ALLAH’IN KININDAN ÇIKMIŞ KILICI HALİD İBNUL VELİD (RA) -2-
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd Alemlerin Rabbi Allah azze ce celleye mahsustur. O’na Hamd eder, O’ndan yardım diler ve O’ndan bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülerinden Allah’a sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse onu saptıracak kimse yoktur, kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek kimse yoktur. Salat ve Selam Hz. Muhammed (S.A.V) ‘e , tertemiz ehli beytine , mübarek sahabelerine ve Tevhidi kalbinde barındıran bütün Müslümanların üzerine olsun…
Selamun Aleykum…..
Bir önceki yazımızda Halid Bin Velid’in (ra) islamla nasıl tanışdığından bahsetmiştik ve Velid bin Velid’ (ra) dan , davet anektodları almıştık. Bu yazımızda da Halid (ra) ‘nın İman ettikten sonraki mücadelesini, tavrını görmeye çalışacağız İnşaAllah…
Sahabelere bakış açımızı her zaman bir alana sığdırmayıp daha geniş tutmalıyız. Aksi takdirde onların hayatlarından almamız gereken bazı noktaları kaçırabiliriz. Mesela Halid bin Velid (ra) ‘ın adını duyduğumuzda aklımıza gelen şeylerin başını savaş stratejisi, çok iyi kılıç kullanması, asil bir komutan olması vs. geçer. Sadece bu açıyla bakılırsa onun Allah azze ve celleyle olan irtibatını, takvasını, ihlasını ve tevekkülünü anlamakta zorluk çekebiliriz.
Geçen yazımızdan kısaca bahsederek devam edelim… Halid Bin Velid (ra) Rasulullah (S.A.V) ‘e …. Allah’a Dua etsen de Allah Benim Günahlarımı bağışlasa… Diye söylemişti bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V) Alemlerin Rabbi’ne niyazda bulunmuştu.
Halid bin Velid (ra) bu duanın akabinde Kalkanını, Zırhını, kılıcını ve mızrağını üzerinden çıkarıp bir kenarı bırakıyor. Peygamber (S.A.V) ‘’ Bu ne hal Ey Halid ! Neden bunları bıraktın’’ diyince. Halid (ra) diyorki : Ben İslam dan önce bütün savaşlara katıldım , çok kan akıttım. Artık bitti. Ben senin rahlenin dibinde oturacağım ve ilim öğreneceğim, böyle bir insan olacağım. Böyle zannetmişti İslamı. Rasulullah (S.A.V) ‘in, Sahabelerin bu denli zarif bir kalbe sahip olduklarını görünce bende böyle olmak istiyorum dercesine bir söyleyişte bulundu.
İslam sadece ilim öğrenmekten ibaret değildir. Yeri geldiğinde Kitap okumak, yeri geldiğinde eline kazma kürek alıp çalışmak, yeri geldiğinde yoksullara , yolda kalmışlara yardım etmek , zamanı geldiğinde de eline kılıç kalkan alıp savaşmak.
Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde, size farz kılındı. Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.(Bakara suresi 216. Ayet)
Devamla: Rasulullah ( S.A.V) Halid Bin Velide Döndü ve dediki Ey Halid ! Onları al yerine koy. Nasıl ki Küfrün safında bütün çabanı, gayretini ortaya koyduysan artık İslam içinde aynısı yap ve Kılıcını da bir daha kınına sokma dedi. Ve Halid bin Velid (ra) ‘in mücadelesi burada başladı.
Halid Bin Velid (ra) ‘ın hayatında ki en önemli savaşlardan bir tanesi de Yermük savaşıdır. Müslümanlar 30 bin kişi, karşılarında ise 250 bin kişilik heraklus ordusu var. Savaş için hazırlıklar yapılıyor. Komutan Halid Bin Velid (ra). Halid (ra) bir bakıyor ki her bir gurubun başında farklı farklı komutanlar var. Çünkü Müslümanlara destek olmak için kimisi şamdan, kimisi ıraktan, kimisi da başka yerlerden seriyyeler halinde gelmişlerdi. Halid Bin Velid (ra) orduya dönüyor ve : VALLAHİ ALLAH ZAFERİ NUSRETE BAĞLAMIŞTIR.EĞER DÜŞMAN BİRLEŞİRSE ZAFERİ ONLAR ALACAK , BİZ BİRLEŞİRSEK ZAFERİ BİZE VERECEK. MUHAKKAK BUGÜN ALLAHIN GÜNLERİNDEN BÜYÜK BİR GÜNDÜR. BUGÜN ÖLMEYE VE AZGINLIĞA YER YOKTUR. İHLASLA SAVAŞIN AMELLERİNİZDE YANLIZCA ALLAHIN RIZASINI ISTEYİNİZ. Ve bu nasihati ettikten sonra diyor ki gelin komutanlığı sırayla yapalım bir gün birimiz birgün birimiz. Halid (ra) da onların bu teklifi kabul etmeyeceklerini biliyordu ancak orda farklı bir strateji gözetmişti. Ve tam istediği gibi olmuş, diğerleri ittifakla Halid Bin Velid’i (ra) seçmişlerdi. Ve savaş başlıyor iki ordu karşı karşıya geliyor.
Karşı ordudan bir komutan hızlı bir şekilde atını sürerek geliyor. Müslümanlar düello için geldiğini düşüyorlar. Adam sesleniyor içinizde Halid Bin Velid var mıdır? Evet buradayım diyor. Adam : Ey Halid ! Bilirsin ki yiğitler savaşta da olsalar yalan sözlemezler. Ben sana bir şey soracağım doğru cevap verecekmisin. Halid (ra) ben cahiliyede dahi yalan söylemedim diyor. Adam : Ey Halid ! Hz. İsa(as) hakkında ne dersin. Halid (ra) : Ona Allah’ın peygamberi olduğunu imanın şartlarından olduğu söylüyor. Adam : Ey Halid ! bizim ordu içerisinde bir söz geziyor. Allah Sana gökten bir kılıç indirmiş ve siz bu sebeble hiç yenilgiye uğramamışsınız bu doğru mu ? Sende böyle bir kılıç varmı ? Halid (ra) Hayır bu ismi bana Allah’ın Peygamberi (S.A.V) vermiştir diyor. Sonra Adam : Ey Halid ! siz neye davet ediyorsunuz diyince Halid bin Velid (ra) Ona Allah’ın hükümlerinin geçerli olduğunu , putların, sahte ilahların hiçbir fayda ve zarar veremediğini ve yalnızca Allah’a kulluk edilmesi gerektiğini anlatıyor. Adam kısa bir düşünme sonrasında Ey Halid ! Ben iman etsem sizin aldığınız sevapları alabilir miyim ? diyor. Halid (ra) diyor ki daha fazlasını alırsın. Çünkü biz Rasulullah (S.A.V) ‘ı görüp , mucizelerine şahit olup ta iman ettik ancak sen görmeden iman edeceksin senin ecrin bizimkinden fazla olur diyor . Ve adam bu savaşta Müslümanların safına geçip Şehid oluyor.
Heraklusun ordusu Müslümanlarla yaptığı her savaşta yeniliyor. Heraklus Müslümanların içine bir casus gönderiyor . Git bak bakalım bunlar ne yapıyorlar.!
Casus Müslümanların içine sızmayı başarıyor. Casus 3 gün 3 gece Müslümanların içinde kalıyor ve sonra geri dönüyor.Buraya dikkat edelim .
Heraklus soruyor ne gördün anlat. Adam diyor ki ben onlarda 3 hal 3 vasıf gördüm.
1.cisi Onların içerisinde haksızlık yapan emirleri de olsa, yakınları da olsa tavizsiz mutlak bir adaletle hükmediyorlar.2. cisi Onlar seher vakitlerinde kitaplarını öyle bir okuyorlar ki sanki arı vızırdıyor. 2 kişi konuşsa birbirlerini duyamazlar hep böyleler.3.cüsü ve onlar gündüzleri de savaş için hazırlık yaparlar ve Rablerine kulluk etmeye devam ederler. Birde sen onları geceleri görsen miskin, mıymıntı, korkak ve hiçbir gücü olmayan insanlar zannedersin Rablerinin huzurunda böyleler ancak gündüzleri de kükreyen bir aslan gibiler. AllahuEkber. Heraklus bunun üzerine Dönüyor ve diyorki evlada sana ey Suriye . Vallahi Bugün Toprağın altı üstünden daha sevimlidir. Keşke ben anamın öldüğü zaman ölseydim. Diyor.
Bir düşman gözünden Müslümanların durumunu görmekteyiz. Acaba dışarıdan bakıldığında bizler bu tabloyu sergiliyormuyuz. Kafirler İslam ümmetini yerle bir etmek için gece gündüz çalışırken hedeflerini, gayelerini bunun üzerine bina etmişken bu davanın erleri olan bizler hangi gaye uğruna çabalıyoruz. Yoksa 1400 sene önce bu davanın müntesipleri seher vakitlerinde Kuran’ı vızır vızır okurlarken bizler bu vakti en tatlı uykumuz olarak mı nitelendiriyoruz. Onlar Rablerinin huzurunda aciz boynunu bükmüş bir şekilde Müslümanlar için dua ederken , kalplerinin sabit kalması için istekte bulunurlarken, bizler halen daha geçici dünya için taleplerde mi bulunuyoruz. Heraklus Müslümanların durumunu öğrenince toprağın altı daha hayırlıdır demişti. Bugün ise Dönemin heraklusları toprağın üste daha hayırlıdır dercesine topraklarını genişletmekte ve küfürlerini dört bir yana yaymaktadır. Bunun sebebi de onlara bu korkuyu verecek Müslümanların daha hazır olmayışıdır. Müslümanlara düşen var gücüyle çalışmaları ve Rableriyle aralarında olan iletişimi kuvvetlendirmeleridir.
Ey iman edenler. Size ne oluyorsa Allah yolunda savaşmıyorsunuz ? Yoksa Ahireti bırakıp dünyayımı seçiyorsunuz ? ( Tevbe suresi 38. Ayet )
Halid bin Velid (ra) diyorki : Savaş alanında olmayı evimde olmaktan daha çok seviyorum. İçinde aşık olduğum bir gelinle evlendiğim yada erkek bir çocuğumun dünyaya geldiği müjdesinin verildiği bir gece bana , muhacirlerden oluşan bir grupla birlikte sabaha kadar düşmanı beklediğim ayaz ve soğuk bir gece kadar zevkli değildir…
Bu nasıl bir haz , nasıl bir azim , nasıl bir hissiyat. Sadece bu sözüyle bile Allah’ın davasını en öne aldığını fark edebiliyoruz. Ancak hissedemiyoruz.Ama o bunu hissetmiş ki tarihe böyle bir not düşmüş. Başta dediğimize dönecek olursak Halid bin Velid (ra) ‘e Hz peygamber (S.A.V) Ey Halid kılıcını bir daha kınına sokma dediğinden beri Halid bin Velid (ra) cihad meydanlarından geri durmadı. İlim öğrenmeye fazla bi vakit ayıramadı ancak İmanı onu kıtalar arasında seferlere sürükledi. 3-5 ayetle Suriye sınırlarına kadar dayandı ve şehadeti aradı. Şimdi bizler Halid Bin Velid (ra) için ilimsiz diyebilirmiyiz. Haşa. O öyle ihlaslı, takvalı rabbani bir kuldu ki Allah onun eliyle bu ümmete fetihler nasip etti elhamdulillah. Şimdi son anlarına gidelim ve yazımızı burada noktalayalım….
Kendisi diyor Allah yolunda cihada çıkmaktan kuran’ın bir çok yerini öğrenemedim. Son anlarında bir gurup sahabe ziyaretine gidiyor ve onu üzgün ve bitkin bir halde görüyorlar. Ona yönelip Ey Halid ! Bu hal ölüm korkusumudur diyince. Halid İbnul Velid (ra) : Şavaşlarda hep ölüm tehlikesinin olduğu yerleri aradığım halde bana bugün yatağımda ölmekten başkası nasip olmadı. Amellerim içinde Şehadetten sonra, sabaha kadar sağanak halinde devam eden yağmurun altında kalkanımı elime alıp düşmana saldırmayı beklediğim bir gece kadar beni ümitlendiren bir amelim yoktur. Gömleğini kaldırdı ve vücudundaki ok, mızrak ve kılıç yaralarını gösterdi ve dedi ki: Yatakta ölmek benim için mukaddermiş. KORKAKLARIN GÖZÜNE UYKU GİRMESİN…..
Enes Bin Malik (ra) dediki : Rasulullah (S.A.V): ‘’ Kim sadakatle şehadeti isterse ona isabet etmese dahi ona verilir’’ buyurdu.(sahih-i Müslim şerhi cild 8 sayfa 568)
SELAMUNALEYKUM
VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN