EL-KAVÎ

Hamd alemlerin Rabbi, Maliki olan hangimizin daha iyi amel işleyeceğini belirlemek için ölümü ve hayatı yaratan Allah (Celle Celaluhu)’a aittir. Salat ve selam önderimiz ve rehberimiz Hz. Muhammed (sav)’e onun ehli beytine, dinin yaşanması konusunda bizlere örneklik teşkil eden ashabına ve tüm Müminlerin üzerine olsun.

Bu yazımızda Allah (cc)’ın gücünün her şeyden üstün olduğunu Allah(c.c)’ın gücünün her şeye yettiğini, asla mağlup olmayacağını ifade eden El-Kavî ismini aktarmaya gayret edeceğiz inşaAllah.

Sözlükte ‘güçlü olmak, gücü yetmek, kuvvetli olmak, yenilgisiz olmak’ gibi anlamlara gelen Kavi ismi Allah (c.c)’a nisbetle ‘gücü kuvveti tam olan, asla acizliği olmayan, gücünün yetmeyeceği hiçbir şey olmayan, aciz kılınamayan, gücü kemal olan’ anlamlarına gelmektedir.

El-Kavî ismi Kur’an’da 9 yerde geçmektedir;

‘Emrimiz gelince, Sâlih’i ve onunla beraber iman edenleri, bizden bir rahmet olarak (azaptan) ve o günün zilletinden kurtardık. Şüphesiz Rabbin kuvvetlidir, (her şeye) galip gelendir.’ (Hud, 66)

El-Kavî ismi gücü her şeye yeten manasında olduğu gibi kendisini aciz bırakacak hiçbir şeyin olmadığı mutlak güç sahibi manasınada gelir. Allah (c.c)’ın dışındaki varlıklara her ne kadar kuvvet sahibi denilsede onların güç ve kuvvetleri sınırlıdır fakat Allah’ın güç ve kudreti hiçbir şeyle sınırlandırlamaz.

Allah (cc)’ın kuvveti sınırsızdır keyfiyeti akıllarla kavranamaz çünkü zerreden kürreye var olan tüm kainat ve nizam onların hayat ve hareketi Allah’ın kuvvetiyledir.

İşte böylece bu dine sarılan mü’münler şunu iyi bilmelidir ki dinin sahibi olan Allah sarsılmaz kuvvetiyle mü’minlerle beraberdir. Dinin düşmanlarının zevk ve sefa içerisinde olmaları veyahut zahiri gücü elde etmeleri bizleri aldatmamalıdır. Allah onlara mühlet vermektedir. Allah’ın hükmünü hiçe sayanlara, ona denk ortak koşanlara, dini yalanlayanlara Allah (c.c) şöyle cevap vermektedir;

‘İnsanlar içinde, Allah’tan başkasını ‘eş ve ortak’ tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah’ın olduğunu ve Allah’ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi.’ (Bakara/165)

Kuvvet kavaramı gözle görülemez ancak etkisi yani tecellisi müşahede edilebilir. Nitekim kainatın tümü bu ismin tecellisini haykırmaktadır.

El-Kavî olan Allah (c.c) için az çok, büyük küçük farkı yoktur. Bir baharı yaratmak bir çiçek yaratmak kadar rahattır yine cenneti yaratmakta baharı yaratmak kadar rahattır. İnsana hayat vermek öldükten sonra diriltmek ilki gibi ona rahattır. Yine yapılan araştırmalara göre her saniye 4 insan yaratılmaktadır ve bunların yaratıldığı esnada milyonlarca mikrop, hücre, hayvan ve bitki yaratılmakta yine bu esnada bunların arasında ki ölüm, hayat, terbiye, kanun gibi birçok fonksiyonda icra edilmektedir. İşte bu bile düşünüldüğünde akıl aciz kalmakta ve üstün gücün karşısında ezilmektedir.

Bu kadar üstün bir gücün karşısında ise insanoğlundan haddini bilmeyenler Allah’ın onlara verdiği sınırlı gücü kendinden bir marifet bilerek isyan ve inkara kalkışmakta haddini aşmaktadır. Ancak bunca nimet ve ikrama karşı nankörlük edenler şunu bilmelidir ki mutlaka Allah ve onun yolundan gidenler galip gelecektir ve yukarıda aktardığımız ayette belirtildiği gibi yalanlayanlarda mutlaka cezalandırılacaktır.

Nitekim Allah ayette şöyle buyurmaktadır;

‘Allah, “Şüphesiz ben ve peygamberlerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphe yok ki, Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.’ (Mücadele/21)

Bu Esmadan kendimize çıkarmamız gereken dersler;

1- Tüm mahlukatın yaratılması, yönetilmesi, aralarındaki nizamın Allah için ne kadar kolay olduğunu ibret nazarıyla müşahede ederek Rabbini zikretmelidir insan.

2- Zerreden kürreye mahlukatın onun kuvveti karşısında aciz bir şekilde itaatini görüp kainatın ahengine ayak uydurmalı ve itaat silsilesinden ayrılmamalıdır.

3- Onun kudreti karşısındaki acizliğini görmelidir.

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN