HEY KÖLE, NE HABER!

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

 “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk (kölelik) yapsınlar diye yarattım”(Zariyat 56)

Son zamanlarda, bir özgürlük narası, bir hürriyet feryadıdır almış başını gidiyor. Herkes (sözüm ona) her şeyden taviz verirde, özgürlüğünden taviz vermiyor. Özgür kadınlar, özgür erkekler, özgür çocuklar, özgür işçiler, bitti mi hayır bitmedi, özgür şarapçılar, özgür kumarcılar, özgür hırsızlar, özgür katiller, yetti mi hayır yetmedi, özgür lezbiyenler, özgür domuzlar, özgür ayılar, özgür öküzler… Birde sloganları var “özgür birey, özgür dünya” peki bu kadar yırtınmanın sebebi ne? Eee tabiki özgürlük!

Onlara göre kölelik  devri kapandı, taa bilmem tarihin neresinde kaldı. O dönem ezildiler, sömürüldüler zavallılar! Köleydiler, hürriyetleri yoktu garibanların! Efendileri ne verirse onu yerlerdi, onu giyerlerdi. Efendinin isteği üzere gezer, efendisi ne derse onu yaparlardı. Vah biçareler vah, nasıl yaşıyorlardı böyle acaba?!!

Evet dediklerine katılıyorum, hiç bu zamanda o zaman ki gibi kölelik olur mu? Her şey değişti kölelikte değişmiş olmalı, değişti de. Modern oldu, çağ atladı. Devrimlere inkılaplara ve yenilikçiliğe yenildi, teknolojiyle asimile oldu ve karşımıza değişik isimlerle çıktı. Çağdaş oldu, modern oldu, teknolojik oldu, diplomalı oldu, ben oldu, entelektüel oldu… Ne olduysa oldu, ama özünde hep köle oldu.

Eskiden bir çeşit kölelik varken, bugün ise bir sürü kölelik çeşidi oluştu. Kimse kusura bakmasın ve kimse kendini kandırmasın, hiç kimse özgür değil! Herkes BİRİN(cc), birilerinin yada bir şeylerin kölesidir. Ha, haksızlıkta etmeyelim, değişen bir şeyler yok mu taaa o günden bu güne? Var var evet var. İsimler değişti. Efendi; patron oldu, şef oldu, vekil oldu, başkan oldu, yönetici oldu, idareci oldu, reis oldu…

Köle; işçi oldu, halk oldu, vatandaş oldu, birileri oldu, koyun oldu, kuzu oldu, sen işine bak oldu, sen kafanı yorma oldu, oldu da oldu, yine oldu da oldu…

Daha neler oldu neler! Gözü doymaz efendiler pardon!, patronlar oldu, 8-4, 4-12, 12-8 bir düzen kurdular kaşıkla verip kepçeyle aldılar. Moda adı altında ne giyileceğine karar verdiler. Reklamlarla ne yiyeceğine karar verdiler. Ne kadar para vereceklerine karar verdiler…

Başka neler oldu; sömürücü oldu, çıkarcı efendiler, ay dilim sürçtü, vekiller, reisler millet için kafa yordular! Dinlenmeden, uyumadan aylarca onlar için hayatlarını düzene sokan, sosyal hayatlarını idame eden kanunlar belirlediler. Ama ne hikmetse kendileri bu kanunlara hiç uymadılar…

Dedik ya kölelik değişti. Değişen sadece ismi oldu. Eski köle zamana ayak uydurarak modernleşti yani modern köle oldu. Ama hayalleri hep aynı kaldı. Eski köle bir gün özgür olurum diye hayal kurup çalışırdı. Modern köle bir gün emekli olurum deyip çalışır.

Sonuç olarak herkes her çağda köledir. Tağutların kölesi, sistemlerin kölesi, ideolojilerin kölesi, heva ve hevesinin kölesi, teknolojinin kölesi, kadınların kölesi iktidarın kölesi… Ya da Hakk’ın kölesi.

Ne güzelde özetliyor Seyyid Kutub (Rh.a.);

“Kişi daima kulluk (kölelik) halindedir. Ya Allah’a, ya da dışındakilere.”

Üç beş günlük dünyaya, geldi gidiyor.

Kendince izzetli bir, hayat sürüyor.

İsmini bile başkaları koydu,

Başkaları giydirdi, başkaları soydu.

Başkaları gitti, başkaları kaldı.

Başkaları sattı, başkaları aldı.

Başkaları yazdı, sende oynadın.

Bunca başkaları içinde, özgürüm sandın.

Özgürlük ne imiş anlatıver hele?

Eğer özgür isen, kanıtın nerde?

Kölesin köle, kendinin boşuna yorma, özgürlük özgürlük  diye, bağırıp durma.

Havaya kölesin, suya kölesin taama köle,

Hevaya kölesin, şehvete kölesin paraya köle.

Boşunadır kendini özgürüm sanmak,

Ya deli olmalı insan, yada çok Ahmak.

Sana şunları söylemek, geliyor içimden

Hey köle ne haber! İyi misin sen…

“Rabbine layıkıyla köle(KUL) şerefine ulaşmak umut ve duası ile”

Esselamu Aleykum…