sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 160. VE 162. AYETLER

VEHBE ZUHAYLİ’NİN (RH.A) BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 160. VE 162. AYETLER
08.07.2025
9
A+
A-

Yahudilerin Zulümlerinin Ve Faiz Almalarının Akıbeti İle Aralarından İman Edenlerin Ecirleri

 

160- Yahudilerin zulümleri sebebiyle ve bir de Allah yolundan çokça alıkoy­malarından dolayı, kendilerine helâl kılınmış hoş şeyleri yasakladık.

161- Bir de kendilerine yasaklanan fa­izi almalarından ve haksız yere insan­ların mallarını yemelerinden ötürü. Onların kâfir olanlarına elem verici bir azap hazırladık.

162- Fakat onlardan ilimde derinleş­miş olanlar ve iman edenler sana indi­rilene ve senden önce indirilmiş olana da iman ederler. Namaz kılanlara, ze­kât verenlere, Allah’a ve ahiret günü­ne inananlara gelince: elbette onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.

 

Açıklaması

 

Yüce Allah Yahudilerin işlemiş oldukları çok büyük günahlar sebebiyle, yani zulümleri dolayısıyla onlara -belki dönerler diye- daha önce helâl kılmış olduğu hoş ve temiz bir takım şeyleri haram kılmış olduğunu haber vermekte­dir. Nitekim bir başka yerde şöyle buyurmaktadır: “Tevrat’ın indirilmesinden önce İsrail’in (Yakûb’un) kendisine haram ettikleri şeyler müstesna, bütün yiye­cekler îsrailoğulları’na helâl idi.” (Âl-i İmran, 3/93) Maksat bütün yenecek şeylerin Tevrat’ın indirilişinden önce onlara helâl olduğudur. Bunlardan tek is­tisna, İsrail’in kendisine haram kılmış olduğu deve eti ve sütü idi.

Daha sonra Yüce Allah Tevrat’ta pek çok şeyi haram kıldı. Nitekim şöyle buyurmaktadır: “Biz Yahudilere bütün tırnaklıları haram kıldık. Sığır ve koyu­nun iç yağlarını da haram kıldık. Ancak karınlarındaki yağlar ile sırtlarına ve bağırsaklarına yapışan veya kemiklere karışan (yağlar) müstesna. Bunu onlara zulümleri yüzünden ceza olarak verdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.” (En’âm, 6/146) Biz bunları Yahudilere haram kıldık. Çünkü haddi aşmaları, az­gınlıkları, peygamberlerine muhalefet etmeleri ve onlara aykırı davranmaları sebebiyle bu haram kılmayı hak etmişlerdir. Bundan dolayı Yüce Allah burada: “Yahudilerin zulümleri sebebiyle…” buyurmaktadır. Yani bu, onların zulümleri, insanları ve kendilerini hakka uymaktan alıkoymaları, kötülüğü emretmeleri, iyilikleri engellemeleri, peygamber Muhammed (s.a.)’in geleceği müjdesini giz­lemeleri sebebiyledir. Bu onların geçmiş ve gelecek bütün zamanlarda sahip ol­dukları bir nitelik, karakteristik bir özelliktir. İşte bundan dolayı onlar pey­gamberlerin düşmanıdırlar. Bundan dolayı bir takım peygamberleri öldürdüler ve Hz. İsa ile Muhammed’i yalanladılar.

Allah’ın Peygamberler aracılığıyla kendilerine yasak kılmış olduğu faizi almaları sebebiyle de azaba uğrayacaklardır. Çünkü onlar faiz yemek için çe­şitli hileli yollara saptılar. İnsanların mallarını rüşvet, hainlik ve bunlara ben­zer yollarla, herhangi bir karşılık olmaksızın yediler. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Onlar yalana kulak verenler, haram kazançları pek çok yiyen­lerdir.” (Mâide, 5/42).

Ahiretteki cezaları ise, hem kendilerine hem de kendilerine benzeyen bü­tün kâfirlere cehennem ateşinde oldukça can yakıcı acıklı bir azabın hazırlan­mış olmasıdır.

Dikkat edilecek olursa temiz şeylerin haram kılınışı genel olmakla birlikte, uhrevî azap aralarında küfür üzere ısrar eden ve kâfir olarak ölen kimseler için­dir. Bundan dolayı Yüce Allah hemen şöyle buyurmaktadır: Faydalı bilgide derin­leşmiş olup bu bilgi üzere sebat gösteren, dinin gerçeklerine muttali olan, Allah’a ve sana indirilenlere samimi olarak iman eden, senden önceki -Mûsâ ve İsa gibi-peygamberlere indirilenlere iman edip onlardan herhangi birisi arasında ayırım gözetmeyen, Allah’a ve ahiret gününe, yani ölümden sonra dirilişe, amellerin kar­şılıklarının görüleceğine gerçek manada iman eden, mallarının zekâtını hak sa­hiplerine eda eden, Rablerinin emirlerine itaat eden ve aralarından özellikle de en mükemmel şekliyle şart ve rükünlerini yerine getirerek namazı eda eden kim­selere gelince; işte bütün bu niteliklere sahip olanlara Rableri çok büyük bir ecir olan cenneti mükâfat olarak verecektir. Bu ecrin gerçek mahiyetini Allah’tan baş­kası bilemez. Namaz kılmanın özel olarak övülmesinin sebebi ise bunun zekât vermeyi gerektirmesi, hayasızlıklardan, münkerden alıkoyması, ruhu arındırma­sı, insan nefsine malı hak sahibine vermeyi kolaylaştırmasıdır. Nitekim Yüce Al­lah şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz ki, insan mal toplamaya tutkun olarak yara­tılmıştır. Kendisine zarar erişince feryadı basar, ona bir hayır dokunursa cimrilik eder, infak etmez. Ancak namaz kılanlar müstesna…” (Meâric, 70/19-22)

İbni İshâk ve Beyhakî, Delâilu’n-Nübüvve’ de İbni Abbâs’tan: “Fakat on­lardan ilimde derinleşmiş olanlar…” ayetinin Abdullah b. Selâm, Üseyd b. Sa’ye, Salebe b. Sa’ye ve Esed b. Ubeyd hakkında, Yahudilerden ayrılıp İslâmı kabul etmeleri, yani Allah’ın Muhammed (s.a.) ile gönderdiklerini tasdik etme­leri üzerine nazil olduğunu rivayet etmişlerdir. [1][85]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.