İSVEÇ’TEN TEVHİD TESTİ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

ALLAH(Celle Celaluhu)’a hamd, Resulüne (sav) salat, aline, ashabına ve bütün Müslümanlara da selam olsun.

Öncelikle şunu belirtelim ki, altın yere düşme ile pul olmaz. Özünde değerli olduğu için, hiçbir hal onun değerini düşürmez. Kur’an ALLAH(Celle Celaluhu)’ın Yüce kelamı, ilahi mesajı olduğundan dolayı en değerlidir. Ona yapılan çirkin saldırılar onun değerini düşüremez, aksine değerine değer katar.

Malum, şu günlerde kamuoyunun gündeminde bir iki kafirin Kur’an’a yapmış oldukları saygısızlık konuşuluyor. Sosyal medya mücahitleri akın akın tweet yolluyor. Firavuni meleler kürsülerde, sanki bir ordunun önündeymişçesine boş tehditler savuruyor. Sağcısı, solcusu, demokratı, laiki, komünisti, ateisti, muhafazakârı liberali…

Bu olayı kendine bir seçim argümanı yapmaktan da geri durmuyor. Kandırıkçı ve aldatıcı kişiler ve gruplar, bu olayı kendi lehlerine kullanmak için, o necaset akan ağızlarından Kur’an’ı eksik etmiyor, sanki Kur’an-ı Kerim’in en şiddetli taraftarıymış gibi bir izlenim vermeye çalışıyorlar. Tabi bu olay, İslam’ın herhangi bir olayı gibi, samimi olan Müslümanları da derinden üzmüştür. Ama mesele sadece kınamaksa Rusya gibi komünist bir devlet, Amerika gibi emperyalist gibi bir cani bile, çoğu sözde Müslüman ülkelerinden daha sert bir şekilde bu olayı kınadılar! Eğer mesele sadece bu olayı kınamaksa dünyanın değişik ülkelerinden Müslüman olmayanlar bile bu olayı çirkin bulup malum devletlerin bayraklarını yakarak kınama yaptılar.

Ama meselemiz kim çok kınadı, kim az kınadı meselesi değil. (Fakat toplumda yarış var), meselemiz bu konuda, kim ne kadar samimi onu öğrenmektir. Bir iki kafirin Kur’an-ı Kerim’i yakması, bizim için (muvahhid) çokta yadırganacak ve şaşılacak bir tarafı yok. Adı üstünde “ Kafir” yani ondan Kur’an’ı sevmesini, O’na tabi olmasını, Kur’an’ı hayatına geçirmesini bekleyemeyiz. Bundan dolayı bizleri bu tür olaylar fazlaca şaşırtmıyor…

Bizleri asıl şaşırtan şey; Kendine Müslümanım diyen toplumlar da ve yine kendine Müslümanım diyen kişiler tarafından bundan daha adicesi, daha iğrenci, daha ahlaksızcası, daha kansızcası daha… Yapılmasına rağmen hiçbir tepkinin olmamasıdır!

Müslüman sokaklarında; Kahrolsun şeriat (haşa) havlamaları, şeriat istemiyoruz pankartları, şeriat çağdışıdır söylemleri, Kur’an’ı yakmaktan daha vahim değil midir?

Müslüman beldelerinde; Medeni hukukun İsviçre’den, ceza hukukunun Almanya’dan, idare hukukunun Fransa’dan, ticaret hukukunun İtalya’dan olması, Kur’an’ın yakılmasından daha enteresan değil midir?

Müslüman topraklarından; Müslüman topraklarında zina serbest, faiz serbest, içki kumar… Serbest olması, Kur’an’ın yakılmasından daha tehlikeli değil midir?

Müslüman beyinler de; Demokrasi, laiklik, Komünizm, Sosyalizm… Düşünce ve söylemleri normal ama İslam, şeriat, cihad söylemleri tehlikeli ve yasak olması, Kur’an’ın yakılmasından daha ilginç değil midir?

Kafir topraklarında Kur’an’ın yakılmasına ses çıkaranlar, kendi topraklarında yakılmasını niye alkışlıyor? Bunda bir terslik yok mu? Samimiyetsizlik, çıkarcılık, ikiyüzlülük yok mu? Yoksa işlerine mi gelmiyor? Kur’an’ı yakmakla, Kur’an’ı yaşamamak arasında ne fark var? Yakan kafir ama yaşamayan Müslüman olur mu acaba?

SELAM VE DUA İLE