sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

CENAZE İLANI

CENAZE İLANI
01.06.2019
0
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, yarattığı varlıkları Vahdaniyeti ’ne delil kılan, kulları için hidayet yolları belirleyen, onların karanlıklardan aydınlığa çıkmaları için peygamberler gönderen, kulluğu emredip kulluk yapacak takati ve azmi veren, o kullukta yardımcı olan ve bu yardımı neticesinde de bu kullarını Cennet’e sokan, rızasına ulaştıran. Bütün yaratılmışların Rahmetine, Kudretine muhtaç olduğu yegâne Rabb Allah (cc)’a mahsustur.

Salat ve selam; Vahyi aldığı günden beri oturmayan devamlı hareket halinde olan, en çok Allah’tan korkan, Allah’a en yakın olan, musibetlere en çok maruz kalan, en fazla sıkıntıyı çeken ve Rabbine şükreden bir kul olmak için ayakları şişinceye kadar namaz kılan, büyük komutan, şanlı lider izinden gidilmeye tek layık olan, müminlere karşı şefkatli, kâfirlere  karşı şiddetli Hz. Muhammed b. Abdullah (sas)’e olsun. Ve yine selam tertemiz ehli beytine, sahabesine ve tüm müminlerin üzerine olsun.

Kur'an Dinle

Uzun zamandır konuşulan ve yaklaştıkça telaşın arttığı Ramazan ayı yavaş yavaş aramızdan ayrılıyor. Bu ayrılışın  iyi değerlendirilmesi ve muhasebesinin yapılması ciddi oranda fayda sağlayacağı kanaatindeyim. O yüzden bu yazımızda Ramazan’ın gidişi ile ilgili birkaç anekdot paylaşacağız Allah’ın izniyle…

Muhakkak bir yakınımızı kaybetmişizdir ya da yakınını kaybeden birisine şahit olmuşuzdur. Şimdi sizin canınızı sıkan, üzen o günlere gideceğiz…

İnsanlar sevdiği insanları kaybettiklerinde büyük ölçüde etkilenirler ve çok üzülürler. Şok olurlar adeta ne yapacaklarını şaşırırlar nasıl tepki vereceklerini bilemezler. Bu üzüntü ya da yaşanan bu duygusal travma ölen kişinin ne kadar sevildiği ile de alakalıdır. Eğer çok çok sevdiği birisiyse üzüntünün şiddeti biraz daha artış gösterecektir. Çünkü;

Eskiden beraber gezerler, beraber vakit geçirirlerdi. Başı sıkıştığında ona giderdi. Dertlerini ona anlatırdı. En büyük destekçisiydi belki. Gördükçe mutlu olduğu, sevindiği birisiydi. Varlığının kendisine yettiği bir kimseydi. Bir köşede geçip oturması bile ona yeterdi.

Sesli Makale

Fakat ölümün gelmesi, bunların artık olmayacağına işarettir. Hem çok sevdiği kişiyi kaybetmiş hem de o hayattayken ki mutluluğu hevesini kaybetmiştir. Daha o hastayken yani öleceği (sebepler açısından) belli olduğunda üzüntü baş göstermiş ve tedirginlikler yavaş yavaş başlamıştır. Çünkü yavaş yavaş gidiyor, aralarından ayrılıyor, terk ediyor onları daha o zamanlar bile terk etmediği halde terk edeceği gerçeği bile sırılsıklam yapıyor gözleri. Değer verdiğin birisini kaybetmek gözünün önünden yavaş yavaş gitmesi insanı böyle derinden etkiler işte…

Şuna değinmeden de olmaz; Ölen kişinin arkasından herkes üzülmez, arkasındakileri 4 grupta incelemek mümkündür:

1)En yakınları: Bunlar en çok üzülenlerdir. Ölen kişinin yokluğu gidişi en çok bunları etkilemiştir. İçerleri paramparçadır bir süre kendilerini toparlayamazlar hatta.

2)Yakınları: Bunlar da üzülürler. Fakat üsttekiler kadar değildir üzüntüleri. Yukarıdakiler kadar vakit geçirmemiş ve onlar kadar ölüyü sevmemiştir. Üzüntüleri haberi aldıkları ilk anda olur. Zamanında görüşemediği yanına gitmediği için pişman olanlardır bunlar aynı zamanda. Aaa tüh falanca ölmüş vah vah tüh tüh denir konu kapanıp cenaze evine iştirak edilir. Acı orda da paylaşılır eve döndüğünde hayatları devam eder.

3)Üzülmüş gibi gözükenler: Bunlar ise  tam olarak üzülmeyenlerdir. Kim öldü nasıl biriydi pek bilgileri yoktur. Ayıp olmasın diye cenazeye gelen ve yine ayıp olmasın diye üzülmüş gibi gözükenlerdir. Yakınlarının yanına gittiğinde çok iyi birisiydi, şöyle birisiydi diyerek üzüldüğünü göstermeye çalışır. Oraya iştirak etmek için gelmiştir. Ölen kişiye dair herhangi bir his yoktur içinde. Birkaç cenaze ile tecrübe kazanır…

4)Sevinenler: Bunlar ölen kişinin ölmesine sevinenlerdir. Genellikle ya ölen kişi kendisini yapmak istediği şeylerden alıkoyduğu için ona engel olduğu için ölmesine sevinir ya da ölen kişiden kalacak miras için. Yapmak istediği şeylere öyle değer vermiştir ki bir insanın ölmesi dahi onu sevindirecek duruma getirmiştir. Bu kişilerin sevinci; ölü, ölüm döşeğine düştüğünde ya da yoğun bakıma alındığında başlar. Planlar kurar ve önceden yapamadığı artık yapacağı şeylerin hayalini kurar ve onlar için hazırlıklara başlar. Miras düşkünü olanların durumu da aynıdır.

Bu örneği verme sebebine gelince; Siz okuyucularımdan ricam örneğini vermiş olduğum ölen kişiyi Ramazan ayı olarak değiştirmesidir. Ölen kişiyi Ramazan ayı olarak düşünelim;

Ramazan ayı kendisiyle vakit geçirdiğimizde rahmete erişmemize, affedilmemize ve Cehennem azabından azat edilmemize sebep olur. O ay sebebince kardeşliğin değerini birlik ve beraberliğin önemini anlarız. Cehd ve azim ayı olan Ramazan damar yollarımızı açar ve bize bir ivme kazandırır. Varlığı bile yeter onun. Kendisiyle beraber rahmeti, mağfireti ve kurtuluşu getirir. O kadar cömerttir ki bu ay kişilere sınırsız imkânlar tanır. Daha sayamadığım birçok özelliği…

Gün gelir Ramazan ayı yoğun bakıma girer. Bu son 10 günüdür. Ramazan’ın son 10 günü bize gittiğinin haberini verir. Gidiyorum, ayrılıyorum aranızdan der. Hani doktorlar son son görün der ya… Ya da ne istiyorsa yapın derler ya ölümü yaklaşan kişiler için… Ramazan’ın doktoru olan Peygamber (sav) son 10 gün için ümmetini uyarmıştır. Son son onu görün bir daha göremeyebilirsiniz. Ne istiyorsa yapın yerine getirin aranızdan mutlu ayrılsın. Ne söyleyecekseniz söyleyin ne yapacaksanız yapın gidiyor çünkü… BİR DAHA GÖREMEYEBİLİRSİNİZ… Ramazan’ı uğurlayın sizden razı olmuş bir vaziyette gitsin…

Ramazan’ı uğurlayanları da yukarıdaki gibi 4 grupta inceleyebiliriz;

1)En yakınları: Ramazan ayıyla yakından bağ kurmuş olanlardır bunlar. Gidişi bu kimseleri derinden sarsar. Bu ayda elde ettikleri ve yaşadıkları şeyler üzüntülerini daha da artırmaktadır. Hayatlarındaki çok önemli bir devrenin bitimidir onlar için. Ramazan’ı farklı sever ve farklı değerlendirirler. Gidişlerine dayanamaz hüngür hüngür ağlarlar. Ramazan ayını çok severler ve çok değer verirler çünkü…

“Eğer ümmetim, Ramazan’daki hayrı gereği gibi bilseydi senenin tümünün Ramazan olmasını isterdi.”[1]

2)Yakınları: Bunlarda üzülürler fakat en yakın olanlar kadar değildir. Ramazan’ın bittiğini gördüklerinde inceden bir hüzün kaplar içini biraz canı sıkılır muhasebe yapar ne kadar faydalandım ne kadar onunla beraber oldum der ve ufak çaplı bir hüzün yaşar. Vah vah tüh tüh derler ve bir zaman sonra o da tesirini kaybederler.

3)Üzülmüş gibi gözükenler: Bunlar ise tam olarak geçiş sürecindedir diyebiliriz. Kim gitti nasıl bir aydı içeriği nasıldı pek bilmezler. Etrafında üzülen birkaç kişiyi görünce üzülmesi gerektiğini düşünür. Vay be Ramazan’da ne çabuk geçti. Bitiyor be… Gibi acemice laflar kullanır… Dediğim gibi geçiş sürecinde tam olarak farkında değil olup bitenlerin. Bir ay boyunca teravih kılındı oruç tutuldu bunları daha anlayamadı hikmetini, sebebini mükâfatını… Yoğun bakıma girdiğini ya da öldüğünü duyunca haliyle etrafındakilerin davrandığı gibi davranmak zorunda kaldı. Allahualem birkaç Ramazan ayıyla tecrübe kazanacaktır.

4)Sevinenler: Bunlar Ramazan bittiği için sevinenlerdir. Artık rahatça yiyebilecek içebilecek nefsinin isteklerini yerine getirebilecek. O kadar çok nefsini sevmiştir ki Rahmet ve mağfiret ayını kendine bir yük bilmiştir. Çünkü bu ay nefsine engel olur uzun süre aç bırakır susuz bırakır dolayısıyla nefis düşkünleri bir hayli zorlanır. Yoğun bakıma girdiği haberi gelince de içi kıpır kıpır olmaya başlar. Planlarını kurmaya başlar; şuraya giderim, şunu yaparım, şunu alırım vs. Ramazan’ın bitmesiyle kendisine kalacak olan şeyler onu çok mutlu eder. Bunların hayalini kurar… Gidip bir isteği var mı soracağına son son göreceğine onu hoşnut bir şekilde uğurlayacağına gittiği için göbek atacak duruma gelir neredeyse…

Şimdi şu soru aklınıza gelebilir. Bu ayda hiç sevinç olmayacak mı hep üzülecek miyiz ya da üzülmeli miyiz ? Bu soruya şu hadisle cevap vermek istiyorum;

“…O kulların bayramı olunca da, yani Ramazan bayramı olunca, Allah o kulları ile meleklerine övünür de der ki: “Ey meleklerim! İşine bağlı, işçinin mükâfatı nedir?” Melekler de: “Rabbimiz! Onun mükâfatı ücretinin eksiksiz veril­mesidir.” derler. Allahu Teala da bunun üzerine şöyle buyurur: ”Ey meleklerim! Benim kullarım ve kölelerim kendilerine emrettiğim farzlarımı yaptılar, sonra da dua etmek üzere zikrederek evlerinden çıktılar.

İzzetim, celalim; keremim, yüceliğim; yüksek makamım hakki için onların dualarını mutlaka kabul edeceğim.” Bundan sonra Allah o kullara hitaben şöyle buyuracak: “Evlerinize dönün, ben sizi kesinlikle bağışladım, kötülüklerinizi iyiliğe çevirdim. ” Hz. Peygamberimiz de şöyle ilave etti: “O kullar evlerine günahla­rından bağışlanmış olarak döner.”[2]

“Cebrail (as) Bütün meleklere görev vererek Allah(cc)’ı zikreden ve ibadetle meşgul olan kimselerin evlerine giderek onları tebrik etmelerini söyler.”[3]

İşte bayram sebebi. Bayram denmesinin sebebi. Onlar artık rahat rahat tatlı yiyeceği için değil artık yeme içme de sınırlama olmayacağı için değil GÜNAHLARI BAĞIŞLANDIĞI için sevinirler bayram ederler… Bu böyle biline… Bayram ve sevinç onların hakkıdır.

Zararın neresinden dönülse kârdır. Şu Ramazan’ın sonunda olduğumuz şu günlerde bol bol istiğfar ve bağışlanma talep edip amelleri artıralım…

“…Ramazan ayına girdiği halde günahlarını bağışlatmadan Ramazandan çıkan kimsenin de burnu yerde sürünsün…”[4]

Şimdi bir soru soracağım; Ölen kişi örneğiyle Ramazan’ın gidişini örneklendirdik. Pekiiiiii….. Eğer o kişinin(Ramazan Ayı) ölmediği tekrar aramıza döneceği söylense yukarıda 4’e ayırmış olduğumuz kişilerin durumu ne olurdu ???

RABBİM BİR DAHA Kİ RAMAZAN’I (EĞER VARSA NASİPTE) DAHA FAYDALI GEÇİRMEYİ VE GELDİĞİNDE DE SEVİNMEYİ GİDERKEN DE GÜZEL BİR ŞEKİLDE UĞURLAMAYI NASİP ETSİN… (AMİN)

 

SELAM VE DUA İLE…

TEVFİK ALLAH’TANDIR…

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN

 

[1] Heysemi

[2] Fezaili Amal – Zekariya Kandehlevi Kadir Gecesi Bölümü 3.Hadis – Beyhaki, Mişkat

[3] Fezaili Amal – Zekariya Kandehlevi Kadir Gecesi Bölümü 3. Hadis Açıklaması

[4] Tirmizi-Daavat (Dualar Bölümü)/3544 nolu hadis 101.bab

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.