Ayakkabılarım Olmadığı İçin Üzülüyordum

Hamd alemlerin Rabbi, bütün Kemal sıfatları zatında toplayan, noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah’a aittir. Salat ve selam Alemlere Rahmet olarak gönderilen ve Mü’minlere karşı çok merhametli olan Hz. Peygamber(sav)’e olsun İnşaAllah.

Bu ay ki yazım nasıl şükür ehli oluruz konusu üzerine olacak inşallah.

İmam Buhari ve Müslim’in rivayet ettiği bir hadisi şerifte Allah Rasulu (sav) şöyle buyuruyor.

“Sizden biri Allah’ın kendisine mal ve yaratılış yönünden üstün birine bakacaksa üste olana bakmasın altta olana baksın” dedi (sav)

İmam Tirmizi’nin rivayet ettiği bu hadisin uzun olan metninde Allah Rasulu (Sav) bunun sebebini şöyle açıklıyor.

“Çünkü bu Allah’ın nimetlerini küçümsememek için en uygun olan davranıştır.”

                Allah(cc) insanlara kendi takdir ettiği kadarıyla insanların rızkını onları faydalandıracağı nimetlerini dağıtmış. Bu ilim konusunda olsun, mal konusunda olsun gerekse yaratılış konusunda olsun. Yani bazısını bazısına üstün kılmış.

İşte bu dağılımdaki farklılıkları şeytan kullanarak insanlara devamlı üste bakmasını telkin eder. Niye? Çünkü seni bu sayede şükürsüzlüğe düşürmeye çalışır. Çünkü insan kendisinden daha iyilerini gördüğü zaman şikayet eder ve kendi halinden razı olmazda ondan. Peki Allah resulü şeytanın bizi düşürmeye çalıştığı bu şükürsüzlük halinden korumak için neyi nasihat ediyor.

“Kafanı yukarıya kaldırma diyor.(sav) Kafanı aşağıya indir”

Yani senin bir elinde problem varsa iki elinde problem olan adama bak. Senin bir ayağında problem varsa iki ayağında problem olan adama bak.

Senin bir ayağında problem varsa iki ayağına problem olana değilde iki ayağı sağlam maraton koşucusuna bakarsan tabiki kendi halinden şikâyetçi olursun. Senin bir elinde problem varsa iki elinde problem olan ve başkası yardım etmeden iş yapmayan adama bakacaksın ki Allah’ın sana verdiklerine kanaat edesin ve şükredesin.

Şu söz meseleyi biraz daha iyi anlamamıza sebep olur kanaatindeyim; Ayakkabılarım olmadığı için üzülüyor idim ta ki ayakları olmayan birisini görene kadar.

İşte şeytan elindeki nimetlerine şükürden alıkoymak için bize bu yollarla yaklaşır.

Allah sana bir araba vermiş. Senin normalde kime bakıp şükretmen lazım yolda yaya yürüyen adama bakıp şükretmen lazım Allah’a hamdolsun ki bunu bana lütfetti demen lazım.

Ama sen kendi arabandan daha yüksek model arabaya bakarsan insanlar dünyayı yaşıyor ben ne haldeyim dersin.

Ve Allah’ın sana verdiklerini değil. Vermediklerini görmeye başlarsın. Zaten şükürle nankörlük çizgisi de burada başlıyor. Allah’ın verdiklerini görenler Allah’a şükrediyor. Ama Allah’ın vermediklerini görenler halinden şikâyetçi ve nankör.

Öyleyse biz Allah’ın vermediklerine değil verdiklerine bakacağız. Aynı zaman da Allah Resulu(sav) gıpta edilip arzulanacak şeyleri de açıklamış.

Yalız şu iki kişiye gıpta edilmelidir.

                Biri Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse, diğeri Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse”(Buhari)

Allah’ın Rahmeti hidayet üzere olanlara olsun inşallah.