DOĞRU YOLA GÖTÜREN KİTAP-3

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd âlemlerin Rabbi, Maliki, ölümü ve hayatı biz kullarının hangisinin daha iyi amel işleyeceğini belirlemek için yaratan, yolundan gidildiği takdirde emniyetin elde edildiği Allah (cc)’a aittir.

Salat ve selam rehberimiz ve önderimiz, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (sav)’e onun ehli beytine, dinin yaşanması konusunda bizlere örneklik teşkil eden Ashabına, bugüne kadar yaşamış ve yaşamakta olan tüm Müslümanların üzerine olsun.

Bir önceki yazımda ALLAH (c.c) hidayetin yolunu kendisine teslim olmakla ancak mümkün olduğunu bizlere bildiriyor kişinin Kur’an-ı Kerim’in hidayet sıfatıyla sıfatlana bilmesi için önce teslim olacak alemlerin RABBİ olan ALLAH (c.c)’a, sonra onun göndermiş olduğu hidayet(Kuran)a tabi olacak ve bununda ancak ALLAH Rasulu Hz. Muhammed’in sünnetine uyarak mümkün olacağını bildiriyor…

Hidayete(Kur’an-a)tabi olmak

Bakara 38- Dedik ki; “Hepiniz oradan aşağı inin. Tarafımdan size bir yol gösterici(hidayet) geldiğinde kim benim hidayetime uyarsa onlar için korku yoktur ve onlar artık hiç üzülmezler.”

ALLAH cc benden bir hidayet(kuran) geldiğinde kimde ona tabi olursa kim onu severse kim onun için ağlarsa kim onu yanında ayırmassa kim onu okursa kim onu devamlı hatim ederse kim belden aşağı düşürmesse değil KİM ONA TABİ OLURSA onun içindeki ahkamları yaşarsa hayatında son söz sahibi kılarsa işte onlar hidayete (kurana) tabi olanlar onlara korku yoktur onlar mahzun olacak değildirler..

Maalesef bugün günümüzde dünyanın en cok Kur’an okunan yerlerinden bir yerdeyiz ama manası anlamı en az bilinen yerdeyiz

Kur’an-ı biz küçükken annelerimiz veya babalarımız belden aşağı düşmesin  diye kılıf yapar aman ha sakın düşürmeyin diye sıkı sıkı telkinde bulunurlardı.

Evet biz Kur’an-ı belden aşağı hiç düşürmedik bu konuda çok saygılıyız

Ama onu belden yukarıda çıkarmadık kalplerimize tesir ettirmedik onun hidayet yol gösterici olduğunu bilmedik o niyetle yaklaşmadık üzerine hiç düşünmedik araştırmadık dinle ilgili kim ne dediyse inandık ama Kur’an’a sormadık biri bize Kur’an’dan bir ayet söylediğinde acaba dedik

Yok ya böyle bir şey olsa dedem babam v.s söylerdi 40 senedir camiye gidiyorum bayram ve Cuma namazı öncesi hocanın sohbetini dinledim olsaydı böyle şey duyardım canım diyoruz.

Şimdi hayatını ZAN üzere kurmuş birine Kur’an-ı Kerim nasıl hidayet olsun yeryüzündeki tüm insanlar ona Müslüman dese? ALLAH katında Müslüman olurmu bir düşünelim?

Bakara 78=Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir sürü asılsız şeylerden başkası değildir ve yalnızca zannederler.

ALLAH(c.c) zan üzere bir hayatı asla kabul etmiyor kendisine kulluğu körü körüne olmasın diye AKIL gibi büyük bir nimet vermiş neyi niçin yaptığımızı bilelim bizlerden aklımızı kullanarak hidayete (Kur’an’a) tabi olmamızı emrediyor

Ama maalesef insanların bir çoğu aklını kullanmadan ben müslumanım demekle cennete gideceğini zannediyor esas üzücü olan budur körü körüne nereye gideceğini bilmeden devam ediyor hayatına ALLAH (c.c)’ın kendisine verdiği düşünme yeteneğini kullanmıyor

Furkan 44=Yoksa sen, onların çoğunu (söz) işitir ya da aklını kullanır mı sayıyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler; hayır, onlar yol bakımından daha şaşkın (ve aşağı) dırlar.

“Olsa olsa, hayvanlar gibidir onlar”, çünkü körü körüne tutkularının ardından giderler. Nasıl, koyunlar ve sığırlar sürücülerinin kendilerini nereye otlağa mı, yoksa kesimhaneye mi götürdüğünü bilmezse, böyle insanlar da nereye sürüklendiklerini -felakete mi, kurtuluşa mı- bilmezler. Aradaki tek fark, hayvanların aklının olmaması ve götürüldükleri yer konusunda sorumluluklarının bulunmamasıdır. Fakat, ne yazık ki, akıl nimetiyle donatılmış insanlar hayvanlar gibi davranabilmektedir. Dolayısıyla, durumları hayvanlarınkinden çok daha kötüdür (mevdudi)

Evet ALLAH(c.c) ancak aklını doğru kullanıp hidayete(kurana) tabi olanları ancak doğru yola gideceğini bizlere bildiriyor

Zümer 18=Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir.

Ey Muhamrned, sen konuşanların sözünü dinleyip en doğru ve en isabet­lisine uyan kullarımı müjdele. İşte ALLAHIN doğru yola kavuşturduğu ve hakkı bulmaya eriştirdiği kişiler bunlardır. Akl-ı selim sahibi olanlar da bunlardır(taberi)

Bu ayet, mümin kullar için bir müjdedir ki, onlar, güzel ile en güzeli, faziletli ile en faziletliyi birbirinden ayırırlar.

“İşte onlar, Allah ‘m kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir ve onlar akl-ı selim sahipleridir.” Yani bu özelliklere sahip olanlar öyle kimselerdir ki, Allah onları dünyada da, ahirette de doğruyu bulmaya muvaffak kılmış­tır ve onlar selim akıl, düzgün fıtrat sahibidirler.(münir)

ALLAH(c.c) aklını kullananları sözün en güzeline uyarlar yani onlar Kur’an-ı Kerim içindeki emirlere aklını tabi kılıp hidayete eren kimselerdir ve onlar hidayete erdikten sonra şöyle söylerler

Ali imran 8=Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.”

ALLAH CC KALBLERİMİZİ HİDAYET ÜZERE SABİT KILSIN AMİN

İnşallah bir sonraki yazımda kuranın diğer sıfatı (nur) açıklamaya çalışacağız