بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ

Bizleri yoktan var eden , varlığından haberdar eden, bize iman nimetini tattıran ve imanı kalbimize sevdiren Alemlerin Rabbi olan Allah’a (cc)  sonsuz Hamd-u senalar olsun.O’nun (cc)   Alemlere Rahmet olarak gönderdiği  Rasulune (SAV) salat ve selam olsun.  Onun (sallallahu aleyhi vesellem ) pak ehline ve güzide ashabının üzerine olsun. Ve selam hidayete tabi  olanların üzerine olsun…

Esselamu Aleykum…

Bizler için öncü olan , Amelleriyle , davranışlarıyla mücadeleleriyle  İslami çalışmaya ışık tutmuş , adamlık kavgası veren ve bu kavgayı son nefesine kadar imanlı bir şekilde sürdürme mücadelesi veren muvahhidler için bir çok sahabenin hayatından bahsetmeye çalıştık.Onların her birinin farklı farklı özellikleri vardı.Ancak Biri var ki ayağıyla, bedeniyle , diliyle ,elbiseleriyle ,herşeyiyle bu dünyadan kopmuş  tabiri yerindeyse bu dünyanın adamı olmayan birinden bahsedeceğiz. Ali bin ebu talibin ifadesiyle dünyayı 3 talakta boşamış belki hiç nikah bile kıymamış………

İlk müslümanlardan olan Ebuzer gıffari (ra) dan bahsedeceğiz. Ebuzer islamdan önce kabilesi ve ailesiyle yol kesmek, kervanları soymak eşkıyalık yapmakla tanınırdı. Ebuzer cesareti ve atılganlığı ile okadar büyük bir şöhret yapmıştıki isminı duyan olduğu yere çakılır kalırdı…

Ravilerden nakledildiğine göre Ebuzer gıffari  genç yaşındayken birden kavminin taptığı ve ibadet ettiği putlardan uzaklaşmış ,onları kerih görmüş ve onlardan bişey istmeme noktasında kavmine nasihat etmişti. Ve mesleğini bırakıp rivayetlere göre hanif dinine mensup oldu. Rivayetlerde zikredildiği üzere islam daha duyulmadan hakkın davetine cevap veren ve ruhen iman eden büyük sahabilerdendir.

İbn sad tabakatında  : Ebu zer yol kesen bir adamdı ve cesurdu. Tek basına işyapar , yol keser ve sanki o yırtıcı bir aslanmış gibi sabahın karanlığında atının sırtında veya yaya olarak develeriyle birlikte su yanında konaklamış olan kafilelere saldırırdı. Kabileye gelip çatar ve onlardan alacağını alırdı.

Sonra Allah cc onun kalbine İslamı koydu.  Rasulullah (sav) o dönem mekkede tebliği gizli yapıyordu ve Ebuzerde bu adam hakkında birşeyler duymuştu. Bu adam mekkede ortaya cıkmış ve kendisinin peygamber olduğunu iddia ediyordu.  Kardeşine dündü ve git bu adamın haberini ve ondan duyacağın şeyleri bana getir dedi. Kardeşi yola çıktı ve nihayet mekkeye vardığında birşeyler duyup ebuzerin yanına geri dönüp ona  o adamın iyiliği emrettiğini ve çirkin işleri yasakladığını  ve güzel ahlakıda emrettiğini açıkladı.  Ebuzer döndü   peki onun için ne diyorlar :  İnsanlar o büyücü , kahin ve şairdir diyorlar deyince Ebuzer bana şifa vermedin diyip kendi yola koyuldu. Nihayet mekkeye vardı.

Mekkeye vardığında mekkede peygamber olduğunu idda eden kişi hakkındaki konuşmaları duyunca kendini gizledi kimseye birşey sormadan araştırmaya kulak vermeye başladı. Derken gece gelip ona çattı. O mescidin bir tarafında geceledi. Gecenın ilk karanlık vaktı girdiğinde  Ali ra onu farkedip yanına gitti ve ona : Ey adam kimlerdensin diye sordu..Oda gıffar oğullarındanım diye cevap verdi. Ali ra ona kalk evine gıi dedi.

Ravi diyorkı : Sonra Ali ra onu alıp evine götürdü. İkisinden hiçbiri birbirine soru sormadı. Ebuzer sabah olunca erkenden çıktı ve peygamberi aramak için  araştırmalara başladı ama onunla yine karşılaşamadı. Herhangı bir kimseyede onun hakkında soru sormaktan hoşlanmadı.Sonra geri dönüp uyudu. Nihayet akşama erişti. Ali ra onu görünce ona evine gitmeyi düşünmüyormusun babında soru yöneltti ve onu tekrar evine götürdü. Beraber gecelediler ve birbirlerine tek kelime dahi birşey sormadılar. Sonra 3. Gun oldu . O Ali ra dan eğer istediği şeyi ona ifşa ederse mutlaka onu  gizleyiceğine ve sır olarak saklıyacağına dair bir  söz aldı.Bunun üzerine Ebuzer ona kendisinin peygamber olduğunu iddia eden bir adamın cıktığı haberinin kendisine geldiğini bu haber üzerine kardeşini bir bilgi getirmeisi için gönderdiğini fakat kendisine şifalı bir söz getirmediğini söyledi .

Ali ra ona ben sabah erkenden gideceğim sende benim izimi takıp et.  Zira eğer senin için korktuğum şeyi görürsem  , sanki ben bevlediyormuş gibi yaparım sende devam edersin.  Eğer kimseyi görmezsem  sende benim gireceğim yere girinceye kadar benim izimi takıp et dedi oda bunu yaptı. Nihayet Ali nin ra hemen arkasından peygamberin(sav)  bulunduğu eve girdi ve ona durumu anlattı.

Ravi diyorki :    Başka bir rivayette Rasulullah sav ile kabede karşılaşınca kendi diyor ki onu islam selamı ile selamlanlayanların ilki oldum . Rasulullah (sav) bana ne zamandır buralardasın dedi. Bende otuz günden beri buralardayım dedim. O halde sana kim yiyecek veriyordu dedi. Bende zemzem suyundan başka yiyeceğim olmadı o sebebten dolayı şişmanladım . Nihayet karnımın şişmanlıktan katlanan etleri çatladıda ben karaciğerimde açlık zayıflığı hissetmedim dedim bunun üzerine Rasulullah (sav) o zemzem mübarektir o içeni doyuran bir yemektir buyurdular.Sonra  Rasulullah sav ona tebliğ etti ve dinleyip hemen müslüman oldu.

Görüldüğü gibi Ebuzer gıffari (ra) eşkıya bir kabilenin mensubu olmasına rağmen , hertürlü kötülüğü yapan bir adamken fark ettiği bazı şeyler sonucunda bu halinden vazgeçip hiçbir ilmi ve bilgisi olmadığı halde kavmini uyaran bir adam haline geldi. Nebi sav min mekkede çıktığı haberi ona gelince  hemen bu durumu araştırmak için kardeşini gönderdi ancak onun getirdiği bilgiler içini ferahlandırmadığı için bu durumu kendisi öğrenmek maksadıyla uzun bir yolculuğa çıktı. Vermiş olduğu bu gayret , çaba ve samimiyeti sebebiyle  Allah azze ve celle onu hidayete ulaştırdı. Allah cc kendisinden razı olsun. Devamı gelecektir…

VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN