Evet sizlere öyle bir kişinin hayatından misaller vermeye çalışacamki

Hz.Zeyd b. Desinne (R.anh)

Hidayetiyle bizlere nimetler bahşeden ALLAH hamd olsun.Salat ve selam Kur’an-ı Kerimin tabilerinin önderi ve rehberi Hz.Muhammed(S.A.V.)’e, aline, ashabına ve tüm müslümanların üzerine olsun.

Müminlerdendir o erler ki Allah’a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimi adağını ödedi (canını verdi), kimi de beklemektedir. Onlar, ahidlerini hiç değiştirmediler. Ahzab: 23

Evet sizlere öyle bir kişinin hayatından misaller vermeye çalışacağım ki!Kendisi idam sehpasındayken kendisine her şeyden sevimli olan Rabbinin Peygamberinin burada senin yerinde olmasını istemez misinki sen kurtulasın evinde rahat oturasın dendiğinde öyle bir cevap veriyor ki;

Ben Hz. Muhammed (S.A.V.) değil benim yerimde olmasını,Medine’de yürürken ayağına bir diken bile batmasına asla razı olmam!

Evet bizlerin çokça sahabelerin hayatlarında okuduğumuz ve onların kıssaları anlatıldığında dinlediğimiz sözler bunlar diyerek üzerinde geçmişizdir.

Fakat biraz duralım; Bakalım bizlere yön veren hayatlarımızı hidayetle buluşması ve ayaklarımızın sabit kalmasının sebebi olan alimlerimize karşı bugün bizler nasıl hareket ediyoruz?

Hani sorulduğunda senin en çok sevdiğin kimdir? diye. Bizler hemen ALLAH (C.C.) diyoruzdur!

İşte verdiğimiz cevaba ulaşmamızın yolu alimlerin Peygamber varisleri olduğunu unutmamalı.Misafirliğe gittiğimizde verilen bir kahve için 40 yıl hatırı vardır denir.Peki bizlerin hidayetlerine sebep olanların ne kadar hatırı olur acaba?

Evet Zeyd (r.a.) hayatı hep derslerle dolu her sahabe gibi onlara ALLAH (C.C.) ve Resulü herşeyden sevimli geliyordu.Ya bizlere öyle geliyor mu? Tabi ki bir anlık cevap olmamalı cevabımız.ALLAH’ın Peygamberi buyuruyor ya;Bana itaat eden ALLAH’a itaat etmiş olur,bana isyan eden ALLAH’A isyan etmiş olur.Benim emirime itaat eden bana itaat etmiş olur,benim emirime isyan eden bana isyan etmiş olur!

Bu hadisden ve Zeyd (R.A.) sözlerinden neler anlıyoruz?

Kendisine birde dar ağacına asıldığında dediler ki:Haydi dininden dönde seni serbest bırakalım!

Cevap gerçekten bizlerinde tereddütsüz vermesi gereken cevap oluyor;Vallahi dinimden asla dönmem!Bütün dünya benim olsa,bana verilse,yinede İslamiyetten dönmem!

Kendisine yapılan bu teklif onun iman dolu göğsünde paramparça oluyor.O bunlara bir an bile olsun meyletmiyor.Ve ağzından şu güzel sözler dökülüyor;ALLAH yolunda olduktan sonra,benim için öldürülmenim hiç bir sıkıntısı yoktur.

İşte olması gerekenler işte şu an bulunduğuz halimiz.Gelin hep birlikte bizlerde bu yıldızdan almamız gereken hayat metodunu alalım ve hayatımıza geçirelim!

Ve o bu musibetlere uğradığı için sızlanmıyor.

Onlar ALLAH Resulünün muallimleri olarak bir yola çıkıyorlar ve başlarına kurulan pusu sebebince ey Peygamber sen bize neler ettin,bizleri ölüme sürükledin,evlatlarımızdan ayırdın,malımızdan ayırdın gibi safsataları bırakın dillerine almayı akıllarından bile geçirmiyordu.Ya bugün başına ufak bir sorun geldiğinde hemen dünyaya meyledenler ALLAH’ın hidayetine karşılık dünyayı tercih edenler!

Evet birde o sahabe  ALLAH’a dua ediyor da Peygambere selamımı ve durumumuzu ulaştır.ALLAH (C.C.) duasına icabet ediyor.

Peki bizler onca dua ediyoruz da niye icabet olunmuyor zannıyla hep kala kalıyoruz!Hiç düşündük mü biraz acaba hayatlarımızdaki teslimiyetten ve samimiyetsizlikten olabilir mi?

ALLAH (C.C.) bağlılığımızda ve teslimiyetimizde olan durumumuz dünya olan durumumuzdan çok çok aşağıda olduğundan ve hatalarımıza devam ettiğimizden olmasın!

Eğer iman iddiasında buluyorsak yaptıklarımıza pişman olup dönmesini belim.

Peygamberimiz şöyle buyuruyor;Pişman olan affolunur.

“İşte Allah, hak ile batılı şöyle misallendirir. Köpüğe gelince atılır. İnsanlara faydası olan ise yerde kalır. Allah işte böyle misaller verir.” (Ra’d: 13/17)

Rabbim Zeyd b. Desinne’nin şuuruyla bizleri şuurlandırsın.Hayatını ALLAH (C.C.) adayan Müminlerden kılsın.

Dua buyurun.

Sözlerin sonun hamd etmektir.

Tevfik ALLAH’tan dır.