TABERİ (RH.A)’NİN BAKIŞ AÇISIYLA HUD SURESİ 91. VE 95. AYETLER

91- Bunun üzerine kavmi şöyle dedi: “Ey Şuayb, söylediklerinin çoğunu anlamıyoruz. Şüphesiz seni aramızda çok zayıf bir kimse olarak görüyoruz. Eğer kabilen olmadaydı, seni taşlayarak öldürürdük. Esasen bizim aramızda bir itibarın da yoktur”.
Şuaybin nasihatlan üzerine kavmi ona şöyle demiştir: “Ey Şuayb, söylediklerinin çoğunun gerçek mahiyetini anlamıyoruz. Sen bizim içimizde pek zayıf birisin. Eğer kabilen olmasa seni taşlayarak öldürürdük. Aslında bizce sen, pek değerli bir kimse de değilsin.
Görülüyor ki Şuayb aleyhisselamın kavmi, akıllarını kullanıp rableri tarafından kendilerine gelen emirleri düşünme ve kabul etme yerine kaba güce baş vurarak Şuayb aleyhisselamı tehdit etmekte, kavminden çekindikleri için de zorbalıklarım ileri götürememektedirler. Bu sebeple Şuayb aleyhisselam onları tekrar uyarmakta ve kavminin gücünün hiçbir zaman Aîlahın gücünden üstün olamayacağını açıklamaktadır. [1][102]
92- Şuayb şöyle dedi: “Ey kavmim, size göre kabilem Âllahtan daha mı üstün ki, Allaha sırt çeviriyorsunuz? Şüphesiz ki rabbim, yaptıklarınızı ilmiyle kuşatmıştır.
Şuayb, kavmine şöyle dedi: “Ey kavmim, benim kabilemi ne kadar yüceltiyorsunuz? Onları, Âllahtan daha mı üstün görüyorsunuz? Rabbinizi alaya alıp onu arkanıza mı atıyorsunuz? Emirlerini bırakıyor azabından korkmuyorsunuz, ona hakkıyla saygı göstermiyorsunuz. Şüphesiz ki rabbim, yaptıklarınızı ilmiyle kuşatmaktadır. Hiçbir şey ona gizli değildir. O sizleri, hemen veya gelecekte cezalandıracaktır. [2][103]
93- Ey kavmim, olduğunuz gibi devam edin. Ben de yoluma devam edeceğim. İleride rezil edici azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu bileceksiniz. Bekleyin bakalım, ben de sizinle beraber bekleyiciyim”.
Şuayb devamla şöyle dedi: “Ey kavmim, siz kendi yolunuzda amel etmeye devam edin bakalım. Ben de kendi yolumda amel edenim. Yakında kimin kendi aleyhine cinayet işleyen ve bu sebeple hor ve hakir düşüren azaba uğrayan olacağım, yalancının ben mi yoksa siz mi olduğunu bileceksiniz. Azabın kime ineceğini bekleyin. [3][104]
94- Azap emrimiz gelince, Şuayb ve onunla birlikte iman edenleri rahmetimizle kurtardık. Zalimleri ise korkunç bir ç iğlik yakaladı. Böylece yurtlarında dizüstü yığılıp kaldılar.
Şuayb aleyhisselamin kavmi olan Medyen halkının, helak edilme şekli bu surede “Bir çığlık yakalamasıyla” olduğu beyan edilmekte, A’raf suresinin doksanbirinci âyetinde ise, şiddetli bir sarsıntı ile helak edildikleri açıklanmakta ve Şuara suresinin yüzseksendokuzuncu âyetinde ise, onların cezalandırılması şöyle açıklanmaktadır: “Fakat Şuaybı yalanladılar. Ardından onlan, gölgeleyen bulut gününün azabı y akalayı verdi. Gerçekten o büyük bir günün azabı idi”.
Âyet-i Kerimelerden anlaşılıyor ki, Medyen halkı, siyah bir bulutun kendilerini kaplaması neticesinde, üzerinde bulundukları yerin sarsılması sonucunda, büyük bir çığlıkla beraber helak olup gitmişlerdir. [4][105]
95- Sanki yeryüzünde yaşamamışlar gibi izleri silinip gitti. İyi bilin ki daha önce Semud kavmi, Allah in rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen kavmi de öylece uzaklaştı.
Semud kavmi* Medyen kavmine komşu bir ülkede yaşıyordu. Onlar da inkarcılıklarında, yol kesmelerinde, insanların hakkını yemelerinde, Medyen halkına benziyorlardı. Bu sebeple her ikisi de Allanın rahmetinden uzaklaştırılmış ve Allahın gazabına uğramış kavimlerden oldular. Sanki yeryüzünde hiç yaşamamışlar gibi silinip gittiler. [5][106]