DİNİ ALLAH’A HAS KILMAK

DİNİ ALLAH’A HAS KILMAK

Hamd, Sena övgü yücelik kâinatı yoktan vareden, yaratmış olduğu mahlûkata sayısız rızıklar veren Aziz, Cebbar, hâkimiyeti elinde bulunduran Allah (c.c)’a mahsustur.

Salat ve Selam son nebi Resul olan Hz. Muhammed (s.a.v)’e, sahabesine ve bütün Müslümanların üzerine olsun inşallah.

“Rableri dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri çarparak yapanlar.” (Müminun 60)

“Ahmed b. Hanbel’in Aişe (r.a)’dan rivayet ettiğine göre Aişe annemiz sorar Ey Allah’ın Rasulü (kalpleri çarparak yapanlardan kasıt, Allah’dan korktuğu halde hırsızlık yapan zina eden içki içen midir?

Rasulullah= Hayır ey Ebubekir’in kızı, ey sıddık’ın kızı Ancak Yüce Allah’tan korktuğu halde namaz kılan oruç tutan ve sadaka verendir buyurdu (Ahmed b. Hanbel VI, 159, 205)

Ayette korkmak ifade ediliyor oysaki bizler dünyalık bir varlıktan korktuğumuzda aramıza mesafe koyarız yani uzaklaşırız Allah’tan korkmak yaklaşmayı gerektiriyor.

Peki nasıl anlayacağız;

Misal: İki çocuk düşünelim birincisi bir şeyler yaptığında babasından dayak yiyecek korkusuyla büyütülmüş, bu çocuk babasından daha güçlü bir yaşa geldiğinde bu korku gider bu korku geçici ikinci bir şeyler yaptığında babasının gözünde onu itibarı sevgisi azalacak veya kalmayacak korkusu ile yetiştirilmiş çocuk bunun yaşı kaç olursa olsun bu korku yani rızaya uygun hareket devam eder.

Bizler bu inceliği yani ihlaslı olmayı en iyi öğretmenin öğrencilerinden öğrenebiliriz. Kim mi onlar Ashab-ı kiram. Allah (c.c.) onlarda nasıl bahsediyor;

* “İslam’ı ilk önce seçen muhacir ve ensar ve onlara ihsan üzere tabi olanlar var ya Allah onlardan razı olmuş onlar da Allah’tan razı olmuşlar. Onlara altlarından ırmaklar akan ve ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır.” (Tevbe , 100)

Hz.Ali (R.A.) şöyle diyor;Görmediğim  bir Allah’a inanmam.
– Bir binaya baktığında hemen aklına mimar geliyor. Mimar Sinan kendisi yok ancak eserleri sayesinde nesiller değiştikçe o yine dillerde. Hz. Ali (kvh) kâinata, Güneşe, Aya, yıldızlara, geceye gündüze, baharda yeşeren güzün solan ağaca vb. şeylere baktığında Allah (c.c.) ‘ın hâkimiyetini görüyordu.Çünkü kainat Allah azze ve celle’nin varolduğunun ve tek egemen olduğunun delilleriyle doludur. Allah (c.c.) onlardan razı olduğunu söylüyor sıra sende. İhsan üzere onlara tabi olduğunda müfessirler ihsan kavramını bu ayette onların işledikleri amelleri işlemek yalnız Allah için hiçbir şey karıştırmadan dünya ve dünya çıkarları her ne varsa hiç birini bulaştırmadan amel etmek.

*Baz âlimlerden ihlas dersleri alalım İnşallah;
Cafer b. Muhammed b. Nusayr’dan rivayetle; Sırrı’nın şöyle dediğini işittim: “Kendimi kimsenden üstün görmedim.”. Ona şöyle demişler Kadınsı hareketlerde bulunan erkeklerden demi üstün görmedin (Evet onlardan da üstün görmedim)Cevabını verir.

ibn. Kayyim ( Kulun üzerindeki nimet ihsan sahip olduğu başarının kendisinden değil Allah’tan olduğunu bilmesiyle ihlasa kavuşabilir.
Mutarrif: Bir övgü ya da yüceltme işittiğinde mutlaka nefsimi alçaltırım demiştir.

* İhlaslı kimsenin özelliklerinden biri de övüldüklerinde sevinmemeleri yerildiklerinde de üzülmemeleridir.
Allah (c.c) kudsi bir hadisi şerifte şöyle buyurmuştur: “Benim en beğendiğim dostum malı az olan, namazına devam eden, Rabbine güzel bir şekilde ibadet eden, gizlilikte Allah’a itaat eden insanlarda gizli kalan (şöhretlenmediğinden) kendisine parmakla işaret edilmeyen, yetecek kadar rızkı olan ve bu şekilde yaşamaya sabreden kimsedir…”

* Ebu Abdurrahman b. Ömer b. Hattab’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca bir mağaraya sığındılar. Bir kaya düşüp mağaranın ağzını kapattı. Bunu gördüklerinde bizi buradan ancak Allah (c.c.) yapmış olduğumuz Salih ihlaslı kurtarır dediler. İçlerinden biri söze başlayarak

Birinci kişi Allah’ım benim çok yaşlı annem ve babam vardır. Onlar yemek yemeden aileme ve hayvanlarıma bir şey vermezdim. Bir gün hayvanlara yem bulmaya çıkmıştım geldiğimde çok geçti hayvanları sağdım onlar uyuyordu, onları uyandırmak istemedim. Süt kabı elimde olduğu halde sabaha kadar bekledim o arada çocuklarım açlıktan ayaklarımın dibinde dolanıyordu uyanıp içtiler Rabbım bunu senin rızanı kazanmak için yapmışsam şu kaya sıkıntısını başımızdan al kaya aralandı fakat çıkacak kadar değil.

İkinci kişi Allah’ım benim amcamın bir kızı vardı onu herkesten çok seviyordum ona sahip olmak istedim o bunu kabul etmedi. Nihayet bir yıl kıtlık oldu amcamın kızı bana geldi kendisini bana teslim etmesi şartıyla ona yüz yirmi dinar verdim ona sahip olacağım zaman dedi ki Allah’tan kork Dinin uygun görmediği yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım verdiğim parayı geri almadım. Allah’ım eğer ben bu işi senin rızanı kazanmak için yapmışsam,  başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır kaya biraz daha açıldı fakat yine çıkamadılar.

Üçüncü kişi Allah’ım vaktiyle ben birçok kişi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Bu adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet meydana geldi bir gün bu adam gelerek ücretimi ver dedi bende ona şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senindir dedim benimle alay etme dedi. Seninle alay etmiyorum dedim arkada hiçbir şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü. Rabbim bunu senin rızan için yapmışsam içinde bulunduğumuz bu sıkıntıdan bizi kurtar diye yalvardı. Kaya tamamen açıldı onlar da çıkıp gittiler”.(Buhari) Bu kimselerin kurtulmasına vesile olan şey yalnız Allah için yaptıkları amellerdir. peki dördüncü kişi sen olsaydın hangi amelini hiçbir şey karıştırmadığın halde ortaya koyardın?

Rabbim Bizlere Bu Seviyeye Ulaşmayı Nasip Etsin.

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN