sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

KELİMELER VE KAVRAMLAR (57) İMAM

KELİMELER VE KAVRAMLAR (57) İMAM
22.02.2023
0
A+
A-

İMAM

Önde bulunan zat, kendisine uyulan kimse, önder. İmam kelimesi, ‘el-Ümm’ kelimesinden türemiştir. Bu da anne demektir. Ümmet kavramı da aynı köke dayalı olarak; bir köke, bir öze, bir anne gibi asıla bağlı olan manasına gelir. İmam, bir anlamda ümmetin önderidir. Bir kök durumundadır ve arkasında bir cemaat vardır.[1]

“Bütün insanları kendi önderleriyle birlikte çağıracağımız günü hatırla. (O gün) her kime kitabı sağından verilirse, işte onlar kitaplarını okurlar ve kıl kadar haksızlığa uğratılmazlar.”(İsra/71)

Kur'an Dinle

 

Hadis-i Şeriflerde İmam ile ilgili olarak;

“İnsanlar üzerinde olan büyük imam, çoban (gibi)dır. (Çobanın sürüden sorumlu olduğu gibi) O da halkından sorumludur.”[2]

“Kim Bana itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur; kim Bana isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur. Kim Benim emîrime itaat ederse Bana itaat etmiş; kim de Benim emîrime isyan ederse Bana isyan etmiş olur.”[3]

Sesli Makale

“Dinleyin ve itaat edin! Üzerinize tâyin olunan vâli/yönetici, başı siyah kuru üzüm gibi Habeş’li bir köle olsa bile, sizin aranızda Allah’ın kitabını uyguladığı müddetçe dinleyin ve itaat edin.”[4]

“Benî İsrâili peygamberler yönetirdi. Bir peygamber vefat ettiği zaman yerine (başka) bir peygamber geçerdi. Şu muhakkaktır ki, Benden sonra peygamber yoktur. Ama halîfeler gelecek, hem de çok olacaklardır.” Ashâb:

“O durumda bize ne emredersin?” diye sordular.

“Birinciye ve ondan sonra gelene yaptığınız bey’atı tutun! Onlara haklarını verin. Çünkü Allah halka, gözetmelerini istediği şeyden soracaktır.”[5]

“İmam ancak bir kalkandır. Arkasında harb edilir; ve onunla korunulur. Eğer Allah Azze veCelle’den korunmayı emreder ve adalet gösterirse bununla kendisine ecîr verilir; bundan başka bir şey emrederse ondan gelen aleyhine olur.”[6]

İnsanoğlu, yeryüzü halifesi olarak yaratılmış bir varlıktır.(Bakara 30) Halife: Yeryüzünde Allah cc hükümleri uygulanıyorsa devamı ve bekası için çalışan eğer uygulanmıyorsa uygulanması için canıyla malıyla çalışan kimsedir. Kur’an’ı Kerimin insanoğluna hitabındaki hikmeti kavrayan bir kimse mutlaka bu dinin çağrısının içtimai hayata yönelik olduğunu anlayacaktır.

Hz. Ömer (r.a) İslam İslam olmaz cemaat olmadıkça, cemaat cemaat olmaz imam olmadıkça, imam imam olmaz itaat olmadıkça sözü konunun mahiyetini yeterince açıklamaktadır. Ki İslam toplumunun varlığı cemaatin olmasıyla, cemaatinde İslam ahkamını gereği şekilde uygulayabilmesi ve varlığını muhafaza edebilmesi hadislerde de izah edildiği üzere ancak İmam’ın (idarecinin) varlığıyla mümkündür. Şeytan ve dostları bunu iyi bildikleri için İslam toplumlarına fitne sokmak gayesiyle çalışmaktadırlar.

Şu hâlde cemiyette bir kısım fitnelere sebep olmamak düşüncesiyle, sultanların, idarecilerin mevki ve makamlarıyla oynama işi “onlar açık bir küfre düşmedikçe” tecviz edilmemiş, bu raddeye gelinceye kadar kişilerin menfaatlerini ilgilendiren hususlarda fedakârlıkların azamisine katlanmak tavsiye edilmiştir.

Bu meseleyi Nevevî şöyle ifâde eder: “Halifeler, onlar İslâm’ın esaslarından birini tağyîr etmedikleri müddetçe, sırf zulüm ve fıskları sebebiyle isyan câiz değildir.”

Bu bahsi İbnu Hacer’in kaydettiği bir pasajı aynen alarak hülâsa etmek isteriz: “Zalim imam mevzuunda âlimlerin ittifak ettiği husus şudur: Zâlim imamı, fitne ve zulme yer vermeksizin tahttan indirmek mümkünse bunu yapmak bir vecibedir. Değilse, sabretmek vecibedir. Bir kısmı da şöyle demiştir: “Fâsık kimse bidâyette başa getirilmez. Önceden adâletli olduğu hâlde sonradan fısku fücûra ve zulme düştü ise, buna karşı gelip, isyan etmek hususunda ihtilaf edilmiştir. Doğru olanı, küfre düşmedikçe isyanın yasak olmasıdır. Küfre düştüğü takdirde isyan vâcib olur.

İbnu Hacer, bir başka vesîle ile kâfir imama karşı isyan vecîbesinin icmâ ile sâbit olduğunu ve bu vecibenin her müslümana terettüp ettiğini belirterek sözünü şöyle noktalar: “Buna gücü yeten sevap kazanır, göz yumup müdâhane eden günahkâr olur, gücü yetmeyen de oradan hicret eder.[7]

[1] Hüseyin K. Ece, İslam’ın Temel Kavramları, İmam

[2] Buhârî, Ahkâm: 1; Tirmizî, Cihad: 7, hadis no: 1705; Ahmed bin Hanbel: 2/54.

[3] Buhârî, Ahkâm: 1; Müslim, İmâre: 33; Nesâî, Bey’at: 26.

[4] Buhârî, Ahkâm: 4; Müslim, İmâre: 37; Nesâî, Bey’at: 27.

[5] Buhârî, Enbiyâ: 5; Müslim, İmâre: 44, hadis no: 1842; İbn Mâce, Cihad: 42, hadis no: 2871; Ahmed bin Hanbel: 2/97.

[6] Müslim, İmare 9 hd.No:1041

[7] Kütüb-i sitte

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.