RASULULLAH (s.a.v) İLE YEDİ SAVAŞA KATILAN SAHABİ “RUBEYYE BİNTİ MUAVVİZ”

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Alemlerin Rabbi Rahman Rahim din gününün sahibi olan yaratmış olduğu insanoğluna hidayetin yolunu kuran ve sünnet vasıtasıyla gösteren mümünlere karşı merhametli kafirlere ise şiddetli azap edici olan Allah azze ve celle ye mahsustur.

Salat ve Selam Alemlere Rahmet olarak gönderilen müminlererin yegane önderi HZ.Muhammed s.a.v ‘e Selam ise tüm müminlerin üzerine olsun.İNŞAALLAH

Rubeyyi binti Muavviz ra,  ilmi ve siyasi toplantılara katılmış olan sahabi

Babası Muavviz bin afra; annesi Ümmü yezid’tir

Hicretten önce iman etmiş ve biat etmiştir.

Hz Rubeyyi ra. ; Hz peygamberin yanında tam 7 savaşa iştirak etmiştir. O mücahitlere yemek yapar yaralanmaların tedavisi ile meşgul olur ve şehit cenazelerini toplardı. Ayrıca onun ilmi konuda olan bilgileri sebebi ile kendisine gelip ilmi ve fıkhı konularda sorular sorulurdu.

Hz ,Rubeyyi ra babası da iman edenler kervanındadır. Onların iman etmesine de amcaları vesile olmuştur. İslam adına bir çok fedakarlıkta bulunmuş bir erin kızıdır kendisi…

Medineli olup Hazrec kabilesinin Neccaroğulları kabilesine mensuptur. Rubeyyi binti Muavviz ve ailesinin iman ettiği dönemler öyle zamanlardı ki büyük savaşlar bitmiyordu. İşte böyle bir zamanda onların imanı farklı bir duruma sebep olmuştu.

Eşrafı islamın güzelliğini farkına varmıştı. Tamda bu sıralarda Rubeyyi binti Muavviz’in amcası ile babası Allah Rasulünün huzuruna varmış Allahu Teala’nın dinini yaymak adına bir yardımcı istemişlerdi. Bunun üzerine Allah Rasulü, Musab bin Umeyr in hanesinden giren, islamı kabul edip teslim olmaya başlamıştı.

İslam yayılmaya başlamış olsa da Ebu Cehil diye azılı bir düşman gerçeği de vardı. İşte Musab bin Umeyr ra islamı yayarken onlarda Allah Rasulü’nün canını sıkan bu müşriği öldürmek için arayış içerisindeydiler. Nitekim buldular ve Ebu Cehil’i yaralamaya başladır ve sonunda öldü.

İşte Rubeyyi binti Muavviz ra derdi ve gayesi İslam dini ve Allah Rasulü’nün rahat ve ferah içerisinde olması olan, 2 büyük zatın elinin altında yetişmiştir.

Esma isimli güzel kokular satan bir kadın vardı bir gün Hz Rubeyyi binti Muavviz bu kadını evinde ağırladı. Tanışmak maksadıyla hal hatır soruları soruldu. Hz Rubeyyi’nin babasının adını duyan kadın: ‘’Sen kendi liderini öldüren adamın kızı mısın?’’dedi. Onun böyle söylemesine Rubeyyi ra öfkelendi ve: ‘’Ben kendi kölesini gebertenin kızıyım’’ dedi.

Babasının lideri şeklinde tanınmasına razı olmadı. Kadın öfkelendi Hz Rubeyyi de öfkelenmişti. Ve hemen o kadını defetti.

İşte bu samimiyet ve gayret Ebu cehil gibi azılı bir düşmanın, bir lider olarak gösterilmesine engel olmuştu. Bugün ise dinin amansız düşmanlarına Ebu Cehil’e verilenden daha şatafatlı unvanlar veriliyor.  Karşı çıkan biri olursa ona da dar kafalı, geri düşünceli deniyor. Halbuki Allah cc Maide Suresinin 57. Ayetinde : ’’Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan ve kafirlerden dininizi alay ve eğlence konusu yapanları dost edinmeyin’’ buyuruyor. Bugün bizler bu ayetle mi amel ediyoruz acaba ? Allah cc kalbinizde yer vermeyin diyor, aşikar. Biz ise kalpte yer vermek ne birebir onlar gibi olmuşuz.

Allah azze ve celle maide 51. Ayette=Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin.onlar birbirlerinin dostudurlar.Sizden her kim onları dost edinirse,o onlardandır.buyurmaktadır.

Bugüne kadar toplum olarak benzerlik yönünde geldiğimiz nokta ortada,peki biz ne zaman gerçek birer Müslüman olacağız acaba? Sanki bu yönde çokta bir sıkıntımız derdimiz yokta gibi benzediğimiz benzetildiğimiz halimizle mutlu ve memnun gibiyiz.Yada şimdilik öyle!

Evet şimdilik bunun birde ahiret boyutu var.Ateş bizleride sarmadan,o kötü sona varmadan ayağa kalkıp yarınlarımız için bişeyler yapalım! Yapalım  ki İslam bu topraklarda azınlığın dini olmasın..!

‘’Kişi sevdiği ile beraberdir ‘’ ve yine ‘’Sevdiği bir şeyi daha çok sevdiği bir şey için terk eder. ‘’

Eğer samimiyetle diyorsak ki Allah ve Rasulünü çok seviyoruz öyle ise, işte bu ikisi dışında kalanları terk etmemiz gerekiyor. Bu ise öyle doğum gününü kutlamakla falan olacak bir şey değildir. Ciddiyet, samimiyet ve kulluk isteyen bir şeydir.Müslüman Allah ve Rasulü’nün sevmediğini sevemez, men ettiğinide dost edinemez.

Mücadele suresi 22. Ayette Allah azze ve celle=Allaha ve Ahiret gününe iman eden bir toplumun,Allah’a ve onun Rasulü’ne karşı haddi aşanlara karşı sevgi duyduklarına tanık olamazsın;isterse bunlar,babaları,çocukları,kardeşleri veya akrabaları olsun…….diye emir buyurmaktadır.

Allah Rasulü buyuruyor ki : ’’Münafığa lider (önder) demeyin rabbiniz size gazap eder.’’ Biz mi daha iyi biliyoruz (haşa) yoksa Allah ve Rasulü mü ? Hatanın neresinden dönülürse kardır. Rabbim anlamayı nasip etsin inşaAllah. Rubeyye’nin diğer ahvali hakkında bir bilgiye vakıf olamadık. Rabbim onun hayatındaki bu kısa ama manası derin olan hatıra ile amel edebilmeyi bizlere nasip etsin.

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN