İLİMDE SABIR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Sena Yücelik her şeyi yoktan var eden Alemlerin Rabbi Allah’a (c.c.) mahsustur. Salat Son Nebi Rasul Hatemul Enbiya Hz. Muhammed (sav)’e, Selam Ailesine, Ashabına ve Bütün Müslümanlara olsun inşaAllah.

Allah azze ve celle’nin Yeryüzündeki en yüce hazinesi olan Kur’an-ı Kerimden faydalanmaya ve amel etmeye gayret olması için kıssadan hisseyi Rabbim bizlere nasip etsin.

Kehf Suresi 60.-52. Ayetleri arasında geçen Musa (as) ve Hızır (as) diye bilinen Salih kulun arasında geçen kıssaya başlayalım.

Rivayet edilir ki Musa (as)’a bir kişi şöyle bir soru yöneltir, Ey Allah’ın Rasulu şu an yeryüzünde senden daha bilgili var mıdır? Musa (as) olduğunu zannetmiyorum diye cevap verir.

Allah(c.c.) Musa (as) ayetlerde bildirdiği üzere kendisine olayları önceden keşfetme (görme) ilmi kişinin yanına gitmesini ve onda ilim almasını emreder onu iki denizin birleştiği yerde bulacağını ve yanlarına bir balık alıp onu kaybettiğinde onu bulacağını işaretlerini vermişti nihayet uzun bir yolculuk ardından onu buldular.

“Musa ona Allah’ın sana öğrettiği ilim ve hikmetten bana da öğretmen için sana tabi olabilir miyim? Dedi.”(Kehf 66)

Bugün ilim öğrenmek her Mü’min erken ve kadına farz kılınmışken insanlar işini, yasını, vaktini vb. şeyleri öne sürerek Allah’ı (c.c.) razı etmenin tek yolu olan ilme sırt çeviriyorlar.

Musa (as) en üstün vasıftaki biri Peygamber sıfatına sahipken öğrenmek Allah(c.c.) emrini yerine getirmek için sana tabi olabilir miyim diyor.

“(Hızır) dedi ki doğrusu sen benimle sabredemezsin” (Kehf 67)

“İç yüzünü kavrayamadığın şeye nasıl sabredeceksin” (Kehf 68)

“İnşaAllah beni sabırlı bulacaksın ve senin hiçbir işine karşı gelmeyeceğim dedi.” (Kehf 69)

Asıl kıssanın vermek istediği mesaj burada sabır neye sabır ilim talep ederken talebeyken iç yüzünü hikmetini kavrayamadığında hemen kendince yorum katmamak anlamsız olumsuz görüp caymamak.

Bugün Tevhidi bilmeyen, Kelime-i Şehadeti sadece kelimeden ibaret bilip dillerin zikrine fayda vereceğini ve bu söylem onu cennete götürerek zanlıyla kelimede şahitlik yapan insanlar maalesef karşılarına davetçiler çıkıp bu kelime hayatları çevirmesi Allah’tan başka hüküm, hakim olmadığının İllaAllah ancak onun dediği emrettiği olacağını anlattığın yaşadığın zaman maalesef karşı taraf bu kadar insan yanlış mı böyle bir şey olsaydı babamız dedelerim söylerdi diyorlar.

Yine maalesef Kelime-i Şehadeti kelimede zikrederek Allah’ın (c.c.) rızasına ulaşacağını zannediyor. Musa (as) Hızır(as) birlikte yola çıkar ve Hızır (as) ben sana sırrını anlatmadıkça bana bir şey sorma!

“Nihayet gemiye bindiler Hızır gemiyi deldi Musa geminin içindekilerimi boğacaksın sen kötü iş yaptın.” (Kehf 71)

“(Hızır) Sen benimle asla sabredemezsin demedim mi?” (Kehf 72)

“Musa unuttuğun şeyden dolayı beni kınama” (Kehf 73)

“Yolda gittiler nihayet bir erkek çocuğuna rastladılar. Hızır hemen onu öldürdü. Musa kısas olmadan nasıl bir cana kıyarsın doğrusu sen fena bir şey yaptın” (Kehf 74)

Bir önceki olaydaki konuşmaların aynısı gibi benzeri konuşma geçti ve Musa (as)’a bir daha yaparsan bırak beni dedi.

“Bir köye uğradılar ama köylüler onları misafir etmedi sonra harabenin yanından geçerken Hızır yıkılmaya başlayan duvarı onardı Musa (as) bunun karşılığını alabilirdin dedi” (Kehf 77)

“Hızır bu seninle ayrılmamızdır şimdi sana sabredemediğin şeylerin iç yüzünü öğreteyim” (Kehf 78)

“Gemiyi delmem onlar yoksul insanlardı az ilerde gemileri el koyan zalim hükümdar vardı.” (Kehf 79)

“Çocuğa gelince onun anası babası Mü’mindi çocuk onları küfre götürecekti. Rableri onun yerine daha hayırlı ve merhametlisini versin istedik.”(Kehf 80-81)

“Duvara gelince o şehirde iki yetim çocuğa gitti duvarın altında babalarının onlar için sakladığı hazine vardı. Rabin istedi ki o çocuklar büyüsün Rabbinden bir Rahmet olarak onu oradan çıkarsınlar ve ben bunların hiç birini kendiliğimden yapmadım işte senin sabredemediğin şeylerin aslı bunlar” (Kehf 82)

Rabbim bizlere ilimde sebat etmeye iç yüzüne sebebine hikmetini kavrayamadığımız şeylerde sorup kapasitemiz hudutlarımız çerçevesinde hareket etmeyi bizlere nasip eylesin AMİN.