بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

‘’ Allah, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Ondan başka ilah yoktur. O, Aziz ve Hakim olandır.’’ Buyruğuyla; ilim ehlini kendi vahdaniyetine şahid olarak kabul edip, bu şekilde onları şerefli kılan Allah’a (cc) yerler ve gökler dolusunca hamd olsun. Ulemanın rehber edindiği; mücahidlerin lideri, muttakilerin imamı Hz. Muhammed ( S.A.V)’ e, onun şerefli ehline ve ashabına salat ve selam olsun. Allah’ın (cc) bahşedeceği esenlik, kıyamete kadar ümmeti tevhid üzerine davet eden Alimleri  ve bütün davetçileri kuşatsın. Allahumme Amin.

Selamun Aleykum kardeşler. Bu ayki konuğumuzun hayatına başlamadan önce onların faziletlerinden kısaca bahsedip kendi yaşantımızla kıyaslamamızı isteyeceğim. Hani anketler vardır maddeler halinde şunu kullanıyormusun , şu özellikler sende mevcutmu , şu hastalıkları geçirdinmi vs. gibi aynı böyle işte. Haydi başlayalım…

Onlar amellerinde ihlaslı olmayı başardılar, arzularını Allah korkusuyla dizginledirler, Allah’a itaat konusunda zamanla yarıştılar ve onu geçtiler, amellerini riyadan kurtarıp özgürleştirdiler, nefislerinin alçak eğilimlerini bastırıp yok ettiler.

Sayfaları her türlü lekeden beri oldu, amelleri ihlasla yükseldi, ruhları dünyadan hiç hoşlanmadı. İnsanlar dünyanın sıkıntısını çekerken onlar afiyette oldular. Gözleri her zaman yaşlı, seherlerde başları eğikti. Avuçları vermek için hep açık, ruhları şeref kazandıktan sonra alçalmaktan korku içindeydi.

Amellerini her türlü katkıdan arındırdılar, Rablerini razı etmek için tüm enerjilerini taatte harcadılar. Ruhlarını en büyük payı elde etmek için coşturdular, bakışlarını haramdan uzaklaştırdılar.Onlara baktığında seherle senli benli, uykuya doymamış gözler görürsün.Ömürlerinin çarçabuk geçip giden anlardan ibaret olduğunu bildikleri için acele ederler.

Allah onları imtihan etti, sabrettiler; kendilerine nimet verdi itiraf ve şükrettiler. Onun razı olduğu her şeyi yaptılar yinede özür dilediler.

İçleri Hakka bağlıydı, dışları apaydınlıktı. İçlerinde taşıdıkları korkularından karanlıkta gözyaşı dökerler, günahlarını gözyaşlarıyla yıkarlardı. Gece bastırdığında ayakta olurlardı.

Dünyanın geçici bir meta olduğunu biliyorlar ve onun üzerinden sadece bir yolcu gibi geçiyorlardı. Onlar dünyayı imarla değil, dünyayı harap ettikçe imar olan başka bir yurtla meşguldüler.

İşte kardeşler onların durumlarından bazılarını zikredebildim. Anketi doldurup  nefsimize bir kırbaç vurduysak artık sahabemize geçebiliriz….

Rasulullah ( S.A.V) muslimde geçen bir hadiste şöyle buyurmuştur: ‘’ Allahu Teala sizlerin görünüşlerinize bakmaz. O, sizin kalplerinize ve  amellerinize bakar.’’

Görünüşünde güzelliğe sahip olmayan ancak islama girişinden sonra ahlak güzelliğine sahip olan bir sahabiyle birlikte olacağız. Görünüşü güzel değildi fakat içi tertemizdi ve kalbinde son derece sabit ve sağlam bir iman barındırıyordu.

Nebi (S.A.V) ‘in ashabından kendisine Culeybib denilen bir genç vardı. Yüzü çirkindi. Bir gün Allah Rasulu (S.A.V) ‘min yanına geldi ve dediki : İnsanlar siyah tenli olduklarından zenci olduğundan dolayı cehennem ateşine girerlermi  Ya Rasulullah !  Rasulullah (S.A.V) şaşırdı. Dediki hayır. İnsanlar tenlerinin renginden dolayı cehennem ateşine girmezler. Dediki   Ya Rasulullah öyle değilki. İnsanlar bana iltifat etmiyorlar, beni evlendirmiyorlar deyince Peygamber (S.A.V) ‘min kalbi burkulur ve o genci anlamaya çalışır. Ve sonra onu evlendirmek ister. Cüleybib (ra)   Ya Rasulullah !  Beni beğenecek kimse bulamazsın deyince Peygamber (S.A.V) ona döner ve ‘’ Sen Allah Katında öyle değilsin ‘’ buyurdular.

O mala ve güzelliğe sahip olmadı ancak Rabbi katında yüksek bir mekana sahipti. Zira o Rabbini seven bir kalbe sahipti. Günümüzde mala, güzelliğe, yüksek makamlara sahip , insanların kalplerinde yücelttikleri birçok insan görürüz. Halbuki onlar Allah katında hayvanlardan bile daha alt seviyededirler. Zira onlar Rablerine itaat etmeyen, Rasule tabi olmayan , İslam nimetinden habersiz kimselerdir.

Sonra Peygamber (S.A.V)  gence  bir evin adresini gösterir ve ona git bende selam söyle sizin bir kızınız varmış onunla nikahlaman için Peygamber (S.A.V) emir buyurdu. Genç  heycanlı bir şekilde tabiri yerindeyse sevinçten havalara uçarcasına o evin yolunu tuttu. Gösterilen adrese ulaştı ve evin kapısını çaldı. Kapı açılınca genç Peygamber (S.A.V) ‘in selamını iletti ve ondan sonra niyetinden bahsetti. Adam bir anda sevindi hoşnut oldu sandı ki kızını Peygamber (S.A.V) istiyor ancak meselenin aslını anlayınca bir anda hiddetlendi sert çıkıştı  ve gencin suratına kapıyı kapattı. Peygamber (S.A.V) min yanından dik bir şekilde ayrılan genç başı eğik bir şekilde geriye döndü.

Ancak evin içinde  Saliha, muttaki bir o kadarda şuurlu bir bayan vardı ki bu konuşmaya şahit olunca babasına döndü ve dedi ki :  Ey babacığım ! yapmış olduğun bu işten dolayı Allah’ın seni ikaz etmek için bir ayet indirmesinden korkmadın mı ? ALLAHUEKBER.  Ya Allah senin üzerine bir ayet indirirse , ya Allah seni cehennem ateşiyle tehdit ederse, seni kınarsa ?

Sahabenin bayanları bile bu şuurdaydı. Her an korku halinde, kendilerine çeki düzen verir vaziyettelerdi. Onlar 14 asır önce yaptıkları itaatsizliklerden dolayı üzerlerine ayet inecek diye korkuyorlardı peki bizler bugün yaptıklarımızı kınayacak , yanlış olduğunu bildirecek bir ayetin muhattabı oluruz diye ne kadar korkuyoruz.

Devamla : Adam bi anda afalladı , beklide o an kalbi perdelenmişti. Kendini toparladı ve Allah Rasulu (S.A.V) ‘min yanına koştu ve    Ya Rasulullah kızımı o selam gönderdiğin gence veriyorum onu nikahla dedi.  Peygamber (S.A.V) min bir anda yüzü güldü. Culeybib’le o kızı nikahladı. Sonra Culeybib’e döndü ve dedi ki şimdi çık çarşıya  eşyalarını, ihtiyaçlarını al. Ancak Culeybib (ra) in hiç parası yoktu . Önce Ebubekirin yanına gitti ve dediki ey Ebubekir (ra)ben iffetimi korumak için evleneceğim bana yardım et Ebubekir (ra) çıkardı biraz verdi sonra Ömer bin Hattab’ın yanına gitti sonra sahabenin diğer büyüklerine gitti  ve ihtiyaçlarını karşılayacak kadar para aldı.

Evinin eşyalarını almak için pazarın yolunu tuttu tam gireceği sırada bir münadinin Allah Rasulu (S.A.V) min cihad ilan ettiğini işitti.

Filmi burada durduralım ve kendi ahvalimize dönelim…

Böyle bir pozisyonda kalsaydın sen ne yapardın ? Tabiki aynısını yapardım tersini bile düşünmem deme. Kalbini yokla, nefsini muhasebe et.  Amellerini gözden geçir. İtaatlerini gözen geçir. Şuanda Allah’ın dini için yapman gerekenlere ne kadar özen gösteriyorsan , ne kadar itaat ediyorsan , hangi oranda mücadele ediyorsan işte imtihan anında da kalbinin durumuna göre , birikimlerinin sonuçlarına göre seçim yapacaksın. Buna hazırmısın kardeşim ?

Culeybib (ra) bi ev eşyalarının satıldığı pazara baktı , bi savaş mağzemelerinin satıldığı pazara baktı ve soluğu birden orda aldı. Kendine güzel bir zırh, bir kılıç bir kalkan ve bir at alıp Allah yolunda cihat için yola çıktı. Henüz yeni nikahlanmıştı. Eşi evde bekliyordu. Belkide hiç  yanına bile sokulmamıştı.  Bir damadın en heycanlı olduğu bir anda o dünyalıkları bırakıp Rahmanın cennetinde hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiç kimsenin aklına gelmeyen nimetlere kavuşmak üzere seçimini  cennet için yaptı.

Savaş başlar ve neticelenir. Allah Rasulu (S.A.V) sahabelere kaybımız varmı diye sorar . Ashab falan kişi, falan kişi diye söylerler . Rasulullah (S.A.V) yine sorar Ashab yine falan kişi falan kişi diye söyler. Sonra tekrar sorunca Ashab hayır diye cevap verir. Bunun üzerine Rasulullah (S.A.V)  ‘’ Ben Cüleybib’i kaybettim. Öldürülenlerin arasında onu arayın’’ der. Onu ararlar ve sonunda müşriklerden öldürdüğü yedi kişinin arasında onu bulurlar. Rasulullah (S.A.V) ‘’ O bendendir, bende ondanım. Yedi kişiyi öldürdü, sonra öldürüldü mü ? diye üç kere tekrar eder. Sonra ashaba döner ve derki ‘’ Şu kılıcı, şu mızrağı , şu kalkanı ve şu atı Cüleybib’in hanımına götürün sonrada babasına da selam söyleyin sen kızını Cüleybib’e layık görmedin ama Allah onu cennette hurilerini layık gördü der . ALLAHU EKBER.

Şimdi güzel kardeşim sen  güzel bir akıbet istiyorsan, cennetteki ebedi nimetleri istiyorsan, imtihanlara sahabe gibi göğüs germek istiyorsan, Allaha teslim olma adına, davet ve cihada kendini feda etme adına  onların adımlarını taklip et ki  Allah ‘da seni cennette hurilerine layık görsün,  Eğer ki sen Allah’tan Saliha bir eş istiyorsan Cüleybib’in adımlarını takip et , Eğer ki sen  Cüleybib gibi Allah’ın dinini en önce almış, kendini Allah yolunda mücadeleye adamış ve nefsinin isteklerinden vazgeçmiş bir cengaver , bir mücahid istiyorsan bu kıssanın içersinde anlatılan o Saliha kadının iffetine , itaatine ve teslimiyetine bürün ki Allah azze ve celle de sana onu nasip etsin….. Selam ve Dua ile…

AMELLERİMİZİN BİDAYETİ VE NİHAYETİ ALLAHU TEALAYA HAMD ETMEKTİR.