İslamın Bütünlüğü Ve Kadının Fonksiyonu

Hamd alemleri yoktan var eden ve idare eden kayıtsız şartsız hakimiyet yetkisine sahip Rahman,Rahim,Din günün sahibi bizlere sayısız nimetler veren Allah azze ve celle’ye mahsusdur.

Salat ve Selam Alemlere Rahmet olarak gönderilen mü’minlerin örneği ve önderi kendisine uyulmadığı müddetçe kurtuluşun mümküm olmadığı son peygamber Hz.Muhammed (s.a.v) ehli beytine sahabe’i kirama ve bugüne kadar yaşamış bugün yaşamakta olan ve bundan sonra kıyamete kadar yaşayacak olan gayesi Allah azze ve celle’nin rızası derdi,Allah azze ve cellenin davası olan bütün mü’minlerin üzerine olsun İnşallah.
Allah (c.c) Ali İmran 104.ayeti Kerimesinde mealen şöyle buyuruyor : ‘’İçinizden hayra çağıran iyiliği emreden ve kötülükten nehyeden bir topluluk bulunsun işte kurtuluşa erenler bunlardır.’’
Bu ayeti kerimenin muhatabı olarak her mü’min gibi bende emri bil maruf nehyi anil münker yapmakla sorumlu biriyim.Esasen bu mü’min erkeklerin olduğu kadar mü’min kadınlarında yerine getirmesi gereken çok ciddi bir yükümlülüktür.

Bugün kime sorarsan ‘’bulunduğumuz çoğrafyada İslami bir hayat yaşıyoruz çünkü eskiden ezanlar yasaklanır Kur’an okutulmazdı,din öğrenimi gizli gizli yapılırdı ayrıca başörtü yasağıda vardı ama artık günümüzde eskiye nazaran dinimizi daha raht yaşıyoruz,daha rahat ibadet ediyoruz,istediğimiz camii de namaz kılabiliyor,Kur’an okuyabiliyoruz,başörtümüzlede okuyabiliyor,çalışabiliyoruz yani dinizimi yaşayabiliyoruz.İslam yavaş yavaş yeryüzüne hakim oluyor’’ der. Aslında doğru günümüzün görünen tarafı tamda bu. Fakat birde görünmeyen tarafı var,  yani birde şu açıdan bakmak lazım olaya ; islamın yaşandığı iddia edilen bu coğrafyada insanlık ölmüşse ahlak bozulmuşsa adalet kalmamışsa akıl, din, can, mal nesil emniyetinden  söz edilmiyorsa …  bu nasıl İslam coğrafyasıdır ?

Rasulullah s.a.v  buyuruyor ki ; ‘’ Yemin ederim ki Allah mutlaka bu dini hakim kılacaktır. Öyle ki bir atlı Allah’dan ve sürüsüne kurt saldırmasından başka hiçbir şeyden endişe etmeden Sana’dan Hadramut’a kadar emniyet içinde gidecektir. (Buhari)

Bu hadisi şerif İslam varken hayatın nasıl olacağının bir göstergesidir. Hadiste geçen Sana ile Hadramut arası uzun bir mesafedir.  Rasulullah s.a.v bu uzun yolculukta kişinin güven içinde olacağını söylüyor ama islamın hakim olduğu zamanda. Şimdi baktığımızda bizler bugün sokağa çıkmaya tereddüt  ediyoruz niye çünkü dışarısını güvenli bulmuyoruz.

Mesela ben on yedi ,on sekiz yaşlarındayken dışarı çarşıya vs. çıkmak istediğimde babam pek izin vermezdi  ben derdim ki ‘’ baba niye izin vermiyorsun yanlış bişey mi yapacağımımı düşünüyorsun sen bana güvenmiyor musun ‘’  derdim.  Babam da hep şöyle derdi ‘’ kızım ben sana güveniyorum ama topluma güvenmiyorum.  ‘’
Eğer toplum güvenilir değilse İslam toplumundan nasıl söz edilebilir . Öyleyse yapmamız gereken şey kadın ve erkek hep birlikte İslam toplumunun yeniden inşaa etmektir. İşte bu noktada biz kadınlara da önemli bir rol düşmekte.
İslam davası uğrunda mücadele etmek mü’min erkeklerde de mü’min kadınlarlada da farzdır. Bu yükü Allah c.c sadece erkeklere vermemiştir bu konuda biz kadınlarında sorumlulukları bulunmaktadır.
Rasulullah s.a.v bir hadisinde şöyle buyuruyor : ‘’ Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin bunada gücünü  yetiremezse kalbiyle buğz etsin bu da imanın son mertebesidir. (Müslüm) Peygamberimiz s.a.v burada kadın erkek ayrımı yapmaksızın bütün mü’minlere hitab etmekte.

Emri bil maruf nehyi anil münker bütün erkek ve kadınlara farz olan bir ibadettir. Bu konuda Allah azze ve celle sadece erkekleri sorumlu tutmamıştır.

Kadının aile içindeki rolü en önemli vazifesidir ancak bu onun toplumda başka görevlerinin olmamasına engel değildir yani kadının görevi sadece evinin işini yapıp kocasına hizmet etmek çocuğunu yetiştirmek değildir bununla birlikte İslam için mücadele etmekte onun görevlerinden biridir. İslam toplumunun oluşabilmesinde kadına düşen pay daha çoktur. Çünkü toplumu fertler oluşturur fertleride kadın yetiştirir. Eğer kadın sorumluluğunun bilincinde olmaz tevhidi bir nesil yetiştirmese toplumda bozuk olur.

İslam da kadının ne kadar önemli ve sorumluluğununda ne kadar büyük olduğunu bilen Allah düşmanları kadını hedef almış onu özgürlük adı altında evinden çıkarmış modern köle durumuna sokmuş sorumluluğunu unutması için elinden geleni yapmıştır ve nihayetinde bu isteklerinde başarılı olmuşlardır.

Kadınların değerini ve sorumluluğunu iyi bilmesi gerekiyor.İlk İslama giren kişi bir akdın olarak Hz.Hatice idi (r.anha)  . Bakıyoruz ilk şehit edilen yine bir kadın Hz.Sümeyye r.anha bunları çoğaltabiliriz. Bunlar bize kadının ön saflarda yer aldığını gösterir. Kadın sahabeler üzerlerine düşen görevlerini  en iyi şekilde yerine getirerek biz mülüman kadınlarada güzel örnek olmuşlardır. Onlar Allah ve Rasulüne iman etmişler ve bu imanlarının gereğinide yerine getirmişlerdir. Hz.Hatice bütün malını Allah c.c için islama harcamıştır. Yeri geldiğinde Hz.Zinnire hatun abidesi uğruna gözlerini feda etmekten çekinmemiştir. Kimi canını hiçe saymıştır kimi malını ortaya koymuştur kimi fedakarlık göstermiş bu şekilde islama hizmet etmişlerdir. Bugün aynı şekilde bizlerinde Hz.Hatice (r.anha ) gibi Hz.Sümeyye r.anha gibi sorumluluğumuzun farkına varmamız imanımızın bir gereği olarak vakit kaybetmeden üzerimize düşeni yapmamız gerekmekte.

Bunun için öncelikle kişinin ilmi noktada kendini yetiştirmesi gerekiyor.Gününü altın günleriyle ,sinema,televizyon karşısında vakit öldürmekle boş eğlencelerle ziyan etmek yerine dinini öğrenebilmek için ilim meclislerinde bulunmak kitap okumak hiç şüphesiz kişi için daha hayırlı daha karlıdır.Allah c.c buyuruyor : ‘’İnsanlara hesap verecekleri gün yaklaştı onlar ise hala gaflet içinde aldırmıyorlar

Allah c.c bizlere yaptıklarımızdan dolayı hesaba çekileceğimiz günün yaklaştığını haber veriyor. Onun için vaktin değerini iyi bilmek ve zamanı iyi kullanmak gerekiyor.

‘’Andolsun ki insan muhakkak hüsrandadır ancak iman edenler Salih amel işleyenler birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.’’ ( Asr suresi  1-2-3).