TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NAHL SURESİ 36. VE 40. AYETLER

36- Şüphesiz ki her ümmete: “Yalnız Allaha ibadet edin, tağutlardan kaçının” diyen bir Peygamber gönderdik. İçlerinden bir kısmını Allah doğru yola şevketti. Diğer bir kısmı ise sapıklığı haketti. Ey insanlar, yeryüzünde dolaşın, Peygamberlerini yalanlayanların sonunun ne* olduğuna bir bakın.
Şüphesiz ki geçmiş her ümmete: “Yalnızca Allah ibadet edin, tağutlardan uzak durun.” diye tebliğde bulunan bir Peygamber gönderdik. Bu ümmetlerden bir kısmım, Allah, doğru yoluna şevketti. Onlar, iman edip kurtuluşa erdiler. Diğer bir kısmı ise inkârda bulundu, Peygamberleri yalanladı, sapıklığı hak etti ve helak oldu. Peygamberlerini yal ani ay ani ann akıbetinin ne olduğuna bir bakın vş onlardan ibret alın. Siz de onlar gibi olmayın. [1][44]
37- Ey Peygamber, onların, doğru yola gitmesini ne kadar istesen de, Allah, saptırdığını zorla doğru yola sevketmez. Onların yardımcıları da yoktur.
Ey Muhammed, sen, bu müşriklerin iman etmeleri için ne kadar gayret göstersen de bunlar iman etmezler. Zira Allah, saptırdığı kimseyi hidayete erdirmez. Onların, Allahtan başka herhangi bir yardımcıları da yoktur. Bu itibarla sen kendini yorma. [2][45]
38- Kâfirler: “Allah, öleni tekrar diriltmeyecek” diye en büyük yeminleriyle Allaha yemin ettiler. Hayır, bu, Allahın gerçekten bir vaadidir. Ne var ki insanların çoğu bunu bilmezler.
Allaha ortak koşanlar, Öldükten sonra dirilmeyi ve insanların, dünyada yaptıklarından hesaba çekileceklerini inkâr ettiler. Ve bu inkarlarım: “Allah, Ölüleri diriltmeyecek.” diye yemin ederek pekiştirdiler.
Allah teala ise bunları yalanlayarak “Hayır, Allahın, ölenleri tekrar diriltmesi, mutlaka gerçekleşecek olan bir vaaddir. Fakat insanların çoğu, Peygamberlerim dinlemedikleri için bu vaadin hak olduğunu, Allahın, kendilerini, öldükten sonra dirilteceğini bilmezler.” buyurmuştur. [3][46]
39- Allah) ihtilaf ettikleri şeyin gerçek yüzünü onlara göstersin, kâfirler de yalancı olduklarını bilsinler diye, ölenleri tekrar diriltccektîr.
Allah, ölenleri tekrar diriltecektir ki insanların ihtilaf ettikleri tekrar dirilmenin gerçek olduğunu onlara göstersin ve kâfirler de yeminlerinde yalancı olduklarını bilmiş olsunlar.
Bu yalancı kâfirler, âhirette, cehennem zebanileri tarafından ateşe çağırılacaklardır: “O gün onlar, cehennem ateşine sürülüp itileceklerdir. O gün onlara şöyle denecektir: “Dünyada yalanladığınız cehennem ateşi işte budur.” “Bu bir sihir midir yoksa hâlâ görmüyor musunuz?” “Girin cehenneme. Sabredin veya sabretmeyin. Sizin için değişen birşey olmayacaktır. Siz, sadece yaptıklarınızın cezasını göreceksiniz. [4][47]
40- Biz, herhangi bir şeyin var olmasını dilediğimizde ona sözümüz sadece “Ol” dememizdir. O da hemen oluverir.
Allah teala bu âyet-i Kerimede, dilediği herşeye gücünün yettiğini, vaadettiği şeyleri yerine getirme hususunda hiçbir şeyin onu âciz bırakamayacağını, herhangibir şeyi var etmek istediğinde ona sâdece “ol” demesinin yeterli olduğunu beyan etmekte ve kâfirlerin “Allah ölenleri nasıl diriltecek?” düşüncelerinin bâtıl olduğunu ortaya koymaktadır.
Başka bir âyet-i Kerimede de, insanları yaratma ve öldükten sonra onlan tekrar diriltmenin, Allah teala için çok kolay bir şey olduğu beyan edilerek buyuruluyor ki: “Sizin yaratılmanız da tekrar diriltilmeniz de, bir tek kişininki gibidir. Şüphesiz ki Allah, her şeyi çok işi işitendir, çok iyi görendir. [5][48] Diğer bir âyette de şöyle buyuruluyor: “Bizim emrimiz sadece bir defadır ve göz kırpması gibidir. [6][49]