İmam-ı Azam Rh.a

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

Hamd alemleri isteğine göre emsalsiz yaratan hiç bir varlığa ihtiyaç duymayan Allah’a (cc) selat ve selam son resul ve insanlığın kurtuluş reçetesi olan Hz. Muhammed (sav)’e ve selam O’nun aline ,ashabına ve bu İslami hayatı dert edinen tüm Müslümanlara olsun.

İmamı  Azamın hayatından kesitlerle devam ediyoruz. Bu seferki yazımda yaşayışından kesitlerle devam edeceğiz. Çok güzel ve temiz giyinirdi. Çokta güzel kokardı. Kendisine böyle giyinmesinin sebebi sorulduğunda şöyle cevaplar verirdi; Allah (cc) kula verdiğini üzerinde görmek ister,böyle giyiniyorum ki insanlar benim malımın olduğunu anlasınlar da  ihtiyaç sahibiyse gelsinler de bende onların ihtiyaçlarını gidereyim ,verilen nimetin şükrünü eda edeyim. Hatta bir keresinde mescide yanına gelen birinin elbiselerin durumu dikkatini çekiyor ve insanlar dağıldığında kardeşim uygun görürsen şu kilimin altında bir kese var onu alda üstüne güzel elbiseler alırsın ve bende bundan memnun olurum, adam orayı kaldırıp keseyi aldığında bin dirhem parayı görünce ona doğru döner İmamı Azam adamın kendisine istemem demesin diye müminler birbirini gözetirler al onları benim durumum müsait, onlara da ihtiyacım yok der ve şu hadisi söyler; Sen Hz.Peygamberin(sav) şu hadisini duymadın mı; Allah (cc) kulunun üzerinde , ona verdiği nimetin eserini görmeyi sever. Sen şu halini değiştirmelisin ta ki dostların senin için kederlenmesinler.
Bize buradan çok nasihatler ve hakikatler çıkmakta. İnsanların  değişmelerini istiyor isek onlara öncelikle yollarını değiştirmeleri noktasında yardımcı olmalıyız. Çünkü birşeyi sadece nasihat etmekle olmaz o nasihatin doğrultusunda pratik hayatta nasıl geçirilmesi gerektiğinin de yönlendirmesini yapmalıyız. Kişi edilen nasihatin yaşanılacak ve hayatta pratiğinin olduğu bizzat nasihat edende görmelidir. Bir baba evladına , hoca talebesine ,işveren işçisine, kardeşler birbirlerine v.b. nasihat etmek ve etti nasihatin emarelerini hayatında yansıtması yapılan amelin tesirini artırır.
İmamı Azam eğitim aldığı hocalarına çok saygı duyardı. Bir gün hastalandığında ayağını uzatmasını ister hekim  ayağını başka yöne doğru uzatma çabasını gördüklerinde bu zahmete neden katlanıyorsun olduğun gibi uzatsana dediklerinde şöyle der ; bulunduğum tarafa uzatamazdım. O taraf da  hocamın evi var. Haya ettim cevabını verir.
İmamı Azamın hayatında buna benzer yüzlerce örnek olay görmekteyiz; Peki ya bizler yer yüzünde fitnenin bitmesi için canla başla mücadele veren alimlerimize verdiğimiz değer ne kadar , onlar bizlerden verdikleri hayat derslerinin yansımalarını istiyorlar.
Bugün sıradan bir insan bile kendisine bir iyilik yapıldığında teşekkürü  borç bilir ve her ne konu da yardım edilmişse de şöyle der; ben de birine bu noktada yardım edecem. İşte ey insan yardıma kendinden başla.
Evet anlatılacak ve alınacak nice dersler var bir insan olarak almamız gereken .
Rabbim ders alanlardan ve aldığı dersin gereğinde dertlenenlerden eylesin.

Devam edecek…

Sözümüzün başı olduğu gibi sonu da Alemlerin Rabbine Hamddır.

الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ