BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd gökleri ve yeri örnekleri yokken yaratan yarattığı tüm mahlukatı bir düzen içine koyan ve kendisine boyun eğdiren tüm noksan sıfatlardan münezzeh olan Rahman Rahim din gününün ve hesap gününün sahibi olan Allah azze ve celle ye mahsustur.

Salat ve selam Alemlere Rahmet olarak gönderilen Müminlerin örneği ve önderi kendisine tabi olmadıkça kurtuluşun mümkün olmadığı HZ. Muhammed (s.a.v)e ve aline ashabına ve onları takip eden Müminlerin üzerine olsun inşallah.

Dünya hayatında işlenen hiçbir amel karşılıksız değildir. İyi veya kötü her amelin mutlaka bir karşılığı vardır. İçerisinde yaşadığımız bu dünya sınırlı ve sonludur. Allah ü Teala (c.c) içinde yaşadığımız bu dünyayı ve üzerindeki bütün varlıkları  geçici bir zaman için yaratmıştır.Bir gün bu dünya ve içindeki insanlar,canlı ve cansız varlıklar yok olacaklardır. Dağlar,taşlar,yerler,ağaçlar ,gökler parçalanacak ve Allah ü Telala(c.c)`den başka bütün alem son bulacaktır.Kuranı Kerimin ifadesiyle kıyamet kopacaktır.Kıyamet gününden sonra Allah(c.c)nün taktir ettiği bir zamanda insanlar yeniden hayat bularak kabirlerinden kaldırılacak ve Mahşer denilen düz bir sahada hesabı suratla gören Allah(c.c.) huzurunda,dünyada yaptıklarının hesabını vermek üzere toplanacaklardır.İşte o günün ismi hesap günüdür.O hesap gününün sahibi de Allah(c.c.)dür.

Alemlerin Rabb’ i (Terbiye edip yetiştiricisi olan)Allaha hamdolsun. O Rahmandır Rahimdir.

Din Gününün sahibidir . (Fatiha1-2-3)

Bu ayeti kerimede Din Günü tabirinden murad hesap günüdür. Yani Ahirette hesabın görüldüğü gündür. Din kelimesi Arapçada ceza,taat,hal,adet,hesap,siyaset,kahır ve bütün bunlarla ilgili hepsine temel ve ölçülü olan Millet,Şeriat anlamına gelir.Yevm Günü ise yirmi dört saatlik zaman anlamına geldiği gibi ay,yıl,asır ve devir gibi anlamlara da gelir.Mesela dünya günlerine nispetle ahiret günleri bin yıl veya elli bin yıl gibi ölçülerle anlatılır.Şurası bir hakikattir ki hesap günü.Kuran-ı Kerim’de geçen Din günü’nün öteki ismidir. Hesap gününe din günü denmesinin sebebi dinin gayesine uygun düşmesindendir.Bildiği gibi dinin gayesi Allah’a itaat edenle isyan eden arasındaki hesabın görüleceği din gününü duyarak insanı itaate davet etmektedir.Bu sebeple hesabın görüleceği güne din günü denmiştir.Hesap günü inkarı ne mümkün olmayan bir hakikattir.O günün hakimi mutlak Allah Teala(c.c)’dır.Allah ’ü Teala (c.c) buyuruyor.

O din günü hesap günü nedir?Bunu sana hangi şey öğretti?O öyle bir gündür ki hiçbir kimse kimseye hiçbir şeyle fayda vermeye muktedir olmayacaktır. O gün emir( yalnız) Allah’ındır.  (İnfitar suresi 17-19)

Dikkat edilirse hesap günü bir hakikattir.Hesap gününden şek ve şüpheye düşmek ,küfür ve nifaktır.İyiler iyliklerinin mükafatını kötülerde kötülüklerinin cezasını mutlaka göreceklerdir.Yani Allah ’ü Teala(c.c)’nın huzurunda herkesin hesabı görülecektir.Allah Teala(c.c)  buyuruyor:

O gün her nefis yaptığı her hayrı hazır bulacaktır; işlediği her kötülüğü de. İster ki o kötülükle kendisi arsında uzak bir mesafe bulunsun.(Ali İmran suresi 30)

Biz kıyamet gününe mahsus adalet terazilerini (mizanı) koyacağız.Artık hiç kimse, hiçbir şekilde haksızlığa uğramayacaktır.(O şey) bir hardal tanesi kadar bile olsa onu getirir(mizana) koyarız. Hesap görenler olarak da, (şanı yüce) olan biz kafiyiz.(Enbiya suresi 47)

Görüldüğü gibi, bu dünyada işlenen her amelinin mutlaka bir karşılığı olduğu nassı Kur ’an ile sabit olan bir hakikattir.Çünkü hesap gününe iman hesap gününe hazırlanmayı gerektirir.Hesap günü ilahi adaletin tecelli ettiği ve her hak sahibinin hakkına ulaştığı bir gündür.Hesap gününün geleceği şüphesizdir.O günde işlediğimiz amellerimiz konusunda dillerimiz değil ellerimiz konuşacak ve ayaklarımızda şahitlik edecektir.Allah ’ü Teala(c.c) buyuruyor:

Bugün hesap günü biz onların ağızlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazanmakta olduklarını da elleri bize söylemekte ayakları da şahitlik etmiştir.(Yasin suresi 65)

Bu emir kıyamet gününde bile suçlarını reddeden şahitlik yapanları yalanlayan ve amel defterinin sıhhatini inkar eden suçlu kimseler hakkında verilecektir. Allah ‘ü Teala(c.c) “ağızlarınızı  kapatın” diye emrettiğinde, onların uzuvları konuşmaya başlayacak,ne yaptıklarını tek tek anlatacaklardır.Bu esnada sadece eller ve ayaklar değil diğer yerlerde ifade edildiği gibi,gözleri kulakları, dilleri ve hatta derileri bile nasıl kullanıldıkları hakkında şahitlikte bulunacaklardır.

O gün dilleri,elleri ve ayakları yaptıklarına şahitlik edeceklerdir.(Nur sursi 24)

Bu ayette Ağızların kapatılması ile onların kendiliğinden konuşma haklarının ellerinden alınacağı kastediliyor.Yani bundan sonra dilleri onların iradeleriyle konuşmayacaktır.Dillerin şahitlik etmesi ise dillerin kendiliğinden; “Bu zalim beni şöyle kullandı, şu küfürleri ettirdi,şu fitnelere aracı etti, şurada ve şu şekilde beni, senin kullarına karşı konuşturdu ”biçiminde konuşmasıdır.

Hesap günü şuurunu kaybedenler,din sahibi olma şerefini kaybedenlerdir.Çünkü hesap günü, din günüdür. Hesap günü inancı olmayanın dinide olmaz.Görüldüğü gibi hesap gününün varlığının inkarı mümkün olmayan bir hakikattir. Bu hakikati tasdik edip kabul edenler, kendi hayatlarını düzeltirler.Esasen hesap gününe hazırlık ahret inancının insan hayatındaki tesiridir.Şunu unutmayalım ki; ahrete  iman insan oğlu için bir nimettir.Çünkü insan oğlunun mutluğu ahrete iman esasına bağlıdır.Yani hesap gününe hazırlık yapmak; keyfi değil mecburi ve zaruridir. İçerisinde yaşadığımız bu dünya hayatı sınırlı ve sonludur.Rasulullah(s.a.v) buyuruyor:

Dilediğin kadar yaşa,sonunda öleceksin. Sevdiğini dilediğin kadar sev, ama sonunda   ayrılacaksın.Dilediğini yap,ama sonunda yaptığını bulacaksın.

Allah’ ü Teala(c.c)’nün bize bahşettiği ömür sayfaları her gün biraz daha tükenmektedir.Bize düşen görev;yaratılış gayemiz doğrultusunda kendi hayatımızı sorgulamamızdır.Bu konuda Hz. Ömer (r.a)şöyle diyor:

Hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz.Amelleriniz tartılmadan önce kendi amellerinizi tartınız.Yaptığınız ameller kendisine gizli olmayan kimsenin huzurundaki en büyük arza kendinizi hazırlayınız.                                                        VELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN