GAFLETİN SEBEPLERİ

Hamd maddi, manevi, görüleni, görülmeyeni emsalsiz bir şekilde yaratan, yaşatan ve yöneten Allah(C.C)’a mahsustur.

Salat ve selam son resul önder ve örneğimiz Hz Muhammed (sav)’e ailesine ashabına ve bütün Müslümanlara olsun.

“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendisidir.” (HAŞR 19)

Unutmak hatırlamamak insanı bir vasıftır ancak gereğinden fazlası kişiyi maddi manevi zarara sokar. Buna İslam’da gaflet denir.

Ragıp el isfahani gafleti şöyle tanımlar; uyanıklık ve hafızanın zayıflığından dolayı insanın başına gelen yanlışlıktır.

Cürcani ise şöyle tanımlar; nefsin istediğine uymasıdır.

“Kendi kendine yalvararak ve ürpererek yüksek olmayan bir sesle sabah akşam rabbini an, gafillerden olma.” (ARAF 205)

Allah azze ve celle peygamberine ve onun üzerinden ümmetine razı olduğu durumda olmalarını zikir ve tefekkür hali bunun dışında ise kişi gaflete günaha boş işlere düşmeye mahkumdur. Yine Allah azze ve celle kitabında razı olmadığı kişilerin vasıflarından bizlere örnek veriyor:

“Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz ve işinde aşırı giderek hevesine uyan kimseye uyma.” (KEHF 28)

Bir insanın en büyük zararı Allah’tan resulünden ve ahiretten gaflette olduğu haldir. Bu durumda dünya gelirleri ona katlasa da aslında hiçbir şey kazanmayandır. Çünkü bunlar emel, dünyalık kazanç niyetiyle yapılır ve sadece dünyada kalır ama Allah rızası ve niyeti taşırsa bu yaptıkları ve yapmadıkları amele, sevaba ahiretlik kazanca dönüşür.

Gaflet iki türlüdür; övülen ve yerilen.

Övülen gaflet; günahlardan kötülüklerden ve Allah Azze ve Celle’nin razı olmadığı her şeyden gafil olmak. Buna örnek olarak:

“Hiçbir şeyden haberi olmayan hür namuslu inanmış kadınlara iftira edenlere dünyada da lanet edilmiştir ahirette de ve onlara büyük azap vardır.” (NUR 23)

İşte bu ayetten de anlaşıldığı üzere övülen gaflet kendisine zina iftirası atılmış kimse ya da bazı alimler o kötülüğü duyduğunda duymamazlıktan gelen, o kötülüğe ortak olmayandır demişler. Gerçekten büyük bir ahlak insanın nefsi ve hırsı hep birilerinin açığını gizlisini arar. Fırsatını yakaladı mı hemen yayar, saptırır. İşte buna muhalefet edip nefsini bu kötülüklerden kaçındırmak onları duymamış gibi davranma övülen olması gayet açık. Rabbim cümlemize nasip eylesin bunu.

Yerilen gaflet üçtür;

1- Anlık gaflet; bu gaflet isminden de anlaşıldığı gibi anlık olandır. Bununla Müslüman devamlı karşılaşır ve işin zararını görmeden oradan halden ve sözden kurtulur. Buna bir ayet verecek olursak;

“Takvaya erenler var ya onlara şeytan tarafından bir vesvese doğduğunda (Allah’ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.” (ARAF 201)

2-Tekrarlayan gaflet; Müslümanların günahkarları bu gaflete düşerler şöyle desek daha anlaşılır olur; gaflete devamlı tekrar tekrar düştükleri için sürekli günaha girip durular çoğu şeyi unutan az şeyi hatırlayanlardır. Bunlar, doğru bir şeyi yapmak istediklerinde çok düşünürler çok zorlanırlar.

3-Tam gaflet; kafirlerin içinde bulunduğu gaflettir. Allah’tan ve ahiret gününden tam gaflettedirler öyle ki tam bir hayvan gibi. Niçin yaratıldıklarını niçin yaşadıklarını bilmezler. Allah Azze ve Celle onları şöyle tanıtır bize;

“İnkâr edenler dünya zevklerinden yararlanırlar ve hayvanların yediği gibi yerler onların kalacakları yer cehennemdir.” (MUHAMMED 12)

Gafletin Sebepleri

1.Beden rahatlığı için çalışmak

2.Dünya hayatını arzulamak

3.Günahları işlerken hissizlik normalleşmesi

4.Hevaya uymak nefsi arzularını itibar edip onları elde etmek

5.Oyun ve sporla bedenin sıhhatinin dışında fazlasını yapmak.

6.Rahat etme rahat olma duygusu

7.Boş yani gaflet ehli ile vakit geçirmek yakınlık kurmak.

Bu saydığımız ve daha çok sayacağımız sebepler bizi Allah(C.C)’a verdiğimiz söz ve yüklediğimiz emanete karşı sorumluluğumuzu yapmamıza götürür. Allah(C.C) muhafaza fiillerimiz imanımızı yalanlar duruma gelir. Kazanıyorum derken kaybedenlerden olunur. Çok iyi düşünerek karar vermeliyiz. Bizi gaflete düşüren sebepleri hemen bertaraf etmeli ve ebedi hayatımıza salih amelleri kat kat arttırmalıyız. Çünkü (bugün amel var hesap yok yarın hesap var amel yok)

Rabbim nefsi esir aklı emir olan kullarından cümlemizi nasipkar eylesin.

Amin.