SÜNNETİN DELİLİ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd âlemlerin Rabbi, Maliki, ölümü ve hayatı biz kullarının hangisinin daha iyi amel işleyeceğini belirlemek için yaratan, yolundan gidildiği takdirde emniyetin elde edildiği Allah (cc)’a aittir.

Salat ve selam rehberimiz ve önderimiz, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (sav)’e onun ehli beytine, dinin yaşanması konusunda bizlere örneklik teşkil eden Ashabına, bugüne kadar yaşamış ve yaşamakta olan tüm Müslümanların üzerine olsun

Bundan önceki yazılarımızda Kur’an’ın delili olarak gösterilen İsra suresi 9 ayeti kelimeyi izah etmeye çalışırken Kur’an’ı Kerimin sıfatlarını hayatımızdaki yerini bu sıfatlarla sıfatlanmadığımızda(onun içindeki emirleri hayatımıza geçirmezsek) Kur’an’ı Kerime imanın olmayacağını belirtmeye çalışmıştık

Şimdide ALLAH(cc) izin verirse sünnetin delili olan Al-i İmran suresi 31 ayeti izah etmeye çalışacağız

De ki: “Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (31)

Ayeti kelimeye genel olarak baktığımızda ALLAH’ı (cc) seviyorsanız diye hitab ediyor tarihten buyana dünyanın geneline baktığımızda ALLAH’ın (cc) varlığını inkar edenler hep az bir topluluk olmuştur ki hiçbir peygamber ALLAH’ın (cc) varlığını ispat etmek için gelmemiştir

Kur’an’ı kerime baktığımızda  en azılı haddi aşan Rablık ve İlahlık iddia eden  firavun nemrut gibi kişilerin bile ALLAH(cc) ı inkar etmediğini görüyoruz

Peki ALLAH’ı (cc)  inkar etmeyen bu insanlar ALLAH(cc) tan nefretmi ediyorlardı? Hayır aksine sevdiklerini iddia ediyorlardı ALLAH(cc) sevmenin sadece dil ile olmayacağını bu sevginin mutlaka bir karşılığı olduğunu  AL-İ İMRAN sur 31 ayette bizlere bildiriyor

Çünkü Sevgi bağlılığı bağlılık itaati getirir

AL-İ İMRAN sur 31.Ayetin sebebi nüzulüna baktığımızda

1=Hz. Peygamber (sav) yahudileri İslâm’a çağırdığında onlar: “Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz. Biz Allah’ı, senin çağırdığından daha çok severiz.” demişler de “De ki: Eğer Allah’ı seviyor idiyseniz…” âyeti ve bu âyet-i- kerime nazil olmuş

2=Hristiyanlar: “Biz Mesîh’e Allah’ı sevdiğimiz için saygı gösteriyor, ta’zimde bulunuyoruz.” demişlerdi de bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu.

3=İbn Abbâs’tan rivayet ediliyor: Kureyşliler Mescid-i Harâm’da putlarını dikmişler, üzerlerine deve kuşu yumurtaları asmışlar, kulaklarına şeffaf kumaşlar koymuşlar onlara secde ediyorlarmış. Hz. Peygamber üzerlerine uğrayıp onları putlarına secde ederlerken görünce: “Ey Kureyş topluluğu, Allah’a yemin olsun babanız İbrahim ve İsmail’in milletine muhalefet ettiniz. Onlar Müslüman idiler.” buyurmuş. Kureyşliler: “Biz bu putlara Allah Tealâ’ya sevgimizden, bunlar bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye tapınıyoruz.” demişler de bu âyet-i kerime nazil olmuş.

1=rivayette Yahudiler

2=rivayette hrıstiyanlar

3=rivayette müşrikler

  Bu üç gruba baktığımızda ALLAH(cc) sevdiklerini yapmış oldukları bütün ibadetleri ALLAH(cc) sevdikleri için yaptıklarını söylüyorlar

Bu ayetle bütün inanç gruplarını ona uymaya, onun gösterdiği şekilde yani sünneti seniye üzere yaşamaya davet etti ve ancak böyle bir yaşayışın, kendi sevgisine ve mağfiretine alamet olduğunu, olacağını bildirdi

Müslümanlardan da (vallahi biz rabbimi seviyoruz) diye yemin edenler vardır. ALLAH(cc) sevdiğini iddia ettiği halde Hz Muhammedin (s.a.s) yolunda olmayan kişi her sözünde, halinde Hz Muhammedin (s.a.v) yoluna ve onun getirdiği hak dine uymadığı sürece bu davasında yalancıdır

Hasan el Basri ve seleften bazıları şöyle der=Bir grup ALLAH’ı (cc) sevdiğini zannetti de ALLAH(cc) onları bu ayetle imtihan etti

İnşallah bir sonraki yazımızda ALLAH(cc)  sevgisinin nasıl olması gerektiğini ve Peygambere itaat’in nasıl olması gerektiğini izah etmeye çalışacağız ALLAH(cc)  anlamayı ve yaşamayı nasip etsin.