sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

İFFETİ KALE GİBİ KORUMAK 2 –

İFFETİ KALE GİBİ KORUMAK 2 –
10.04.2020
0
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd; görülen görülmeyen bütün alemi yaratan, aralarında bir nizam ve intizam belirleyen, kendisini uyuklamanın dahi tutmadığı, daima diri olan, tevekkül edenlerin sığınağı, şehidlerin mahbubu, muvahhidlerin mabudu yegane ilah ve rabb olan Allah (cc)’a mahsustur.

Salat ve selam; müminlerin önderi, komutanı, örneği, İslam düşmanlarının korkulu rüyası, etkisini yok etmek için didindiği, yeryüzünün en büyük inkılapçısı olan Allah’ın Rasulu Muhammed b. Abdullah (sav)’in üzerine olsun. Ve yine selam tertemiz ehli beytine, sahabesine ve tüm müminlerin üzerine olsun.

Kur'an Dinle

Bu ayki yazımızda kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yusuf (as) ile Meryem (as)’ın başından geçen olaylara değinmiş fakat inceliklerinden bahsetmemiştik. Yusuf (as)’ın başından geçen hadiseyi değerlendirerek başlayalım;

“Evinde bulunduğu kadın (gönlünü ona kaptırıp) ondan arzuladığı şeyi elde etmek istedi ve kapıları kilitleyerek, “Haydi gelsene!” dedi. “Fakat Yusuf “Allah korusun! Rabbim bana güvenli bir barınak sağladı; hiç kuşkusuz zalimler iflah olmazlar, kurtuluşa eremezler” dedi.”

Andolsun, kadın ona (göz koyup) istek duymuştu. Eğer Rabbinin delilini görmemiş olsaydı, Yûsuf da ona istek duyacaktı. Biz, ondan kötülüğü ve fuhşu uzaklaştırmak için işte böyle yaptık. Çünkü o, ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.”(Yusuf/23-24)

Zina teklifinde bulunan bir bayanı geri çevirmenin en önemli yerine işaret ediliyor; “Rabbinin delilini görmeseydi…” Evet bahsedeceğimizi söylediğimiz yer burasıydı.

Sesli Makale

“Yusuf(as) ona aynı şekilde karşılık vermedi, kadının isteğine ve teklifine uymadı, ama bu onun erkeklik hissinin eksikliğinden veya gücünün zayıflığından dolayı sanılmamalıdır. Öyle olsa idi, Yusuf’un iffetli olmasının büyük bir anlamı kalmazdı. Bu başka hiçbir sebepten değil, yalnızca onun olgunluğundan kaynaklanıyordu.

Durum öylesine uygun bir durum idi ki, doğal şartların hükmünü icra edip, sonucun Züleyha’nın isteği doğrultusunda meydana gelmesi için her şey tamam idi. Ancak Allah korkusundan başka hiçbir engel yoktu. Eğer bu fiil helâl olsa idi, o da zaten kendini kaptırmış gitmişti. Fakat Yusuf(as)’un iffet, ismet ve nezaheti o kadar yüksek idi ki, öyle bir anda bile Rabbinin burhanını görüyordu: Haram’ın çirkinliğini bütün çıplaklığı ile aynel-yakin görüyordu.

Ona işte böyle yani yukarıda açıklandığı gibi, burhanını gösteriyordu ki, ondan her fenalığı, özellikle iyiliğe karşılık kötülüğün, hıyanetin çirkinliğini ve fuhşu defedelim diye. Zira o, bizim gerçekten ihlaslı kılınmış kullarımızdandı.”[1]

“Ya­ni peygamberlik olmasaydı yahut Allah Tealâ’nın murakabesi ve Ona itaat et­me duygusu ve Rabbinin kendisini görmesinin onun üzerindeki tecellisi olma­saydı Yusuf da onunla beraber olabilirdi.

“Levlâ (olmasaydı)” kelimesinden anlaşılan mana Hz. Yusuf un kalbinde Allah korkusu olduğu için böyle bir şeyi asla arzu etmediğidir. Çünkü “levlâ” kelimesi bir şeyin meydana gelmesi imkânsız olduğunda kullanılır. Meselâ “Dün gece bana misafir gelmemiş olsaydı, sana gelirdim” cümlesi sana ziyarete gelen misafir sebebiyle arkadaşına gitmenin mümkün olmadığı manasına gelir. Burada misafir, arkadaşına gitmene engel olmuştur. Bu ayette de böyledir. Peygamberlik burhanı ve Allah’ın murakebesi olmasaydı o da kadının arzusu­na uyabilirdi, demektir.”[2]

Ayetteki “Rabbin delili” ifadesinden ne kastedildiğini şöyle açıklarız: Peygamberlerin masum (günahsız) olduğunu kabul eden  muhakkik alimler Hz.  Yusuf’un gördüğü burhanı, birkaç şekilde açıklamışlardır.

  1. a) Bu, zina fiilinin haram olduğu hususundaki, Allah’ın hüccetinin ve zina edecek kimseye terettüb eden cezanın bilinmesidir.
  2. b) Allah Teâlâ, peygamberlerin nefislerini kötü huylardan temizlemiştir. Hatta Allah’ın, peygamberlerin yakın arkadaşlarının nefislerini bile, böyle kötü huylardan temizlediğini söyleyebiliriz. Nitekim Cenab-ı Hak, “Ey ehl-i beyt, Allah sizden ancak kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak diler” (Ahzab, 33) buyurmuştur. Binâenaleyh burada Hz. Yusuf’un gördüğü bildirilen ilahî burhandan maksad, peygamberler için güzel huyların tahakkuk etmesi, onları öyle kötü işlere yönelmekten alıkoyan hallerin hatırlatılmasıdır.[3]

Özetle; Yusuf (as)’ın böyle bir olay karşısında ilahi bir yardım gördüğü aşikardır. Fakat şurası iyice bilinmelidir ki; Yusuf (as)’ın ilahi yardıma sebep olmasının en önemli sebeplerinden biri peygamber olmasının yanında bu fiile olan nefretidir. Neticesinde başına gelecek olanlardan derin bir korku duymasıdır. Sinesinde yer alan Allah korkusu ve O’na olan sevgisidir. İşte bu sevgi bu bağlılık bu korku bu gibi olaylar meydana geldiğinde sahibini tutarlı bir davranışa sevk etmektedir. Bu bir birikimin, hassasiyetin, adanmışlığın timsalidir.

İnsanoğlu hayatta nelerle karşılaşacağını bilmez. Dolayısıyla karşılaştığı olaylara birikimi nispetinde tavır sergileyecektir. O güne kadar ne biriktirmiş ya da kalbinde neyi saklamışsa imtihan anında ortaya çıkacaktır. Allah (cc) ise nazil etmiş olduğu kitabında kullarını olduğu hal üzere bırakmayacağını ve onları imtihan edeceğini beyan etmiştir. Konumuz tam olarak bu olmadığı için detaya girmiyorum.

Zina teklifi ile karşı karşıya kalmak şüphesiz ki büyük bir imtihandır. Dolayısıyla bu anda kişi; kalbinde ne varsa hangi duygusu ağır basıyorsa ona göre hareket edecektir. Bu durumda imtihanı başarılı bir şekilde tamamlamak elbette ciddi bir hazırlığın ve donanımın olmasına bağlıdır. Allah (cc)’ın verdiği haberlerden korkması gerekenlerden gerektiği gibi korkup, ümit etmesi gerekenlerden de gerektiği gibi ümit etmesiyle mümkündür. Yasakladıklarından nefret, emrettiklerine sevgi beslemesiyle mümkündür. İşte buna mutmain olmuş nefis diyebiliriz.

Zinanın haramlığından mutmain olmuş ve bu hale düşmek kalbini dehşete düşürmüştür. Batıla en ufak bir meyil göstermeyen, Hakk’a alabildiğince bağlılık gösteren ve cahiliyeyi özlemeyen, o günleri aklına geldikçe daralan, o zamanlarda yaptığı şeyleri hatırlayıp göğsü kabarmayan, kendisine fayda verecek olan şeyin arkasından giden kimselerdir bu kimseler. Zira dikkat edin Allah(cc) bu nefsi Cennet’e davet ederek nida da bulunuştur. Hatırlayalım;

“Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis, Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön. Artık kullarımın arasına gir. Cennetime gir.” (Fecr/27-30)

Basireti de göz ardı etmemek gerekir. Bu kıssa da Yusuf (as)’ın muazzam basiretine şahit oluyoruz. O an için Allah(cc)’ın delillerini görebilmek, talimatını hatırlayıp korkuya kapılmak bu manzaranın karşısında kalbin bu amele tiksinç duyması…

Allah (cc)’ın yardımını da unutmamak gerekir. Allah (cc) kendisine karşı gelmekten korkan kimseleri yardımsız bırakmaz. O’na itaate değer veren ve bundan vazgeçmek istemeyen kuluna itaat etme gücünü imkânını ve ondaki lezzeti bahşedecektir. Bu konuyla alakalı birkaç ayet okuyalım;

“…Kim Allah’tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir; Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.” (Talak/2-3)

“Bizim uğrumuzda cihad edenlere, şüphesiz yollarımızı gösteririz. Gerçekten Allah, ihsan edenlerle beraberdir.” (Ankebut/69)

Karşılaştığı her olayda Rabbi’nin rızasını gözetmek yardıma layık görülenlerin değişmez ahlakıdır. Yusuf (as)’ın başına gelen hadise sıradan bir zina teklifini geri çevirmek değil sergilediği tavır ve kalbinde bulunanın dışına yansımasıyla büyük bir ibret haline gelmiştir…

Tabii ki bu korkuların, kaygıların, endişelerin bir tecellisi olmalıdır. Bu da Allah’ın yaklaşılmasını yasakladığı zinaya karşı takınılan tavır ile ilgilidir. Dikkat edersek Allah (cc) yaklaşmayın emrinde bulunuyor. İşlemeyin değil yaklaşmayın. Nasıl ki bir metal parça mıknatısın manyetik alanına girdiğinde mıknatıs metal parçayı hızlı bir şekilde kendisine doğru çekiyorsa; bir insan da zinanın manyetik alanına yaklaştığında zina onu kendine hızlı bir şekilde çekecektir. Zinanın manyetik alanı; kişiyi zinaya sevk edecek olan vasıtalardır. Dergiler, broşürler, videolar, buluşmalar, bakışmalar vs zinanın manyetik alanlarıdır. İslam bu manyetik alanı yasaklamakla zinaya kökten çözüm getirmiştir. Nasıl ki metal parça mıknatısın manyetik alanına girdiğinde mukavemetin kaybediyorsa, insan da bu alana girdiğinde mukavemetini kaybedecektir. Bunun sebebi anlaşılırsa çözümü de bulunacaktır. Verdiğimiz örnekle devam edelim;

Metal parçanın bir mıknatıs tarafından çekilmesinin sebebi gerek mıknatısın bir araya geldiği maddeden gerekse de metalin bir araya geldiği maddeden kaynaklanır. Yani metal parçanın mıknatısın manyetik alanına karşı zaafı vardır diyebiliriz. İnsan günahlara meyyal yaratılmıştır. Doğasında şehvet özelliği olduğundan cinsi birleşmeye eğilimi söz konusudur. Zinanın manyetik alanına girince zina ve insan arasında bir etkileşim meydana gelir ve bahsetmeye çalıştığımız durum söz konusu olur. Bunu anlayan akıl sahipleri zinaya yaklaştıracak sebeplerden alabildiğince uzaklaşır.

Evet örneği verdik vermesine ama sanki bir yer açık kaldı gibi. Neresi mi? Evet bir kimse zinanın manyetik alanına girerse ona doğru yaklaşmaya başlayacaktır. Pekiiii bu kişi istemeden bu alana sokulmuşsa tıpkı Yusuf (as) gibi ya da birden bire karşılaşmışsa yani kafasını kaldırdığında haramla burun buruna gelmesi gibi, sosyal medyada dolaşırken karşısına çıkması gibi bu durumlar da ne olacak? Bu durumlardan kurtulmanın bir yolu vardır o da şudur. Aynı örnekten gene devam edelim; Metal parça mıknatısla iletişime girer evet ama eğer ki o metal parça yüksek derecede ısıtılırsa mıknatısla etkileşimini kaybeder bu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çünkü etkileşime geçecekleri bir magnetik alan kalmaz.

Eğer ki o kalp Allah korkusuyla kavrulmuş, Allah sevgisiyle yanıp tutuşmuş ve diliyle yaptığı zikir bu ateşi körüklemiş ve azalarla yaptığı itaat ile de yakıtını temin etmişse tıpkı ısıtılan metalin mıknatısın çekim kuvvetinden kurtulması gibi o kalp de zinanın etkileşim alanından kurtulur. Yusuf (as)’ın kurtulması gibi. Ya da birden bire karşılaştığında aniden kafanın öne eğilmesi gibi ya da buna benzer davranışlar. Nasıl yanar bu kalp nasıl bu hale gelir diye soracak olursan şimdi Allah için şu ayetleri iyice oku;

“Kadınlara, evlâdlara, tartı tartı biriktirilmiş altın ve gümüşe, otlağa yayılmış atlara, küçükbaş hayvanlara ve ekinlere karşı aşırı tutkunluk insanlara cazip gösterildi. Bunlar dünya hayatının nimetleridir. Oysa asıl varılacak yer Allah katındadır.

Deki: Size bunlardan daha hayırlı olanı haber vereyim mi? Takvalılar için Rabbleri katında sürekli kalacakları, altından ırmaklar akan Cennetler, el değmemiş eşler ve Allah’ın hoşnutluğu vardır. Hiç kuşkusuz Allah kullarını hakkıyla görür.”

Bu kimseler `Ey Rabbimiz, inandık, günahlarımızı affeyle, bizleri Cehennem ateşinin azabından koru’ derler.

Bunlar sabırlılar, samimî bağlılar, gönülden kulluk edenler, mallarını Allah yolunda harcayanlar ve seher vakitlerinde günahlarının bağışlanmasını dileyenlerdir.”(Al-i İmran/14-17)

Nasıl ki insanın bunlara eğilimi varsa aynı zamanda da bu eğilimi dengeleyecek mutedil seviyede kalmasını sağlayacak bir yönü de vardır. Bu fıtratın diğer yönü; Bu eğilimi bastıracak helak olma seviyesinden kurtaracak ve insanın gönlünü Mele-i Ala’ya ahiret yurduna ve Allah’ın rızasına bağlayacak yönüdür. Onu zayıflıktan acizlikten günahların perçeminden zinanın çekiciliğinden koruyacak bir yönüdür.

“Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.”(Şems/9-10)

Daima çatışma halinde olan bu iki yönden hangisi daha çok beslenmişse kavgayı o kazanacaktır…

Bir sonraki yazımızda Meryem (as)’ın başından geçen olayın bu konuyla olan ilişkisini değerlendireceğiz inşaAllah…

SELAM VE DUA İLE…

YARDIM, BAŞARI, İSABET, FAYDA ALLAH’TANDIR…

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

 

[1] Hak Dini Kur’an Dili – Elamlılı H.Yazır İlgili ayetin tefsiri

[2] Tefsiru’l Munir – Vehbe Zuhayli – İlgili ayetin tefsiri

[3] Tefsir-i Kebir – İmam Razi – İlgili ayetin tefsiri

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.