sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolartefsir derslerikavram derslerimedaricus salikin

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUSUF SURESİ 96. VE 100. AYETLER

TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA YUSUF SURESİ 96. VE 100. AYETLER
02.07.2025
7
A+
A-

96- Müjdcci gelip gömleği Yakubun yüzüne koyunca, Yakubun gözleri düzeldi. Yakub, etrafındakilere: “Ben size, sizin bilmediğiniz şeyleri Allahtan biliyorum.” dememiş miydim? dedi.

Yusufun sağ olduğunu müjdeleyen kimse gelip, Yusufun gömleğini Yakubun yüzüne koyunca Yakub tekrar görmeye başladı. Ve çevresinde bulunanlara şöyle dedi: “Ben size dememiş miydim ki: “Ben sîzin bilmediğiniz şeyleri, Allanın bana bildirmesiyle biliyorum. O bilmediğiniz şey, Allahm, Yusufu tekrar bana döndürmesi VS birbirimize kavuşmamızdı.

Abdullah b.Abbas bu müjdecinin, Yakub aleyhisselamm oğullarından Vahuza olduğunu ve bunun, kardeşlerine: “Yusufun kanlara bulaştırılmış gömleğini babama ben götürmüştüm, şimdi onun müjdeleyici gömleğini de babama ben götüreceğim.” dediğini rivayet etmektedir. [1][98]

 

97- Oğullan: “Ey babamız, günhalarımizın affını dile. Şüphesiz ki biz, hata ettik,” dediler.

Yakub aleyhisselamm oğullan, daha Önce kardeşlen Hz.Yusufun yanında suçlu olduklarını itiraf ettikleri gibi bu defa, babaları Yakub aleyhisselamm yanında da suçlu olduklarını itiraf etmişler ve babalarının bir Peygamber olarak, kendileri için Allahtan af dilemesini istemişlerdir. Yakub aleyhisselam ise onların bu isteklerini hemen yerine getirmeyip bilahare yerine getireceğini vaadederek şöyle demişti: [2][99]

 

98- Yakub: “Yakında rabbimden, günahlarınızın affını dileyeceğim. Şüphesiz ki o, çok affeden ve çok merhamet edendir.” dedi.

Abdullah b.Mes’ud diyor ki: “Yakub aleyhisselam, Allahtan, oğullarının affını hemen dilememiş, seher vaktine bırakmıştır. Çünkü o vakit, duaların daha çok kabul edileceği bir andır.” [3][100]

 

99- Yakub, ailesiyle birlikte Yusufun yanına gelince, Yusuf, anne ve babasını kucakladı: “Allanın izniyle, huzur ve emniyet iç.nde Mısıra girin.” dedi.

Taberinin tercih ettiği görüşe göre Yusuf aleyhisselam, babasını ve ailesini şehrin dışında karşılamış ve anne ve babasını kucakladıktan sonra. “Allahın izniyle Mısıra, kapılanndan güven içinde girin.” demiştir.

İbn-i Kesir ise, Yusuf aleyhisselamm, baba ve annesini, Mısıra girmelerinden sonra kucakladığını ve onlara: “Allanın izniyle Mısırda güven içinde yaşayın.” demek istediğini söylemiştir. [4][101]

 

100- Yusuf anne ve babasını tahtın üzerine çıkardı. Onlar da ona hürmetle eğildiler. Yusuf şöyle dedi: “Babacığım, daha önceki rüyamın tabiri budur. Rabbim bunu gerçekleştirdi. Bana ihsanda bulundu. Şöyle ki: Beni zindandan çıkardı. Şeytan, kardeşlerimle aramı açtıktan sonra, sizi çölden getirerek benimle burada buluşturdu. Şüphesiz ki rabbim, dilediğine lütfeder. O, herşeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Yusuf, babasını ve annesini tahtın üzerine oturttu. Babası, annesi ve kardeşleri hep birden Yusufa saygı ile eğildiler. Bunun üzerine Yusuf şöyle dedi: “Babacığım, daha önce onbir yıldız, güneş ve ay’ın bana secde ettiklerini gördüğüm rüyanın tabiri işte budur. Rabbim bu rüyamı doğru çıkardı. Bana büyük bir lütufta bulundu. Zira beni zindandan çıkardı. Sizi uzak çöllerden bana getirdi, bundan önce Şeytan beni senden uzaklaştırmak için, kardeşlerime vesvese vererek aramızı açmıştı. Şüphesiz ki rabbim, dilediği şeylerde büyük lütuf sahibidir. Beni hapisten çıkarması, sizi, çölleri aşırtarak buraya getirmesi ve benimle kardeşlerim arasındaki dargınlığı gidermesi, rabbimin bir Iütfudur. Rabbim, yarattıklarına neyin daha faydalı-olacağını çok iyi bilendir ve yaptıklarında hikmet sahibidir.”

Hz.Yusufun gördüğü rüya ile bu rüyanın neyi ifade ettiğinin ortaya çıkması arasında kırkdört yıl geçtiği rivayet edilmektedir.

Ayet-i Kerimede, Hz.Yusufun babası Yakub aleyhisselam ile annesi ve kardeşlerinin, saygı göstererek eğildikleri yani secde ettikleri zikredilmektedir. Müfessirler bu secdenin ne mânâya geldiği hususunda çeşitli izahlarda bulunmuşlardır.

a- Taberi ve İbn-i Kesirin tercih ettikleri görüşe göre, Hz.Yakubun da saygı göstermek maksadıyla bir insanın önünde eğilmek caizdi. Bu Hz Yusufun “babası, annesi ve kardeşleri, kendisine saygı secdesinde                                      zikrettikten sonra buna benzer secdenin islam dini gelince Allahtan Sasına secde edilmesinin yakaslandıgını söylemekte ve bu hususta şu Hadisleri zikretmektedir:

Abdullah b.Evfa diyor ki:

“Muaz Şamdan dönünce Resulullahü secde etti. Resulullah ona: Ey Muaz bu da ne?” diye sordu. Muaz şöyle dedi: “Ben Şama gıtüm orada Şamlıların, Piskoposlarına ve Patriklerine secde ettiklerini gördüm. Ben de içimden sana böyle yapmamızı arzuladım.” Bunun üzerine-Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sakın böyle birşey yapmayın. Şayet ben, herhangi bir kimsenin, Allahtan başkasına secde etmesini emredecek olsaydım, kadının, kocasına secde etmesini emrederdim… [5][102]

Kaysb.Sa’d diyor ki:

“Hiyreye gitmiştim. Orada halkın, Merzübana (Reislerine) secde ettiklerini gördüm. (Döndüğümde) Resulullaha: “Ey Allahın Resulü, sana secde etmeyelim mi?” diye sordum. Buyurdu ki: “Şayet ben, bir kimsenin, Allahtan başkasına secde etmesini emredecek olsaydım, kadınların, kocalarına secde etmesini emrederdim. Zira Allah, kocalara kadınlar üzerinde birçok haklar vermiştir. [6][103]

Meleklerin Hz.Ademe saygı secdesinde bulunmaları da bu görüşü desteklemektedir. Ayrıca bu Surenin dördüncü âyetindeki Hz.Yusufun, ay güneş ve onbir yıldızın kendisine secde ettiklerini görmesi ve sonunda babası, annesi ve kardeşlerinin kendi önünde eğilmelerini, başlangıçta gördüğü rüyanın tabiri olarak izah etmesi de aynı şekilde bu görüşe olan müfessirleri desteklemektedir. Ayetin meali de bu görüşe göre yapılmıştır.

b- Diğer bir kısım müfessirler ise aslında Hz.Yakubun, karısının ve oğullarının, Hz.Yusufa secde etmeyip, onu sağ salim buldukları için Allaha secde ettiklerini söylemişlerdir. Bu görüşte olanlar aynı Surenin dördüncü âyetini de bu şekilde izah etmişlerdir. Bunlara göre dördüğca âyetin meali de şöyledir: “…Babacığım, rüyamda onbir yıldızla güneşin ve ayın benim için secde ettiklerini gördüm.” Yani, “Benim için Allaha secde ettiklerini gördüm.”

Neysaburî “Garaibül Kur’an adlı tefsirinde bu göriişü tercih etmiş ve bunun, Abdullah b. Abbasdan nakledildiğini zikretmiştir[7][104]

Bu görüşte olanlar, âyet-i Kerimede geçen “Li” harfi çerinin bu mânâyı ifade ettiğini söylemişlerdir. [8][105]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.