UNUTTUĞUN BİR ŞEY VAR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

Kalbin titremiyor mu eskisi gibi, hani o ilk  tevhid, yüreğini yüreğini sardığı zaman var ya, işte o günkü gibi.

Hani durduk yerde gözlerin yaşarırdı, yaşarmıyor mu?

Namazlarının bitmesini istemezdin, çabuk mu bitiyor?

Sabahlara kadar Rabbini tanımak için kitap okurdun, okuyamıyor musun? o içine dolan aşkı başkalarının da yaşaması için  sabırsızlanırdın, ne oldu?

Kainatı temaşa ederdim saatlerce; milyonlarca senedir devam eden düzeni, yıldızlar ve galaksilerin dizaynını, gündüz ve gecenin uyumunu, bitki ve ağaçlardaki ahenk ve estetiği, hayvanlardaki itaat ve hizmeti, denizler, rüzgarlar, yağmurun yağması, bulutların akıp gitmesi, mevsimlerin değişmesi… Ne oldu şimdi?

Hani bu muazzam sanatın, bu mükemmel takdirin, bu muhteşem gücün, bu sonsuz ilmin, bu tükenmez hazineleri, bu eşsiz yaratılışın sahibine bir söz verdin, unuttun mu?

Hani dinlenmeyi istirahati cennete bırakmıştın, yoruldun mu?

Bitti mi, Tamam mı yoksa İslam uygulanır mı oldu?

Yıkıldı mı küfrün bütün kaleleri, çocuklar ölmüyor mu artık, kadınlara tecavüz edilmiyor, ihtiyarlar gülüyor mu? Analar kocaları ve çocukları ile mutlu mu, bombaların yerine huzur yağıyor mu, ağlamalar sadece sevinçten mi, Ne değişti?

Hiçbir şey değişmediyse, sen de ne değişti?  Ne oldu sana? Yoksa,  sol omuzunda; evet evet işte bu, büyük bir ağırlık mı hissediyorsun?! Kalbinin titremesine engel olan, tevhidin ateşini azaltan, gözyaşlarına mani olan, namazlardaki huşuya karışan, okumana, tanımana set olan, azim ve gayretini kıran, tefekkür ve teslimiyetine gem vuran, seni takatsız bırakıp yoran…

Evet bu işte: Günahlar, sahi en son ne zaman tövbe ettin?

Allah Celle Celaluhu’nun vermiş olduğu büyük nimeti en son ne zaman kullandın?

Hatırlar mısın, okula giderken yanımızdan hiç ayırmadığımız bir silgimiz olurdu kokulu, renkli, şekilli, desenli yanlış yazdığımızda hemen silmek için (gerçi ben silgiyi hep yerdim). İşte tevbe de, kalbimizden ve dilimizden hiç ayırmamız gereken bir silgi gibidir. Yanlış yaptığımızda hata yaptığımızda, günah işlediğimizde hemen silmek için.

Tevbe de bir sürü hikmet var, bir sürü nimet var, yeniden başlamak var. Tevbede umut var, rahmet var, merhamet var, sevgi ve huzur var, azim ve gayret var, güç ve takat var, cehennemden azat olmak cennete iştiyak var. Ve en önemlisi Allah Celle Celaluhu’nun rızası var.

Hiçbir şey tevbenin yaptığı etkiyi yapamaz, hiçbir amel tevbe olmadan etkili olamaz.

İşlemiş olduğun günahların sevaba dönüşmesini istiyor musun? O zaman tevbe et bak Rabbimiz ne buyuruyor;

“Ancak tevbe eden inanıp salih amel işleyenlerin; Allah, İşte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Ve Allah, Gafur ve Rahim olandır.”(Furkan 70)

Mü’minleri öldürmekten daha büyük bir günah , onlara işkence etmekten daha zalimce ne olabilir buna rağmen Rabbimiz onları tevbe davet ediyor.

“Şüphesiz inanmış erkeklere ve inanmış kadınlara işkence edip sonra tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yanma cezası vardır” (buruc 10)

O ilk günkü heyecanla kavuşmak için, azim ve gayretini toplamak için mücadele için, huşu için, ilim için, tevhid ateşini harlamak için, ayakların sabit olması için, Allah ve Resul’ünün rızasını kazanmak için… Tevbe et.

Bunca derdin sıkıntının içinde, bunca koşuşturmanın içinde, en çok yapmamız gereken, ama en çok unuttuğumuz şey tevbe etmek.

Allah Celle Celaluhu bizleri samimiyet ve tevbe eden ve tevbeleri kabul olunan kimselerden eylesin…

Selam ve Dua ile…