MÜ’MİN HURMA AĞACI GİBİ OLMALI

Hamd sena yücelik kainatı yoktan var eden hakimiyetin kayıtsız şartsız tek sahibi Allah azze ve celleye mahsustur. Salat ve Selam son Nebi Rasul hatemul enbiya Hz. Muhammed (s.a.v)’e ailesine, ashabına ve bütün Müslümanların üzerine olsun.

İbn Ömer (r.a) şöyle rivayet etti: Birgün Rasulullah (s.a.v) sahabelere sordu ‘’Mümine benzeyen bir ağaç söyleyin? Sahabeler çölde bulunan bütün ağaçların ismini söyledi biri hariç. Rasulullah (s.a.v) hayır dedi. Sahabeler susunca Rasulullah (s.a.v) o hurma ağacıdır dedi. (Buhari)

Rasulullah’ın nefsinden bir şey söylemediğini her söylediğinde muhakkakki bir hikmet gaye olduğunu bu hadisin içinde göreceğimiz gerçeklerle iyice anlayıp kalbimize yerleştirip Rasulullah’a karşı işittim itaat ettim düsturunu sağlamlaştıracağız.

Hurma ağacı incelendiğinde şekil olarak insana benzer ağaç erkek ağaçtan döllenme tohumu olmazsa meyve vermez. Bası kesildiğinde kurur yani ölür büyük bir darbe aldığında ölür. İnsan vücudu nasıl kılla kaplı ise oda tüyle kaplıdır.

Hurma ağacının şüphesiz suyu ileten damarları gövdesi ve yaprakları meyvesi vardır. İste İman ve İslam ağacıda damarları ilim, marifet ve yakindir. Gövdesi ihlastır. Dalları ise ameldir. Meyvesi Salih amellerinden çıkan iyi işlerdir.

Şayet İslam ağacı, Müminin kalbine tam olarak ekilmiş ve orada sabitleşmişse bu onun amellerine yansır.

Bu meseleyi daha muhkem bir hale getirmenin tek yolu Rahmanın zikrine kulak vermektir.

İbrahim 24: Görmedinmi Allah nasıl bir misal verdi. Güzel bir söz, kökü yerde sabit dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir.

İbrahim 25:  (O ağaç) Rabbinin izniyle her zaman meyve verir öğüt alsınlar diye Allah insanlara böyle misaller verir.

Bu kelime kelimeyi Tevhid’dir. ‘La İlahe İllallah’ tır. Kalpte iyice kökleşmesi oturması Allah’tan başka sahte İlah ve Rablerin çıkartılıp layık olan tek yaratıcı, kanun koyucu Allah’a boyun eğip itaat edip yaşanmalıdır.

İslamın nurunu söndürmeye  çalışan beşeri düzenlere ve haseten kendi iç sistemimize (nefsine) karşı kıyam etmiş imanın gereği olan salih amelleriyle İslamı ve kendi imanını koruyan kuvvetli bir mümin fert ve toplumlar Allah’a vermiş olduğu sözün şuurunda daima hazır olarak Allah’ın dininin savunucusu olarak hayatını devam ettirmesi itiba ettiği dinin hudutlarına itaat ederek son nefesine kadar bu şekilde yaşamalıdır.

Ali İmran 102 – ‘’Ey İman edenler Allah’tan hakkıyla korkun ve ancak Müslüman olarak ölün. Birde Kitabullahta şirk düzenlerine inanmış habis diye zikredilen kişilerin durumuna kulak verelim.

İbrahim 26: Kötü sözün durumu da yerden koparılmış kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.

Şirk akidesi inancını benimseyen hayatına belli alanlarda Allah’ı karıştırıp belli alanlarda yaratılmışı karıştıran kişi veya topluluklar en büyük kötülüğe kendilerine yapıp burada kılıf uydurarak bu çağda böyle olmalıdır bu çağa Allah’ın şeri sistemi uymaz diyecek kadar küstah ve pislik bir kalbe sahiplerdir. Bizi bu sapıklıktan kurtaran Allah (c.c.) Şükürler olsun.

Ve Rabbimiz bizleri bakın nasıl koruyor

İbrahim 27: Allah iman edenleri dünya hayatında da Ahirette de sağlam bir söz üzere tutar. Zalimleri saptırır ve Allah dilediğini yapar.

Ey Müslüman sen Ahdini yerine getirirsen unutmaki Allah seni bu söz üzerine sabit tutarak koruyacak işte asıl mesele bizim imanımızı canlı taze ilk günkü gibi tutmamızdır.

Ahmet Bin Hanbel: Kalpteki iman, elbisenin eskimesi gibi eskir bu sebeble imanınızı tazeleyin.

İman nasıl tazelenir? Hurma ağacının etrafında yaban otlar çoğalır ve bunlar kesilip uzaklaştırılmaz ise zamanla hurma ağacı gücünü kaybeder ve kurur ölür.

Müslümanda Cahiliye ve onun adet ve kurallarını cahiliye hal ve sözlerini yanına yaklaştırmamalı yoksa kendisi bozulur ve zamanla onlara karışır Allah (c.c) muhafa etsin bizleri.

Hurma ağacının meyvesi tatlı ve hastalıklara faydalıdır. Müminde tıpki böyle olmalı konuştuğu insanlara naif yumuşak ve kırıcı olmayan iğneli olmayan yapıcı, hasta kalplere şifa sebebi olan bir uslubu olmalı. ‘Hurma ağacı yaşlandıkça daha bol ve daha kaliteli meyve verir. Müminde böyle olmalı.

Tirmizi: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur.

İnsanların en hayırlısı ömrü uzuyan ve ameli iyileşendir. Aslında imanımızı tazeleyen taze kalmasını sağlayan Salih amellerimizdir. İhlaslı yalnız Allah (c.c.) için olan amellerimiz. Rabbim bizleri Rasulullah ‘ın örnekliğinden nasiplenip verdiği misalleri üzerinde barındıran bundan hiç caymayan Muvahidlerden eylesin bizleri. (AMİN)