemden uzaklaştıran salih ameller sayılmaktadır. Bu çok önemli bir şeydir. Çünkü Yüce ALLAH(CC) insanların cennete girmeleri ve cehennemden kurtulmaları için peygamberler göndermiş ve kitaplar indirmiştir. Bundan dolayı Rasulullah(sav), Muaz’a “ Çok büyük bir şey sordun.” Demiştir.

Rasulullah(sav)’ın Müslümanı cennete götürüp cehennemden uzak tutacak amel olarak İslam’ın beş şartını sayması, her şeyden önce, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşabilmek için İslam’ın esaslarının yaşanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Yine peygamberimiz hayır yollarını bildirdikten sonra “ işin başı İslam’dır.” Tespitinde bulunması, hem kötülüklerden uzak kalmak hem de hayır ve iyiliklere kavuşabilmek için temelde İslam’ın vazgeçilmez şart olduğunu iyice vurgulamak içindir. Çünkü İslam olmadan ne din binası ne de toplum ve ümmet yapısını ayakta tutmak mümkündür. Namaz bu temelin varlığının ispatı, cihad ise o temel üzerinde yapılabilecek ihya hareketlerinin ortak adı ve zirvesidir.

Rasulullah(sav) bütün bu söylediklerinin can alıcı noktası olarak mübarek dilini gösterip “ Şunu koru!” buyurması ise, bir Müslümanın dünya ve ahiret hayatını temelden etkileyen şeyin dil olduğunu ifade etmektedir. Bugün Müslümanlar arasındaki bir takım olumsuzlukların asıl sebebinin gereksiz sözler, gevezelikler, yanıltıcı propagandalar, saptırmalar ve yanıltmalar olduğu açıkça görülmektedir. Buna eğitim sistemleri, kitle iletişim araçları da katıldığı zaman, dili korumanın millet ve ümmet hayatı için ne anlama geldiği kolaylıkla anlaşılmaktadır.

Muaz Bin Cebel (r.a), insanların söylediklerinden dolayı sorumlu olacaklarını elbette biliyordu. O “ Biz konuştuklarımızdan da sorumlu tutulacak mıyız? Derken aslında, “ Her sözümüzden sorumlu tutulacak mıyız?” demek istemiştir. Rasulullah(sav) ise gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koymuş, insanları cehenneme yüz üstü sürükleyen şeyin dillerinin ürettikleri yani söyledikleri olduğunu bildirmiştir.

O halde dili korumak basit bir organa sahip çıkmak demek değildir. Bu, dünya ve ahiret mutluluğuna sahip çıkmak ya da o mutluluktan vazgeçmek anlamına gelmektedir. Bu yüzden iş son derece ciddidir.

Rabbim bizleri işin ciddiyetine varanlardan eylesin. (AMİN)

Kıpırdama bizden, Tevfik ALLAH(CC)’ tandır.

VELHAMDULİLLAHİ RABBİLALEMİN