TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA İBRAHİM SURESİ 31. VE 35. AYETLER

31- Ey Muhammed, iman eden kullanma söyîe naınazl gereği gibi kılsınlar. Alış veriş ve dostluğun fayda^vermeyeceği gün gelmeden, kendilerine verdiğimiz rızıkların bir kısmını, gizli ve açık olarak hayır yollarında harcasınlar.
Ey Muhammed, tarafımdan gönderdiğim dini, kendilerine tebliğ ettiğin müminlere de ki: Kendilerine farz kılınan namazı gereği gibi kılsınlar. Bir de alış verişin ve dostluğun bulunmadığı kıyamet günü gelip çatmadan önce, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizli ve açık olarak, Allah yolunda harcasınlar. Zira p gün ne müminlerden ne de kâfirlerden, herhangi bir fidye kabul edilmez..
Katade diyor ki: “Allah teala, insanların dünyada alış veriş yapmak suretiyle birbirlerinden faydalandıklarını ve kendilerine göre dostlar seçerek birbirleriyle yardımlaştıklanni bilmekte ve bu halin âhirette devam edebileceğini zannedenleri uyarmaktadır.
Zira âhirette, takva sahiplerinden başka, herhangi bir kimsenin, diğeriyle olan dostluğu fayda vermeyecektir. Bu hususta diğer bir âyette de şöyle -buyurulmaktadır: “Takva sahipleri hariç, dost olanlar o gün, birbirlerine düşman [1][45]
32- Gökleri ve yeri yaratan, semadan su indirip onunla size rızık olarak meyveler çıkaran, izniyle denizde seyretmek üzere gemileri hizmete veren, ırmakları emrinize âmâdc kılan Allahtır.
Gökleri ve yeri yoktan var eden, insanların yaşaması için, yeryüzündeki ağaç ve ekin gibi çeşitli bitkileri meydana getirmek üzere gökten su indiren, sizi ve eşyanızı izniyle denizlerde taşıtmak için gemileri sizin emrinize âmâde kılan Allahtır. O halde sadece ona kullak edin ve onun emirlerine itaatTE bulunun. Herhangi bir zarar veya menfaat vermeye gücü yetmeyen varlıkları ona ortak koşmayın. [2][46]
33- Vazifelerini devamlı yerine getiren güneşi ve ay’ı hizmetinize veren, geceyi ve gündüzü emrinize âmâde kılan yine Allahtır. Allah teala bu âyet-i Celilede, güneşi ay’ıt geceyi ve gündüzü insanların faydalanmalarına tahsis edenin bizzat kendisi olduğunu, bunların, bir tabiat hadisesi olarak, kendiliklerinden bu hale gelmediklerini, bütün kâinatın, onun emriyle bir ahenk içinde hareketlerine devam ettiklerini beyan etmekte bu sebeple kullarının, kendisine itaat etmelerini istemektedir. [3][47]
34- Allah, istediğiniz herşeydcn size verdi. Allahın nimetlerini saymaya kalksanız bitiremezsiniz. Şüphesiz ki insan, çok zalim ve çok nankördür.
Allah, sizlere, gerek lisanınızla istediğiniz, gerekse halinizle istediğiniz ve muhtaç olduğunuz bütün nimetlerden verdi. Öyleki, sizler, Allahın o nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız. Ne yazık ki insan, bütün bunlara karşı şükretmek yerine nankörlük etmektedir. Zira insan, çokça haksızlık yapan ve çokça nankörlük edendir. [4][48]
35- Bir zaman İbrahim şöyle dua etmişti: Rabbim, bu beldeyi emin bir belde yap. Beni ve oğullarımı putlara tapmaktan koru.
Allah teala bu âyet-i Kerimede, Resulullaha, İman etmeyen müşriklere, içinde yaşadıkları Mekkenin, meskun bir bölge olmasına sebep olan Hz. İbrahimin de, burada, putlara tapımlmamasmi Allahtan dilediğini kavmine hatırlatmasını bildirmektedir. [5][49]