DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLCULUK 4

Hamd alemlerin Rabbi ve tek İlahı olan Allah (c.c.) olsun. Selatu selam o alemlere rahmet olarak gönderilen Allahın (c.c.) son rasulü Muhammed Mustafa (sav) e olsun inşaAllah. Evet dönüşü olmayan yolculuk serisine devam ediyoruz inşaAllah. Bu ayki yazım diriliş üzerine olacak.

Ahiret hayatının gerçekleşmesinin en büyük delil ve teminatı , Cenab-ı Hakkın kullarına olan vaadidir.Kuran her nefsin öleceğini, ölümden kaçılamayacağını, öldürenin Allah (c.c.) olduğunu ve sonunda dönüşün yine Ona olacağını pek çok ayetiyle vurgulayarak öldükten sonra dirilişin Allahın (cc) vaadinin bir neticesi olduğunu bildirir. Bu husus bir ayeti kerimede şöyle dile getirilir. “Size vaat edilmekte olan haktır. Hiç şüphe yok ceza ve hesap da mutlaka gerçekleşecektir.”(Zariyat Suresi 51/5-6). Bilindiği gibi bir haberin sıhhati  onu bildirenin doğruluğuna bağlıdır.Şu halde vaadine muhalefeti muhal olan yüce yaratıcı, bütün semavi kitaplarda ve de Kur’an da bir kitap gibi yarattığı şu kainatı kapatıp başka bir gün yeniden açacağını söylüyor. Madem ki söyleyen O dur ve bu mevzunun söz sahibi peygamberlerde buna şehadet ediyorlar ; o halde ahiret hayatının vukuuna kesin nazarıyla bakılmalıdır. “Ey insanlar ! Eğer siz öldükten sonra dirilmekten şüphe ediyorsanız bilinki; Biz sizi ilkin topraktan , sonra bir nutfeden , sonra bir yapışkan hücreden sonra esas unsurlarıyla hilkati tamamlanmış , ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğdem et. Görünümünde bir meniden yarattık ki, kudretimizi size açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir güne kadar ana rahminde durduruz. Sonra da sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız.Sonra güç kuvvet kazanıncaya kadar sizi büyütürüz. İçinizden kimi henüz çocukken öldürülür, kimide hayatın en düşkün biçimine götürülür.Öyle ki daha önce bildiği şeyleri bilmez hale gelir. (Hac 22/5). İşte basit bir nutfeden mükemmel bir varlığın meydana getirilmesi, Allahın (cc) varlığına, birliğine bir delil olduğu gibi ba’s ve haşrın de kati bir delilidir. Nitekim ayet-i kerimenin son kısmında bu böyledir, çünkü Allah (cc) tek gerçektir. Ölüleri O diriltir ve O her şeye kadirdir. Buyurarak bu hususa dikkat çekilir.Ve vaad edilen gün geldiğinde birinci sur ile kıyametin kopmasından Hayy ve Kayyum olan Allahu Tealanın tek kalmasından sonra vakti zamanı gelince Allahu Teala İsrafil (as) ı tekrar diriltecek ve ikince defa sura üflemesine emir buyuracaktır. Bu üfürme ile evvelde ölen tamamı bir anda yeniden dirilecek kabirlerden kalkacaklar ve hesaplarını vermek üzere ilahi huzura sevk olunacaklardır. Ayet-i kerime şöyle buyrulmaktadır ; “ Sonra bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.” (Zümer 68)

İnsanlar dünyanın neresinde ölürse ölsünler İsrafil (as) nefhasını yakın bir yerden duyar gibi aynı şekilde işitirler. Ayet-i Kerimede şöyle buyruluyor. “ Bir çağrıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver. “ ( Kehf Suresi 41).” O gün insanlar o çağrıyı gerçek olarak işitirler işte bu kabirlerden çıkış günüdür.” (Kaf 42). Ruhlar hazırlanmış bulunan bedenlerine yerleşirler, ölüler hayat bulur. Kabirlerden çıkarak mahşere sevk edilirler. Yasin Suresinde bu sahnenin başka bir boyutu sergilenmekte

“Sura üflenince, kabirlerden kalkıp Rabblerine doğru akın ederler” (Yasin 51). Kafir ve münafık olanların akıllarını karıştırdığı için öldüklerini değilde yatmakta olduklarını zannederler. Yalanladıkları şeyi ayan beyan görünce “Eyvah bize derler yattığımız yerden bizi kim kaldırdı” (Yasin 52). Onlar kabir azabının kendilerine dokunduğunun farkında bile olmazlar. Çünkü kabir azabı, daha sonraki şiddetli azaplara göre uyku gibidir. Şaşkınlıkları nispeten geçipte kendierline gelince şöyle derler ; “Rahman olan Allahın vaat ettiği doğrudur demek peygamberler doğru söylemiş” (Yasin 52). Yine dirilişten başka bir sahne bildiriyor Rabbimiz ; “ Kabirlerin içi dışına çıktığı zaman” (İnfitar 5 ). Şüphesiz bu hadise insan aklının çok çok üstündedir. “Andolsun ki sen bundan gafildin işte şimdi senden gaflet perdesini kaldırdık bugün artık gözün keskindir.” (Kaf 22). Ayet-i Kerimede beyan buyrulduğu üzere perde kalktığı zaman bu hadisenin beşer idrakinin fevkinde olduğu görülmektedir. İşte yolculuğun bu sürecinde meydana gelecek hadiseler. Allah (cc) bu yolculuğa azıkla çıkan kullarından olmayı nasip etsin diyelim inşaAllah. Allahın rahmeti hidayeti üzere olanların üzerine olsun İnşaAllah.