ALLAH’IN YİĞİTLERİ ASHABI KEHF -1-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Sena Yücelik Rahman Rahim din gününün sahibi alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Salat son Nebi ve Rasul Alemlere Rahmet olarak gönderilen hatem’ül Enbiya Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e Selam ona tâbi olan Ashab-ı ikrama Ehlibeyte ve bütün Müslümanların üzerine olsun inşaAllah.

Kur’an-ı Kerim’in bir bölümü olan ve muhatabı olan Müslümanlara ulaştığı zaman onların hayatlarında farkındalık sebebi olan bir kıssada gücümüz nispetinde açıklamaya çalışacağız, bu  kıssamız Kehf suresinde ve Kehf suresinin de ismini aldığı Ashab-ı Kehftir.

Rabbimiz zülcelal buyurmaktadır. Peygamberine hitaben bütün Müslümanlara çok önemli bir hisse;

“ Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız hakikaten onlar rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların Hidayetlerini arttırdık.” (Kehf 13)

Bu kıssanın inmesine sebep olan neydi neden bu kıssa Resulullah’ın La İlahe İllallah çağrısı karşısında insanların ona tabi olduğunu gören Mekke müşrikleri taarruza geçtiler ellerinden gelen iftira yalan uydurmalar onlara hiçbir şey kazandırmıyordu.

Mekkeliler 2 kişiyi seçerek Medine’ye kitap ehli olan Tevrat’ta tabi olduğunu söyleyip onunla gönderilen hiçbir hükmü kaale almadan kendi kafalarına göre Tevrat uyduran bilginlere giderek onlara durumu anlattılar.

Mekkeliler şöyle dediler;

“Bizim aramızdan eskiden her şeyine kefil olduğumuz emin dediğimiz birisi kendisinin peygamber olduğunu söylüyor ve asıl zorumuza giden bizim düzenimizde umutlarımıza dil uzatıyor. Atalarımızı yeriyor ömrümüzü adetlerimizi yanlış olduğunu söylüyor. Bize bir çare.”

hahamlar;

“ ona şu 3 soruyu sorun eğer bilemez ise o yalancıdır. Şayet bilirse o Tevrat’ta bildirilen Ahmed’tir

1. Genç Yiğitler’in kıssalarını sorun çok acayiptir.
2. Dünyayı gezen adam.
3. Ruhtan sorun”

Mekkeli müşrikler Resulullah’a gelerek bu soruları sorduklarında Allah Celle Celalühü Resulüne bildirmiştir ve bunu açıkladıktan sonra ne Mekkeliler nede hamamlar iman etmemiş sebebi genç yiğitlerin imanının ispatı olan  çağlarının firavunla dekyanus  kurallarını reddedip ancak Allah dedikleri için hem Mekkeliler hem de hahamlar insanları idare eden zamanlarının  dekyanuslarıydılar.

Bugünkü Yiğitler bütün memleketi ailelerini istek ve arzularını gençliklerini zahiren gücün kendisinde görünen imparatorluk saçmalığına karşı onları yoktan var eden ve hiçbir şeye muhtaç olmayan ve her şeyin ona muhtaç olduğu alemlerin Rabbi olan Allah son kitabı kıyamete kadar değişmeyecek değişmesi dahi teklif edilemeyecek kelamında zikretmiş olmasını onların şu ifadelerinden anlıyoruz;

“Oranın hükümdarı karşısında ayağa kalkarak dediler ki; “ bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. biz Ondan başkasına İlah demeyiz. Eğer böyle  diyecek olursak saçma sapan konuşmuş oluruz””(Kehf 14)

Bu yiğitlerin yaşadığı zamanda Allah’ın indirdiği hayatlarda tatbik olmuyordu da insanların uydurduğu hayatlarda tatbik oluyor. Geçerli hayat anlayışı sayılıyordu ve o seneler dediler ki saçmalamayın güneşi, ayı, yıldızları, mevsimleri, rüzgarı, bulutları, yağmuru, ağacı, çiçeği, böceğ,i arıyı kim yarattı ise sizi de o yaratmıştır. Nasıl ki yaratmada kuşkunuz yoksa yönetmede de, idare etme de, hudut belirlemede de, yasak, serbest, helal, haram, yaşantıda da günlük hayatımıza o yön verir dediler.

Bakın çünkü bu adamlar kainata baktıklarında yaratmakta da, emretmede Allah’a mahsus olduğunu çok iyi görüyorlardı.

“ Yaratmakta emretmekte alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur”(Araf 54)

Şimdi iki elimizi kafamızda birleştirerek şöyle bir düşünelim.

Hayatımıza  irademize yön veren saçma sapan ilahlar mı yoksa Allah mı?

Her çağın olduğu gibi bu çağın dekyanusları mutlaka olacaktır. Bugün hevasını, parasını, makamını, şöhretini, örfünü, adetini, atasını, kavmiyeti uğrunda hayatlar Allah’ın indirdiğine karşı tercih ediliyor. Bu dünyada anlaşılmasada ahirette Ne kadar saçma boş oldukları anlaşılacaktır.

Şimdi sana sesleniyorum Ey genç sana evet evet sana bırak bu çağın binlerce dekyanuslarını dön Rabbine, bırak uydurduğunu Haydi Allah’ın indirdiğini seçip razı olduğu İslam dinine.

Adetlerle uyduğun İslam’a değil, ayetlerle uydun İslam’a.

Göreceksin biz Allah’tan başkasına ilah demeyiz deyip iman eden yiğitleri Allah Celle Celalühü nasıl himaye ettiğini bir sonraki yazımızda ( Selam ve dua ile)