ALLAH C.C.’IN VARLIĞINI KABUL ETMEK YETERLİ Mİ?

Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve Selam alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed s.a.v’me olsun İnşallah.

Allah c.c. Kur’anı Kerimde 3 ayeti kerimede Allah’ın hakkını gereğince takdir edemeyen kimselerden bahseder. (Zümer 67, Hac 74, Enam 91) bağlamlarıyla beraber okunmalıdır. Allah ile aramızdaki kulluk ilişkisi beraberinde bir hukuku doğurur. Nasılki baba evlat, karı koca, yada kardeşlik ilişkisi beraberinde karşılıklı gözetilmesi gereken hak ve hukuku beraberinde getiriyorsa Allah c.c. ile aramızda hak ve hukuku getiren bir ilişki içerisindeyiz . İşte Allah c.c. yukarıdaki ayeti kerimelerde Allah c.c. kullardan bazılarının Allah’ın hakkını gereği gibi takdir edemediklerinden bahsediyor. Pekala neden böyle bir hitabın muhatabı olmuştur. Tabiki tek temel sebep onu kendisini tanıttığı bilgiler üzerinden tanıyamadıkları çünkü tanıyamamak ona karşı gereken saygıyı gösterememeye ve onun kulun üzerindeki hakkını gözetememeye sebep olmuştur. Bunu bir hadisi şerifle açıklamaya çalışacağım.

İmam Buhari rivayet ediyor Resulullah s.a.v bir kabristanlığın yanından geçerken ağlayan bir kadını görür. Kadın evladını kaybetmiş (Yani ateş düştüğü yeri yakar) kadının ciğeri yanmış dolayısıyla biraz dozu kaçırmış, sesli feryad ediyor. Rasulullahın s.a.v dediği gibi göz yaşarır kalp burulur ama isyana dönüşmez. Bu ölçünün üzerine biraz çıkmış. Allah’ın elçisi kadına yaklaşır ve ey kadın sabret der. Kadın arkasını döner ve benim başıma gelen senin başına geldimi de böyle söylüyorsun der. Allah Resulü üstelemez evinin yolunu tutar. Oradakiler ey kadın sen ne yaptın derler. Kadında ne yaptımki der. O az önce terslediğin Resullahtı derler. Kadın eyvah! Ben ne yaptım der ve Rasulullah’ın evine gider ve kapıdan girdikten sonraki söylediği ilk şey ‘’Ey Allah’ın Resulu ben seni tanımadım’’…. İşte eğer karşımızdakini tanıyamadığımız zaman onun hakkına geken saygıyı gösteremiyoruz. Onun için biz Allah c.c. üzerimizdeki hakkını takdir etmek için önce hakkını bilmek, sonra onu teslim etmekle başarabiliriz. Onu hakkını teslim etmenin tek yolu vardır. O’da kayıtsız ve şartsız teslim olmak yani Müslüman olmalıdır. Çünkü Allah’ın üzerimizdeki hakkının hesabını yapmak için sayamadığımız nşimetleri tüketirken nasıl hakkını ödeyelim. Allah’ın üzerimizdeki hakkını gereğince takdir edelim. Onun kadrini kumetini bilelim. İşte Allah c.c. bunu en iyi bilen  olduğu için bizden istediği onun hakkını ödemek değil gözetlemek ve itiraf etmek.

Pekala Allah’ın üzerimizdeki en önemli gözetmemiz gereken hakkı nedir? Bunuda yine Resulullah s.a.v ile öğrenelim İnşallah.

İmam Buhari ve İmam Müslimin ittifak ettiği bir hadisi şerifte.

Allah Resulu s.a.v sordu Muaz R.a ‘’Ey Muz Allah’ın kulu üzerindeki hakkı nedir diye sorunca Muaz R.a tevazu ile Allah ve Resulu en iyisini bilir dedi. Ve sonra eğer yalnız Allah’a kulluk eder ve ona hiçbirşeyi ortak koşmaz ise ona azab etmemeside kulun Allah’ın üzerindeki hakkıdır’’ dedi.

İşte Allah c.c. ile kulluk ilişkisinin getirdiği hukuk ve bizden istenen eğer biz bize düşeni tahakkuk ettirirsek Allah’da vaadinden caymaz oda vaadini tahakkuk ettirecektir. Öyleyse bize düşen Allahı doğru bir şekilde tanımak ve üzerimizdeki hakkını gözetmek buda hadisi şerifte ifade edildiği gibi ona kayıtsız ve şartsız teslim olarak yalnızca ona kulluk etmek onun hakkı olan bu kulluğa asla zulüm bulaştırmamak. İşte Kur’anı Kerimdeki üç ayeti kerimede Allah c.c. onu tanıyamamanın getirdiği kötü sonucun onun hakkını gereği gibi takdir edememek olduğunu bize öğretiyor.

Selam ve dua ile…