sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

SESİMİ DUYAN VAR MI?

SESİMİ DUYAN VAR MI?
21.05.2023
0
A+
A-

-BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM-

Hamd yerleri ve gökleri emsalsiz bir şekilde yaratan, bizleri yoktan var eden hidayet yolunun işaretlerini bizlere açık bir şekilde gösteren Allah(Celle Celaluhu)Salat ve selam son örneğimiz hatemül enbiya Hz Muhammed s.a.v ‘e aline ashabına ve bugünde onun yolunu takip eden tüm Müslümanların üzerine olsun İnşaAllah.

Geçtiğimiz şubat ayının başında bir gece ansızın sıcak yataklarımızda uyur vaziyetteyken ansızın bir sarsıntı ile sallandık ve canlı kabir misali beton yığınların altında kala kaldık. Kimi nefes alıp veriyor, kiminden ses seda yok, kiminin bedeni parçalanmış, insanoğlunun hem bedeni hem de ruhu beton yığınlarının arasında sıkışıp kaldı. Aslında Allah(Celle Celaluhu) uyarıyor. Bu musibetleri Allah’ın uyarması olarak idrak ettiğimizde otoritenin kimde olduğunu kudretin kimde olduğunu da idrak edebiliriz.

Kur'an Dinle

Fıtratlar bir kaç saniye içerisinde enkaz altında kaldı. Çıkanlardan kimisi ya evladını, yaşlı anne babasını, aynı yastığa baş koyduğu eşini yâda onca sene biriktirdiği malını mülkünü bırakmak mecburiyetinde kaldı. Çünkü bu sarsıntı tek bir kişiyi değil aslında bütün insanları yakalamıştı.

Yardım için çalışma başlatıldığında enkazın altında bulunan kimselere ulaşabilmek için yani yeniden hayata tutunmaları nefes alabilmeleri için sesimi duyan var mı çağrısı yapıldı herkes olabildiğince sessiz olmaya çalıştılar ki gelen çağrıya kulak verilsin ve zamanın da verilecek olan cevaba yetişebilsinler ve yeniden bir nebze hayatı için umut olabilsin. Fakat gelen çağrı duyulmaz, bir cevap verilmezse ya da zamanında bu çağrıya cevap verilmezse o orada bırakılır ve bu çağrıya cevap verenlere doğru yardıma koşulur.

Ölüm biliyoruz ki haktır bir gün gelecek kimi zaman bir kişiye kimi zaman bir aileye kimi zaman da bütün insanlığa. Ölümün bir saati veya belirtilmiş bir vakti saniyesi yoktur. Yaşadığımız bu yer küre içinde bu geçerlidir her an dünyada yerle yeksan olabilir. BURADA ÖNEMLİ OLAN ÖLÜMÜN NE ÜZERE GELDİĞİDİR.

Depremde nasıl ki enkaz altındakilere ulaşmak için SESİMİ DUYAN VAR MI? diye bir çağrı yapıldıysa aslında bu çağrıyı  ilk insan ve ilk peygamber Hz adem den son peygamber Hz Muhammed  s.a.v ‘e kadar  gönderilmiş olan bütün peygamberler ve onların yolunu takip eden müminler yaptılar ve bu çağrıyı yapmaya kıyamete kadar da devam edecekler. Bu çağrı insanoğlunun aslında ebedi kurtuluşu içindir kim cevap verip gereklerini yerine getirir tedbirlerini alırsa ebedi cennet hayatıyla mükâfatlandırılır kimde bu çağrıyı duymazdan gelip bir köşeye çekilirse ona da verilecek olan azap dolu bir hayattır. Artık geri dönüşü de olmaz…

Sesli Makale

Allah(Celle Celaluhu) peygamberlerinin çağrısını bizlere kitabında şöyle haber vermektedir:

Andolsun ki Allah(Celle Celaluhu) müminlerin içinde, kendilerinden olan bir Resûl göndermekle onlara iyilikte bulunmuştur. Onlara O’nun ayetlerini okur, onları arındırır ve onlara Kitab’ı ve hikmeti öğretir. Hiç şüphesiz, (Resûl gelmeden) önce apaçık bir sapıklık içindeydiler. (3/Âl-i İmran 164)

Müjdeleyici ve uyarıcı resûller (gönderdik). Ta ki resûllerden sonra insanların Allah’a (“bilmiyorduk, duymadık” gibi bahane olarak) sunacakları bir hüccetleri kalmasın. Allah (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir. (4/Nisâ 165)

Andolsun ki biz, Musa’yı: “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın günlerini hatırlat.” diye ayetlerimizle yolladık. Şüphesiz ki bunda, çok sabırlı olan ve çokça şükredenler için (ibret alınacak) ayetler vardır. (14/İbrahîm 5)

Peygamberleri) apaçık deliller ve Kitaplarla (yolladık). Sana da bu zikri/Kur’ân’ı indirdik ki, insanlara indirileni onlara açıklayasın. Umulur ki düşünürler. (16/Nahl 44)

De ki: “Ancak ben, bir uyarıcıyım. (Zatında, fiillerinde ve sıfatlarında tek olan) El-Vâhid ve (her şeye boyun eğdirip hükmüne ram eyleyen) El-Kahhâr olan Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur.” (38/Sâd 65)

De ki: “Ben, resûllerin ilki değilim. Ve ben, bana ve size ne yapılacağını bilmiyorum. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyuyorum. Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.” (46/Ahkâf 9)

Peygamberlerin gönderiliş gayesi insanları kula kulluktan kurtarıp Allah’a kul yapmak ve yeryüzündeki egemenliği de yalnızca Allah’a has kılmak savaşmaktır. Görüldüğü üzere Allah c.c yalnızca kitap göndererek bizleri kendi halimize bırakmıyor aynı zamanda bu kitabın tatbiki içinde görseli içinde peygamber gönderiyor yapılan çağrı daha da sağlamlaştırılıyor.

Yapılan bu çağrı ruh ve beden ile Allah(Celle Celaluhu) yu Tevhid etmektir. Kainatta zerreden kürreye nasıl ki Allah(Celle Celaluhu)’ın dediği oluyor, yalnızca ona boyun eğiliyorsa işte eşrefi mahlukat olarak da yaratılan insan Allah(Celle Celaluhu)’ı hayatının her noktasında Tevhid etmeye mecburdur.

Çünkü hesabını Allah’a verecek, yediğinden içtiğinden, kazandığından harcadığından, evliliğinden boşanmasından hayatına dair, her ne yapacaksa öncesinde ve sonrasında yalnızca yaratan yegâne kudret ve kuvvet sahibi Allah (Celle Celaluhu)’ya verecektir. Çünkü onun hesabı ansızın gelir ki artık dünya hayatı diye bir şey kalmaz. Başımıza gelen musibetler unutulmamalı yüce Allah’ın bir uyarısı olarak algılamalıyız ve de hak ile gönderilen peygamberlerin çağrısına kulak vermeli bir an önce bende Allah(Celle Celaluhu)’ ın razı olacağı şekilde iman edip yalnızca onun rızasına göre yaşamak istiyorum denmelidir. Bu çağrı kıyamete kadar devam edecektir.

Allah(Celle Celaluhu) bu TEVDHİD çağrısına uymak isteyenlere mutlaka yardımını gönderecektir.

VELHAMDULİLLAHİ RABBİLALEMİN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.