sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

KİBRİN TEDAVİSİ TEVAZU SAHİBİ OLMAKTIR

KİBRİN TEDAVİSİ TEVAZU SAHİBİ OLMAKTIR
05.07.2019
0
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

            Hamd sena yücelik Alemleri yoktan var eden Allah’a (cc) mahsustur.

Salat ve Selam son Nebi ve Rasul hatemul enbiya Hz. Muhammed(sav)’e Ailesine Ashabına ve bütün mü’minlerin üzerine olsun…

Kur'an Dinle

Kibir, helak eden şeylerdendir. Kibirden kurtulan hiçbir insan yoktur. Kibri sökmek farzı ayndır. (Allah’a karşı olan) kibir için çünkü bu itikadı ilgilendiren mevzudur, sadece temenni ile sökülmez tedavi ile kökünü kesen ilaçlar kullanmak gerekir, bir de arizi olan kibir insanın başkasına karşı kibridir bunu da bazı sebeplerle bertaraf edilir.

Kibrin kökünü kazmak için birinci yol, bu yolun ilacı ilim ve ameli olmak üzere iki kısımdır. Şifa ancak bu iki ilacı birden kullanırsak tedavi sonuca ulaşır.

İlmi İlaç: bu ilaç kişinin hem nefsini hem de Rabbini tanıması demektir. Kibri kazımak için bu bilgiler kişiye yeter. Zira kişi kendisini tanıdığında kendisine zillet tevazu alçak gönülden başkasını yakıştırmaz Rabbini tanıdığı zaman azamet ve kibiryanın Alah(cc) ait olduğunu anlar.

Anlamak isteyene Allah(cc) kitabından bir ayet dahi onun basiretini açar ve yanlışdan döndürür.

Sesli Makale

“Kahrolası insan, ne kadar da nankördür Allah(cc) onu nutfeden(meniden) yarattı ona biçim verdi, sonra ona yolunu kolaylaştırdı. Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü, sonra dilediği vakit onu tekrar diriltilecek.”(Abese 17-22)

İnsanoğlunun burada ne kadar aciz basit anılma değer hiçbir şey iken onu anılan hesaba katılan bir varlık yaptı yeraltı toprak meni et parçası sonra kemik giydirilecek.

Yaratılışının ilk başına bak kendi başına hareket edemeyen, konuşamayan doymaz, görmez, hissetmez, kuvvetsiz ihtiyaç sahibi olarak dünya’ya gönderiliyoruz.

Aslında Allah azze ve celle bizlere dünyaya gelen şu nesille onun azameti ve saltanatı karşısında basit ihtiyaç sabi olduğumuzu gösteriyor görebilene…

“İnsan üzerinden henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi? doğrusu biz insanı denemk için karışık bir nutfeden yarattıkta onu işitici ve görücü yaptık. Biz ona yolu gösterdik (o) ya şükredici veya nankör olur.”(İnsan 1-2-3) İnsan şu örneği anlarsa aslında kibirden eser kalmaz.

İnsan aslı topraktan yaratılmış ezilmeye mahkum nesli meniden üzerine değdiğinde silmeye atılmaya mahkum bir varlık neyine güvenerek kibirlenir böbürlenir tabiki ilmin zıddı olan cehaleti ile cahil cesaretli olur sözünden kastedilende budur aslında.

Ve aslında ölümle başlayan bir acziyet var tekrar toprak olmak ama ondan önce çürüme kurtların gözünden başlayıp seni yemesi ve dışkı olarak tekrar toprağa atması pisliğe bak tenine çamur sıçrasa hemen silersin necaset olarak toprak işçisi bir küp, testi veya kerpiç tuğla yaparak kıyamet günü tekrar toprağa karışarak ve “Sonra dilediği vakit tekrar diriltecek” (Abese 22)

Aslında şu ortaya çıkıyor kendini bilen tanıyan Rabbini tanır Rabbini bilen haddini bilir işte ilmin ilacı bu kadar tesirli ve etkilidir ama amel olamadan içi boş kapsüle benzer, görüntüde  ilaçtır ama içi boştur onun için amel şarttır.

Ameli ilaç: Ameli ilaç öz cümleyle söyleyecek olursak tevazudur alçak gönüllülüktür. Hz. Peygamber (sav) toprak üzerinde oturur, yemek yer ve şöyle derdi; “Ben ancak kulum kulun yediği gibi yerim”

Selman-ı Farisi (ra); “Neden yeni bir elbise giymiyorsun denildi. Cevap olarak; ‘Ben ancak köleyim azad edildiğim gün yeni elbise giyeceğim’” bu sözüyle kastettiği ahirette Cehennemden kurtulup Cennet elbisesi giymesidir.

Marifet iminden yani Allah’ı (cc) tanıdıktan sonra tevazu ameli Allah katında makbule götürür.

Hz. Peygamber(sav)’e karşı böbürlenen ve kibirlenen insanlar ilk başta araplardı iman iman etmekle beraber namaz kılmakla emrolundular, Namaz dinin direği olmasını sebebi tevazu alçak gönüllü acziyeti ifade eder. Rabbinin karşısında kulun huzurda kıyamda el bağlamak, Rükuda eğilmek bel bükmek secde de yere kapanmak yolda gezerken ayakkabısının ipi çözülse eğilip onu bağlamaktan kaçınırlardı. Ama Allah’ı (cc) hakkıyla tanımak onun kudret ve saltanatını anlayanlar elde bağladı, boyun büktü, bel büktü, yerede kapandı onları dünyanın zilletin İslam’ın izzetine çıkaran şey akıllarını vahye tabi tutup düşünmeleri idi…

Rabbim bizlere eğrilikler karşısında eğilmeyen doğrulıuk karşısında tevazu ile eğilen nefislerden eylesin…

“Hak’ka baş eğene, herkes baş eğer,

Hak’ka baş eğmeyen, herkese baş eğer.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.