Mürşide YOLCU – Müslüman Kadında Haya ve İffet

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
MÜSLÜMAN KADINDA HAYA VE İFFET

                Allah’a(cc) yüce zatına, büyük makama yaraşır şekilde çok çok hamdü senalar, Peygamberlerin ve Rasullerin en şereflisi olan, insanlığa hayat, alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’e salat ve selam olsun…

Bugün şöyle bir sokağa çıkıp baktığımızda maalesef islama dair bir yaşantı, O’nun dinine yakışır giyiniş şekli, harama helale riayet eden, erkekler ne yazık ki yok denecek kadar az. İslamdan uzaklaşan, şeytanın ve şehvetinin esiri olmuş insanlar Allah azze ve celle’nin koymuş olduğu hududları aşmış ve azgınlaşmış durumdalar.

Gençleri nasıl daha fazla islamdan, güzel ahlak sahibi olmaktan uzaklaşabiliriz diye neredeyse hiç uyumadan çalışan kafirler, islam düşmanları hersene başka bir moda çıkartarak gençleri açılıp saçılmaya teşvik ederek onları modanın esiri ve kölesi yapmış durumdalar. Birbirlerine özenen gençler ise adeta açılıp saçılmada birbirleriyle yarışır olmuşlar. Oysaki hayat rehberimiz olan Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz olan Allah(cc) şöyle buyurmaktadır.

“Mümin kadınlarada söyle gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar, kendiliğinden dışarıda kalanlar hariç süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar.”(Nur 31)

                Ayetin içeriğine dikkatle bakılırsa Allah azze ve celle iç alemi düzeltmeyi dış görünüşü düzeltmekten önce zikrediyor. Gözleri korumak, kalbini temiz tutmak ve iffetini koruma altına almak başta gelir. Şayet bir hanım gözlerini haramdan sakınmıyorsa, haya etmiyorsa ve iffetini korumada gayret göstermiyorsa öyle anlaşılıyor ki örtünmesi kendisine bir fayda vermiyor demektir. İffet korumada ilk adım hayalı olmaktan geçiyor. Rasulullah’ın buyurduğu gibi “ Her dinin bir ahlakı vardır. İslam’ın ahlakı da hayadır.” Başka bir hadisinde ise şöyle buyurmaktadır. “Gözler zina eder, gözlerin zinası bakmaktır. Eller zina eder, ellerin zinası dokunmaktır. Ayaklar zina eder, ayakların zinası oraya yürümektir. Dilin zinası konuşmaktır. Nefis de bunu arzular ve iştahını kabartır. Cinsel organı da ya tamamen doğrular veya yalanlar.”

                Bakalım bizler için en güzel örnek olan hanım sahabiler gözlerini haramdan nasıl korumuş üstün ahlakı ve iffeti ile müminlerin annesi olan Hz. Aişe’nin evine kör bir adam geldiğinde ondan saklanır. Bu duruma şaşıranlar o seni görmüyor ki der. Aişe ise “Ama ben onu görüyorum der.”

Bir başka hanım sahabi ümmü Hallad savaşta öldürülen oğlunu sormak için Efendimizin (sav) yanına yüzü örtülü olarak geldiğinde. Orada bulunalardan birisi oğlunu soramaya yüzün kapalı olarak mı geldin ? dediğinde Ümmü Hallad “oğlumu kaybettiysem hayamıda kaybetmedim ya” der.

Düşününki biz oğlumuzun dün haberini alsak bırakın yüz kapamayı başımızı kapatmak aklımıza gelir mi acaba ? Nerde o iffetli Allah’tan korkan hanımlar ve nerde şimdiki modern kapalı bayanlar…  Bizlere en güzel örneklerden biride Hz.Fatıma… Hastalığı ağırlaşınca durumun ciddiyetini anlayan Fatıma Hz.Ebubekir’in hanımı Esma binti Ümeyse şöyle dedi. “Ben kadınlara yapılan cenaze merasiminden hoşlanmıyorum. Kadınlar kefene sarılıp götürülünce vücut hatları belli oluyor. İnsanlar onları görüyor. Yarın erkeklerin vücudumun yanı başında olmasından haya ederim.”  Diyordu. O zamanlar da erkek veya kadın olsun cenaze kefenlenip üstü ve yanı açık şekilde sedye üzerinde taşınırdı. Bunun üzerine Esma yaş hurma yaprakları getirdi. Habeşlilerin ölülerini koydukları tabutu tarif etti. Tabut ilk olarak onun cenazesinde kullanılmış oldu.

Şimdi samimice soralım kendimize ölüm anımda bile haya ve iffetini hanginiz düşünürsünüz ? Bu yazıyı okuyupta ben düşünürdüm diyen kaç kişi vardır acaba. Maalesef bugün ölünce mahrem bedenimi görür kaygısına kapılacak kadınları geçtim. Gençliğimde benim güzelliğimi görmicekler diye korkan ve kendini moda uğruna şekilden şekile sokan kaadınlar zuhur etmiştir.

Çünkü kadınlar bakmaktan çok bakılmayı seven varlıklardır. Aslında bu durumun bir adıda teberrüc’dür. Yani meşru olmayan açılma ve saçılmayı ifade eder. Gizlenmesi gereken yerlerini açmak, zihniyetlerini göstermek, endamlı endamlı yürümek, dar giyinmek vs.

Oysaki Allah azze ve celle kadına hitaben:

“Süslerini göstermesinler. Gizlediklerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Kalplerinde hastalık olanlarını hastalığını depreştirmemek için seslerini kadınsı kadınsı inceltmesinler. Cahiliyet dönemi kadınları gibi, süslü, püslü kırıla döküle gezmesinler.(Ahzab-32) buyurur.

Allah’ın emirlerinde yasaklanan teberrüc dört şekildedir.

1. Kadının yüzünü ve vücudunu, cazibesini insanlar önünde göstermemesi.
2. Takılarının ve elbiselerinin süsünü başkalarına göstermemesi.
3. Yürüyüşü, endam ve işvesiyle dikkat çekip kendini ortaya koymaması.
4. Sözü çekici söyleyip başkalarının kalbine kötü niyet etmemesi.

Günümüzde bu şartlara riayet eden kadınlar azınlıkta fakat kendi ayaklarının üstünde durup ben kocama muhtaç değilim diyen, Evini, eşini, çocuklarını bırakıp işe başlayan, Gördüğü çevreye özenip tesettürünü dahi çıkaran, yada artık onu süs  olarak kullanan çok çok daha fazladır. Müslümanlara kin ve nefret besleyen kafirler islamı birden yıkamadıkları için önce fertleri yetiştiren anneleri yani kadınları ele geçirerek onları birer maşa haline getirdiler ve nereye isterlerse oraya çeviriyorlar aynısını yapmaya çalışıyorlar. Özgürlük adı altında kadını sokaklara, kafelere, barlara, fabrikalara, çarşı, pazarlara teşvik edip siz köle değilsiniz diyip onları islam’dan uzaklaştırıyorlar. Giyinişleri hali tavrıyla beraber Allah’ın yaratmış olduğu güzelliklerinde beğenmeyip kendilerini şekilden şekile sokuyorlar. Fakat Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur. “Kaşlarını yolduran ve bu işi yapan kadına lanet olsun” Kafalarını yolduran ve bu işi yaptıran kadınlara hiçbir namazlarının kabul olmayacağını duyurun.”

Ümmetimden iki sınıf vardır ki, ben onları görmedim. Biri sığır kuyruğu gibi kamçıları olan bir topluluktur, onlarla insanlara vurular. Diğeri giysili ama çıplak olan, saptıran ve sapan kadınlardır. Kafaları eğri deve hörgücü gibirdir. Onlar ne cennete girebilirler nede onun kokusunu duyabilirler…(müslim)

Dövme yapan ve yaptıran, güzellik için dişlerini seyrelten ve Allah’ın yaratılışını bozan kadına Allah lanet etsin…

Ey bende Müslümanım diyen kadın eğer vasıflardan biri dahi üzerinde bulunuyor fakat başın secdeden kalmıyor ise emin ol ki o namaz sana hiçbir fayda sağlayamayacaktır. Çünkü hem haramları hemde helalleri aynı anda yapamazsın. Birini seçmek zorundasın.

Eğer o vaad edilen cennete girmek istiyorsan nefsinin isteklerini ve arzularını bir kenara bırakmalısın şeytanın ve kafirlerin oyuncağı olmamalısın. Allah azze ve celle kadının süslenmesini men etmemiştir. Fakat bu güzelliklelerini sadece kocasına göstermesini emretmiştir. Çünkü kadına değer vermiş olsa onu kimsenin görmesini ellemesini istemeyiz en gizli yere saklarız değilmi. İşte kadında böyledir değerlidir temizdir ve açılıp saçılması caiz değildir.

Kadınların nefsinin hoşuna giden bir şey daha varki o da koku sürünüp sokağa çıkması ve insanları cezbetmesidir ki buda günahtır. Musa b. Yesar (ra)’dan yapılan rivayete göre şöyle demiştir. Kadının biri Ebu Hureyre’nin yanından geçerken, güzel kokusu etrafa yayıldı. Ebu Hureyre kadına:

• Ey Cabbar’ın cariyesi nereye gidiyorsun diye sordu Kadın:
• Camiye gidiyorum dedi Ebu Hureyre Güzel koku süründün değil mi?
• Kadın: evet dedi. Ebu Hureyre: geri dön ve yıkan çünkü ben Rasul’i Ekrem’den şöyle buyurduğunu duydum: “Süründüğü koku etrafa yayılırken mescide namaz kılmak için giden kadının namazı, geri evine dönüp yıkanmadıkça kabul olmaz”

Belki bunu yapmakta nefsinin hoşuna gidiyor fakat unutmaki cennet nefse hoş gelmeyen şeylerle çevrilidir. Aslında güzel koku sürünüp sokağa çıkmanı dikkatleri üzerine çekip insanları cezbetmek yine sana islam düşmanları söylüyor. Gayeleri kadını özgürleştirmek değil kadını kendilerine yaklaştırmaktır.

Müslüman olduğunu ve cennete gitmek istediğini iddia ediyorsan islam ahlakıyla ahlaklanmadığın sürece Allah azze ve celle’nin emrettiği iffetli, hayalı saliha bir kadın olmadığın sürece onun rızasını asla kazanamazsın. Ben Müslümanım diyen bir kadının cahiliyye toplumunun kadınların farkı olması lazım. Kendimize modern örtülüleri değilde. Allah’ın emrini duyduğu anda işittim ve itaat ettim diyen hanım sahabileri örnek alalım inşaAllah. Onlar her hususta Allah’ın yasaklarına uymuşlar her türlü ahlaki güzellikleri sosyal hayatlarında yansıtmaları nedeniyle Asr-ı Saadetin insanı olmuşlardır. Ne mutlu ki nefsini bir kenara atıp müminlere uyanlara.

Rabbim bizleri onlardan eylesin inşaAllah…

Mürşide yolcu