YERYÜZÜ’NÜN İLK SAKİNLERİ HZ. ADEM VE HZ. HAVVA 3.bölüm

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd övgü ve sena alemlerin tek Rabbi olan rahman rahim aziz cabbar kahhar olan din gününün sahibi Allah azze ve celleye mahsustur.Salat ve selam ise alemlere rahmet olarak gönderilen son nebi Kuranın ete kemige bürünmüş hali olan Hz.Muhammed( s.a.v.) ve onun yolundan bir karış dahi ayrılmaktan çekinen ehli beytine ve bugünde aynı gaye üzere olan tüm müminlerin üzerine olsun inşallah..

Hz. adem ve eşi Hz.Havva nın mücadelesi artık yeryüzün de devam edecekti.Yaptıkları bu büyük hataya karşılık artık dünyada hayatlarına devam edecekler,orada yaşayacak,orada ölecek ve kıyamet günü geldiginde orada yeniden dirileceklerdi.Tabiki bütün bu olaylar bir hikmet dairesin de cereyan etmişti.Onların cennette olmaları,günah işleyerek oradan çıkarılmaları,sonra tövbe edip kabul edilmesi bir imtihan ve ilahi takdirin bir neticesiydi.Hz.Adem ve Hz.Havvanın cennette ne kadar süre kaldıklarına dair bir çok rivayet vardır.İslam alimleri genel olarak,dünya zaman mefhumuna göre kırk ile bin sene arasında tahmin etmektedirler.(taberi tarih)Bir hadisi şerifte ise şöyle buyrulmuştur.Üzerine güneşin dogdugu en hayırlı gün,cuma günüdür.Zira Adem o gün yaratılmış o gün cennete konmuş ve ogün oradan çıkartılmıştır.Kıyamat de cuma günü kopacaktır.(müslim,şerhi nevevi)

Artık Adem ve Havva cennette degildi ikiside bir anlık nefislerine uymaları sebebiyle cennet gibi bir nimetden mahrum bırakılmışlardı.Bu yaptıklarının elbette bir cezası olacaktı çünkü Allah’u teala onları uyarmıştı.Sizi şu agaçtan nehyetmiş degilmiyim ve şüphe yok ki şeytan size apaçık bir düşmandır dememiş mi idim?(araf-22)Rivayet olunduguna göre Adem Hindistana,Havva ise Ciddeye indirilmiştir.Adem a.s. ile Alemlerin Rabbi olan Allahc.c. arasında bizleride düşünmeye ve ibret almaya sebep olacak şöyle bir konuşma geçer.

Yüce Allah adem a.s.”sana cennetten bol bol ihsanda bulundugum  ve oradan istedigin gibi,yararlanmanı helal kıldıgım nimetler yetmedi mi ki,sana haram kılmış oldugum şeyden tatdın?buyurdu.Adem ise”Evet yarabbi fakat senin izzet sıfatına yemin derim ki ben bir kimsenin yalan yere senin isminle yemin ebilecegini sanmıyordum.”Şu kısacak konuşmadan almamız gereken o kadar çok ders var ki aslında.Önce insan şunu düşünmeli Allah’ın helal kıldıgı o kadar çok nimet varken insan neden hep yasak olan sonu kötü olan,ona fayda vermeyen,yaptıgında zarara ugratacak olan şeylere meyleder.Neden bizler haramlardan kaçmak için çaba sarf etmek yerine daha çok oraya meylediyoruz ki hemde sonunda hüsran oldugunu bildigimiz halde.Demek ki bazı şeyleri bilgi olarak bilmek de yeterli degilmiş,yoksa adem ve havva kıssasını bilen binlerce insan vardır fakat bundan ögüt alan kişiler çok azdır.

Evet yeryüzüne indirilen bu insanlar uzun bir süre ayrı yaşadılar.Ademe hayatını devam ettirebilmesi için bazı şeyler ögtretildi.Ekin etti,suladı,onu biçti,un haline getirdi,sonra onu suyla yogurup,hamur haline getirdi hamuruda pişirip ekmek yaptı.Ona demircilik sanatıda ögretildi ilk yaptıgı şey ise bıçak oldu.Şunu görüyorum ki insan gerçekten okadar aciz bir varlık ki Allah’ın izni ve iradesi olmasa o hiç bir şey yapamaz ki biz bugün pasta bögrek yaparken kendi becerimiz kendi marifetimiz miş gibi sanıyoruz.Oysa ki onu sana daha ilk başta ögreten Alemlerin Rabbi olan Allah’tı.Bu kadar nimete karşı ne kadar da az şükrediyoruz degilmi?

Bir gün cebrail a.s.Adem a.s.’ın yanına geldi ”Ben sana üç şey getirdim,birisini seç al dedi.Ey cebrail ne dir onlar dedi.Akıl,haya,din dedi.Adem aklı seçti.Cebrail haya ile dine aklı size tercih etti,siz dönüp gidin dedi.Onlar ise biz her nerede olursa olsun akıl ile birlikte olmakla emrolunduk dediler ve aklın yanından hiç ayrılmadılar”Adem akıl gibi bir nimetinin kıymetini bilip onu tercih etmişti keşke bugün bizlerde bizi diger mahlukttan farklı yapan şu nimetinin kıymetini eda edebilsek de onu Allahın dinini ögrenip yaşama konusunda kullanabilsek.Keşke aklımızı bize ne dünyada nede ahiret de fayda vermeyecek şeylerde kullanmayı bıraksakda biraz olsun bizi kurtuluşa götürecek şeyleri ögrenmeye çalışsak.Adem a.s.’ın kıssasından almamız gereken bir diger mesele ise onun yaptıgı hatadan dolayı hemen tevbe etmesidir.İnsana nasıl tevbe edecegini de ögreten Allahtır.Onun kalbine ilham etdi ve bir takım sözler aldı.”Ey Rabbimiz biz kendimize zulmettik eger sen bizi bağışlamazsan muhakkak ki bizler ziyana ugrayanlardan olacagız.(araf-23)O gün Adem a.s. ve eşi tek bir emre itaat etmeyerek kendilerine karşı zulmetmişlerdi.Peki ya sen bunu okuyan arkadaşım günün kaç saati kendine zulmetmektedisin.Ne midir zulüm?Her türlü kötülüktür, işkencededir,acımasızlıktır..işte sen ey insan günahlara dalarak,batılla ugraşarak,boş işlerden dinini ögrenmeye fırsat bulamayarak,ahireti,dünyaya geliş amacını unutarak kendine enbüyük işkenceyi kötülügü yapmaktasın.Çünkü ölüm haktır,tekrar diriliş haktır,cehennem haktır,oranın ateşi ve Allah’ın edecegi azapta haktır.Peki ya sen bu kadar hakkın içinde hayla nasıl oluyorda batılla ugraşabiliyor birkez olsun tövbeye yönelmiyorsun.Biz bugün babamız Adem gibi olamadık o günahlarının devamını beklememiş tek bir hatada af dilemiştir ya bizim sayamayacagımız kadar çok olan günahlarımız ne olacak?”Tevbe ve iman edip iyi amellerde bulunanlar varya işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir.Allah çok yargılayıcı ve çok esirgeyicidir.Kim günahlarda tevbe eder,güzel amellerde bulunursa ,Allah’a yönelmiş olur.(furkan-70)

Bu kıssaları okuyup geçmek yerine kendimize ibretler alalım. Dünya denen bu yerde ölüm anı gelene kadar imtihan devam edecektir. İnşallah bizlerde bu hayattaki gayemizi ve düşmanımızı unutmaz, hatalardan ders çıkartabiliriz…

Elhamdulillahirabbilalemin