DOĞRU TEVHİD İNANCI

10.06.2017

A⁺

A^-

Hamd Gökleri ve yeri kendisine boyun eğmiş olarak yaratan, yalnız Kendisine kulluk ettiğimiz ve yine yenlız Kendisinden yardım istediğimiz, Rahman ve Rahim din gününün sahibi olan Allah c.c mahsusdur.

Salat ve Selam Alemlere Rahmet olarak gönderilen müminlerin önderi, müminlere karşı çok yumuşak, kafirlere karşı ise şiddetli olan Resül Hz. Muhammed (s.a.v)’e ehli beytine, sahabesine ve onun izinden giden tüm müminlerin üzerine olsun inşaAllah.
Akıl sahibi her insanın inanması gereken ilk esas ve insanların ortak gayesi Allah azze ve celle’ye imandır. İnsan kendi yaratılışına ve içinde yaşadığı şu kainata baktığında Allah c.c’ın varlığını ve tek İlah olduğuna dair sayısız delilleri görür. Ve şu hakikatle karşı karşıya kalır; ‘’Allah c.c her şeyin yaratıcısıdır, ve yarattıkları üzerinde mutlak hakimiyet ve egemenliğe sahip olandır.
Okumamız ve iyi anlayıp gereğince amel etmemiz gereken iki tür kitap vardır. İnsanoğlu bu kitaba doğru açıdan bakar ve bunu aklıyla okursa hiç şüphesiz hakikati görür ve sırat-ı mustakime ulaşır. Bu iki kitabın biri Kuranı Kerim diğeri içerisinde yaşadığımız ve her zerresinin Allah’tan başka İlah olmadığını bize haykıran kainat kitabı. Aklı selim bir şekilde düşündüğümüzde bugün Kuranı Kerim insanlar tarafından en çok okunan dilden dile dolaşan bir kitap olmasına rağmen kainatta Allah c.c’ın tek İlah, mutlak hakim ve yegane hüküm koyucu olduğunu bize gösteren somut delilleri ile her daim gözümüzün önünde olmasına rağmen insanoğlunun hala bu hakikati göremeyip Allah c.c ortaklar koşması egemenliği ve hakimiyeti Allah azze ve celle’den başkasına vermesi Kuran’ın anlaşılmadığını ve kainata bakışın bir hayvanın bakışından farksız olmadığını gösterir.
Rabbim hiçbir şeyi boşuna yaratmadı O ‘’Celle celalühü’’ boş işle iştikal etmekten münezzehtir. Rabbim hikmet sahibidir. Bizlerde bu hikmetin arayıcısı olmalıyız. Allah c.c Kuranı Kerimde bir çok kere Güneşten, Aydan, Bitkilerden ve yerin yaratılışından bahsetmektedir. Rabbim bunlara bakmamızı ve kendisini tanımamızı istiyor. Zira yaratılış amacımızda bu değil mi. Allah azze ve celle’yi tanımak ve yalnız O’na kulluk yapmak. O halde kainata bakışımızı değiştirmeli boş gözlerle bakmamalıyız. Aksi halde şu ayetin muhatabı olmaktan kurtulamayız. ‘’ Onların gözleri vardır, görmezler. Kulakları vardır, işitmezler. Kalpleri vardır, anlamazlar. Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidirler, hatta dahada aşağıdırlar.’’(Araf 179) Dikkat edelim Allah c.c ayette kördürler, görmezler, sağırdırlar, duymazlar demiyor. Gözleri vardır görme duyusuna sahiptirler, ama hakikati göremezler.

Misal herkes elma ağacını görür, onun zamanı gelince meyve verdiğini görür, ama herkez o elma ağacını Allah azze ve celle’ye itaat eden bir varlık olarak görmez. Herkez güneşin hergün doğudan doğduğunu, batıdan battığını görür. Ama herkez güneşin Allah c.c’ın kendisine koyduğu kanuna boyun eğen bir kul olduğunu göremez. Dolayısıyla kainattaki varlıklara bu gözle bakmadan gereken dersi ve ibreti almalıyız. Ve şöyle diyebilmeliyiz; ‘’Ben niçin beni yaratana kulluk etmiyecekmişim’’(Yasin 22)
Zümer 5-6 ayetlerde de Rabbimiz şöyle buyuruyor; ‘’Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Geceyi gündüze örter. Gündüzü de geceye dolar. Güneşi ve ayı’da koyduğu kanuna boyun eğdirmiştir. Her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bilinki o aziz’dir, gafurdur. Sizi annelerinizin karnında bir yaratılıştan öbürüne geçirerek üç kat karanlık içinde oluşturuyor.
Gökleri ve yeri yaratan gökten yağmur indiren bu suyla bitkiler meydana getiren insanı bir damla sudan yaratan Allah azze ve celle’dir. Evet her şeyin yaratıcısının Allah c.c olduğunu kabul ediyorsak o halde ayetin devamına kulak verelim ‘’İşte Rabbiniz Allah budur. Mülk onundur. O’ndan başka İlah yoktur. Öyleyse nasıl oluyorda ona kulluktan döndürülüyorsunuz’’. Yani yeri ve göğü yaratan, güneşi doğudan doğuran, batıdan batıran ,geceyi ve gündüzü birbiri ardınca döndüren, anne karnında insanı yaratan ona şekil veren kim ise İlah’ta odur, Rabb’de odur.

‘’Dikkat edin yaratmakta, emretmekte Allah’a aittir.’’ (Araf 54) Bu ayette bize bu gerçeği apaçık göstermektedir. Yaratmayı Allah c.c has kıldığımız gibi yönetmeyide Allah c.c has kılmalıyız zira bu ikisi yaratmak ve emretmek ayrılmaz bir bütündür.

Yaratmayı ve emretmeyi ayırmak Tevhidi bölmek demektir. İmana küfrü karıştırmak demektir. Dikkat edersek Mekke müşriklerinin, müşrik olmalarının ve ebedi cehennem’e gitmelerinin sebepleri Allah c.c inkar etmek değildi, yaratmayı ve emretmeyi birbirinden ayırdıklarından dolayı onlar müşrik oldular. Onlarda yaratıcı olarak Allah c.c kabul ediyorlardı. Fakat emretmeyi ve kanun koymayı ve Haram ve Helal belirleme yetkisini Allah c.c ‘den başkalarına verdikleri için şirke düştüler. Onlar Allah c.c göktede İlah, yerdede İlah olduğu gerçeğini bir türlü anlayıp kabullenmediler. Allah’ı göklere hapsedip yer yüzünü kendi hayatlarına karıştırmayarak küfrün karanlığında boğuldular. Evet bugün bizlerin sahabeyle değil, müşriklerle aramızda fark olmalı.

‘’Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir.

Biz ondan başkasına İlah demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.’2 (Kehf 14). İşte doğru Tevhid inancı budur gökleri ve yeri birleştirenler kurtuluşa erenlerdir. Göklerin hakimi kim ise yerdede hakim odur. Şimdi düşünelim; güneşi yaratan ve yöneten kim Allah c.c. İnsanı yaratan kim Allah c.c. peki insanı yöneten kim ?! Eğer buna da cevap Allah c.c değil ise bizim hayatımızda Allah’tan başka İlahlar var demektir. Birileri Firavun gibi açıktan olmasa da gizliden gizliye üzerimize Rabb’lık taslıyor demektir. Ve bizler İlahlık ve Rabblık iddia edenleri reddetmedikçe Allah c.c Tevhid etmiş olmayız. Allah c.c’dan başka İlah yoktur. O C.c biz insanlar içinde en güzel yaşam şeklini belirlemiştir.
‘’Bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamı beğendim. (Maide 3) Görüyoruzki Allah’ın razı olduğu tek nizam İslam’dır. Kim İslam’dan başka bir din ararsa o, ondan asla kabul olunmayacaktır. Yani Allah c.c beşeri hiçbir sistemden, nizamdan, ideolojiden, izmlerden razı değildir.