Dönüşü Olmayan Yolculuk 8

Hamdalemlerin Rabbi ve tek ilahı olan Allah (c.c) aittir. Selatu Selam bu alemlere Rahmet olarak gönderilen Muhammed Mustafa (s.a.v)’me aline ashabına olsun. Rehberi Kur’an önderi Muhammed Mustafa (s.a.v) olan ve hidayet üzere olanlaradasela olsun inşallah.

Bu ayki yazımızın konusu Ahiret duraklarından olan sırat köprüsü olacak inşallah. Sırat, mahşer yerinden itibaren cehennemin üzerinden geçerek cennete kadar uzanacak bir köprüdür. Bu köprü haşir günü  cehennemin üzerinde kurulacaktır. Mümin Günahkar, Kafir herkes bu köprüye gelecektir. Cennete gidebilmek için bundan başka yol yoktur. Sıratın iki tarafına konulmuş kancalar, oradan geçmeye iyi amelleri yetmeyen kimseleri Allahın emriyle çekip cehenneme düşüreceklerdir. İyi amelleri ağır gelenler , kötülükleri sebebiyle tırmalanıp yara almış olsalar bile sıratı geçeceklerdir. Bazı müminler senelerce sürünerek geçeceklerdir. Sırattan geçiş esnasında Peygamberimiz (s.a.v) sırat üzerinde ‘’Kurtar ey Rabbim kurtar’’ diye müminlere dua edip duracaktır.(Müslim İman 84/329)

Ebu said el Hudri’nin rivayetinde Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; ‘’Mahşerde muhakeme ve muhasebe işlerinden sonra cehennemin üzerine bir köprü kurulur. Allah (c.c) şefaate izin verir. Müminler ya Allah selamet ver selamet ver diye dua eder durur. ‘’Ya Rasulallah köprü nedir diye sorulduğunda kaypak ve kaygan bir yoldur. Orada kancalar ve cengeller Necidde biten sa’dan denilen sert  dikencikler gibi dikenler vardır. Müminler amellerine göre kimi göz açıp kapayıncaya kadar, kimi şimşek gibi, kimi rüzgar gibi, kimi kuş gibi, kimi iyi cins yarış atları gibi, kimi deve gibi süratle geçerler. Kimide tırmalanmış (hafif yaralı) olarak salıverilir. Kimileride cehennem ateşi içerisinde dökülür. (Buhari, Müslim)

Ebu Hureyre Peygamberimizden şöyle rivayet ediyor. ‘’ Cehennemin ortasına sırat köprüsü kurulur. Oradan Peygamberlerden ümmetleri ile beraber geçenlerin ilki ben olacağım.’’ (Buhari, Müslim)

Ebu Said El Hudri’nin rivayet ettiğine göre Sırat köprüsü kıldan ince, kılıçtan keskindir. Sıratın uzunluğu bin senelik yokuş, bin senelik iniş bin senelikte düzlüktür. Bu mesafe bazı insanlar için olacaktır.  Her bir kimsenin bu mesafeyi geçmesi, amelleri oranınca zor veya kolay olacaktır. (Mansur Ali Nasıf, Acluni, Keşfül Hafa) . Sırat üzerinde her bir mümin yalnız kendisinin faydalanacağı bir nuru vardır.  Bu nurdan başkası faydalanamayacaktır. Kimse başka bir kimsenin nuru içerisinde gidemeyecektir. Nurunun gücü nispetinde her bir mümine sırat geniş veya dar olacaktır. Sıratın genişliği hadd-i zatında bir ve aynı olduğu halde üzerinden geçenlerin nurları nispetinde kimisine ince ve zorlu, kimisine  enli, rahat ve hoş görünecektir.

Yüce Allah (c.c) şöyle buyuruyor. ‘’Ey iman edenler, günahlarınıza samimi bir tövbe ile Allah’a dönün! Umulurki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların nurları önlerinden ve yanlarından koşarda ‘’Ey Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla ve muhakkak sen herşeye kadirsin derler.’’ (Tahrim 8. Ayet) Bu ayette müminlerin nurlarından kastedilen iman ve amelleriyle huzura gelen nurlarıdır. Özellikle bu nurları Sırat üzerinde onları aydınlatıp selamete çıkaracaktır. Hadid Suresi 13. Ayette ise ‘’O gün (sıratta) Münafık erkeklerle münafık kadınlar, müminlere bizi bekleyin nurumuzdan bir parça ışık alalım derler. Onlara dönün arkanızada bir nur arayın denilir. Nihayet onların arasına bir sur çekilir. Surun içinde rahmet ve dışındadaazap vardır. İşte ayet ve hadislerde göstermektedirki sıratı geçebilmekte ancak bu dünyada akibeti için endişe taşıyan ve Allah’tan kendisini bu dünyada yaşarken sıratı müstakim üzere kalabilmek için yardım isteyen ve bunun için cehdü gayret içerisinde olanlar  ve Allah’ın rahmetini talep edenler oradan geçebilecektir. Bir sonraki yazımda buluşmak üzere Allah’ın Rahmeti istikametde olanların üzerine olsun inşaallah.