NİMETİN İKMALİ VE KEMALİYETİ

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

NİMETİN İKMALİ VE KEMALİYETİ

Hamd kâinatı emsalsiz biçimde yaratan, yeryüzüne yağan yağmur adetlerinin sayısını bilen, yaprakların dahi kımıldaması izniyle olan Allah (c.c) mahsustur.

Salat ve Selam izzet ve şerefin tamamını kendinde barındıran dinin, insanoğlunun nasıl yaşayacağını anlatan Hz. Muhammed (s.a.v)’e, âline, ashabına, bütün müminlerin üzerine olsun. İnşaAllah.

Allah (c.c) insanoğlunu dünya hayatına göndermekle beraber, hidayet yolunu tutması ve sabit kalması, yeryüzünün imarı için ihtiyacı olan yardımcı unsurları da var etmiştir. İnsanoğlu yeryüzünde Allah (c.c) dininin hâkimiyetini sağlamak veya sebep olmak için önemli bir göreve Allah (c.c) tarafından layık görülmüştür.

Bu görevini sadece yokluktan, varlık âlemine çıkmasıyla başaramaz, bunun yanında yaratılmasıyla beraber, yani yokluktan varlık âlemine geçmesiyle beraber başarılı olabilmesi için bazı yardımcı unsurlara ihtiyaç vardır. Allah (c.c) insanoğlunun bu konuda ki sorunlarını gidermeyi üstüne almıştır.

Dedi ki: “Bizim Rabbimiz, her şeye yaratılışını veren, sonra doğru yolunu gösterendir.” (Taha 50)

“Bir damla sudan yarattı da onu ‘bir ölçüyle biçime soktu. Sonra ona yolu kolaylaştırdı.” (Abese 19-20)

“Yolu doğrultmak Allah’a aittir, kimi (yollar) ise eğridir. Eğer o dileseydi, sizin tümünüzü elbette hidayete erdirirdi.” (Nahl 9)

İnsan yolunu, sıratı müstakimi bulmasında ki yardımcı unsurlar neler Muhammed Kutub’un İslam inancı eserinde bunlara değinmekte. Allah, insanı yaratandır; onun ihtiyacı olan şeyi de en iyi O bilir.

O’na, sınırlı ömrünü geçireceği kadar gelişip büyümek için gıdaya, giyinme ve barınağa muhtaç ceset (beden), bu cesedin ihtiyaçlarını temin ve insanın yeryüzünü imar görevini yerine getirebilmesi için öğrenim ve bilgiye muhtaç olan aklı yaratmıştır. Birde insanın dünya ve ahiret hayatını düzenlemesi için doğru yola muhtaç olan ruhu yarattı. (Sh. 260)

Baktığımızda beden-akıl-ruh bunların ihtiyaçlarını karşılamayı Allah (c.c) üstlenmiştir. Bu yardımcı unsurların ihtiyacı giderilmeden hayatın, yaşantının istikamet bulma olasılığı çok zor hatta imkânsızdır.

“Allah’ın izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme (imkânı) yoktur. O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar.” (Yunus 100)

Ayete bakıldığında Allah (c.c) izni olmadan imana ulaşılmaz. Hidayet isteyen, iman isteyene zorla imansızlık, Allah (c.c) tarafından uygulanmaz. Ayetteki mana şudur. Allah (c.c) gösterdiği metod, yol dışında Allah (c.c)’ya başka yollar ve metotlarla imana ulaşmaya izin vermez. O zaman Bedenin, Aklın ve Ruhun ihtiyacını önemi bir kat daha artmakta.

• Beden: Allah (c.c) insanın bedenin ihtiyacını üstlenmiştir. İnsanın rızkını sağlama, barınma ve yeryüzüne yerleşme konusunda nimetleriyle donatmıştır.

“Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti.” (Fussilet 10)

 “Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır. Ve onun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kılandır. Irmakları da sizin için emre amade kılandır. Güneşi ve ayı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır. Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.” (İbrahim 32-34)

 İnsan yemeden, içmeden, nefes almadan yaşayamaz. Allah (c.c) bedenin ihtiyaçlarını topraktan, yağdırdığı yağmur ve akarsulardan, oksijenle de hava nimetiyle bedenin ihtiyacını karşılamıştır.

• Akıl: Allah (c.c) insanın aklının ihtiyacını da üstlenmiş. Gerekli bilgiyi öğrene bilmesi için araç ve gereçleri yaratmıştır.

“Ve Âdem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: “Eğer doğru sözlüyseniz, bunları bana isimleriyle haber verin” dedi.” (Bakara 31)

“Allah, sizi annelerinizin karnından hiç bir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi.” (Nahl 78)

Siyer de şöyle bilgi geçer. Yahudiler Medine’ye gelerek gelecek peygamberi beklerlerdi. Medine de ümmi olan putperest topluluklar vardı. Evs ve Hazrec kabilesi, Yahudiler ne zaman tartışsa onlarla Evs ve Hazreclilerle yakında bir peygamber gelecek biz ona tabi olup Ad ve İrem’in kökünü kazındığı gibi sizi katledeceğiz. Panayır zamanı Rasulullah (s.a.v) Medineli gençlerle karşılaşıp konuştu. İslam’a çağırdı onları Medineliler bu Yahudilerin dediği o peygamberdir. Hemen Müslüman oldular. (İbn hişam es siretun nebeviyye 1/ 428-429)

Baktığımızda Aklın ihtiyacı doğru bilgiyi düşmanlarından aldılar. İlim o kadar önemli ki düşmanında dahi olsa faydası var. Aklın ihtiyacı olan doğru bilgi kişiyi istikametini düzeltmesine sebep oluyor. Kaldı ki sana güler yüzlü tatlı dilli, Aklın ihtiyacını karşılaman için bilgi öğretenler etrafında bula biliyorsan bu nimetin büyüklüğü tarif edilemez.

• Ruh: Allah (c.c) ruhun ihtiyacını da yüklenmiştir. O’na doğru yolu gösteren peygamberler göndermiştir.

“Andolsun, biz her ümmete: “Allah’a kulluk edin ve tağuttan kaçının” (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün.“ (Nahl 36)

“Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah’ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Allah’tan bağışlama dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı.” (Nisa 64)

Allah (c.c) ruhun ihtiyacı olan doğru yolu peygamberler göndererek üstlenmiş. Peygamber (s.a.v) tabi olmak ruhun ihtiyacının karşılamanın yoludur. Aksi takdirde peygamberim demek yeterli olmayacaktır. Peygamberim demekle beraber pratik hayatta. Peygamberin öğretilerini uygulanması zaruridir.

“Ve (başka) işaretler de (yarattı); onlar yıldız(lar)la da doğru yolu bulabilirler.” (Nahl 16)

Çölde kaybolan için yolunu bulmasında yıldızlardan faydalanır. Okyanusta rotayı kaybeden gemi yolunu bulması aynı şekilde yıldızlarla bulur. Bu yolunu bulma maddi yöndendir. O yere yol gösteren alametler koymuştur. Bu da manevi yol bulmadır. Peygamberler insanlar yolunu kaybettiğinde ruhun ihtiyacını yerdeki yol gösteren alametler olan peygamberlerle bulurlar.

Beden, Akıl, Ruh Allah (c.c) tanıma, kulluk etme, ancak bu yardımcı unsurların ihtiyaçlarını gidermekle mümkündür. Allah (c.c) bize bu nimetlerden istifade edebilmeyi nasib etsin. İnşaAllah. (Âmin)

“…Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam’ı seçip beğendim…” (Maide 3)

Tevfik Allah’tandır

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN