Mustafa NAMLI Allah(cc)’nun Razı Olduğu Kişi Olmak İstermisin?

Allah(cc)’nun Razı Olduğu Kişi Olmak İstermisin?

Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah(cc) ‘ya Salat ve Selam bu alemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed Musatafa (sav)’e olsun inşaAllah.

“ Adamın biri sahilde yürüyüş yaparken başka bir adam dikkatini çeker denize telaşla bir şeyler atıyor. Yanına yaklaşınca bu kişinin sahile vurmuş olan deniz yıldızlarını bir bir denize attığını görüyor. Yanına yaklaşıyor ve niçin bunları denize atıyorsun diyor. Onu dikkate alan fakat yaptığı hareketi kesmeyen adam devam ederken diyorki “yaşamaları için atıyorum “

Bu sefer yanına yaklaşan kişi diyorki “ iyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Sen hangi birini atacaksın senin bu birkaçtanesini atmanla neyi değiştireceksinki diyor. Onun bu sözleri karşısında gülümseyerek, Deniz yıldızlarını bir bir denize atan kişi hem atmaya devam ediyor hemde ona diyorki “ bak diyor şimdi bunun  için nekadar çok şey değişti gördünmü tekrar hayata döndü onu kurtardım” diyor.

Evet insan olarak sorumluluklarımız var. Vazifelerimiz var eğer mümin isek inanan olarak sorumlulukarımız var. Önce Rabbimize karşı, nefsimize karşı ve topluma karşı sorumluluklarımız var.

Sadece iyiliklerin yaşanması değil kötülüklerinde engellenmesi gerekir. Buda bir müminin sorumlulukları arasına girer. Zira bir toplum düşününki iyiler hep iyi olmaya devam ediyor ama kötülükleri engellemiyorlar kötülüklere karşı çıkmıyorlar. İşte böyle bir toplum bozulmaya ifsad olmaya mahkumdur.

Çünkü hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Bir kısım insanlar özgürlük adına, hürriyet adına, nefsi adına istediği gibi davranışlarda bulunurken müslümanlarda onlara müdahale etmezlerse Allah’ın dininde şirk dediği, haram dediği  yasaklar normalleşmekte ve hepimizin içinde bulunduğu geminin alt tabanında delinmektedir. Ve biz de çoğalan fitne, fesat ve avrupa hayranlığının içinde buğulup gitmekteyiz.

Onun için kemalata yürümek kâmil bir varlık olmak sadece iyilikleri işlemek değil kötülüklerede engel olmaya çalışmakla mümkün olacaktır.

Kral bir gün halkını imtihan etmek için toplamış ve sarayın bahçesindeki havuzu göstererek bu gece herkes hava kararınca bu havuza bir kova süt dökecek ve yarın sabahta havuzun başında durumu göreceğiz demiş.

Sabah olunca havuzun başına gelmişler. Ne görseler iyi havuz ağzına kadar su dolu. Kral bir amcayı çağırmış amca sen havuza ne döktün? Amca demişki. Bu kadar insan süt dökerse ben bir kova su döksem ne olurki diye düşündüm ve bir kova su döktüm Kral kimi çağırmışsa aynı zihniyetle  havuza su dökmüş şimdi sonu şu. “ Herkes havuza su dökerse sütü kim dökecek?”El cevap: Allah benden nasıl razı olur diye akıbet endişesi taşıyan samimi olan müslümanlar.

Bugün bu sorumluluğunuzdan uzaklaşmamızın sebebi Allah benden nasıl razı olur sorusunun cavabını kendimiz belilememiz. Ama Kur’an’a bir sorsak Allah(cc) bize bunun cevabını vermektedir. Kur’an’dan uzak olan bir yaşantı bizi biraz daha dünyaya bağlanmaya götürüken bunu yapabilmek ne mümkün ?

Allah (cc) Tevbe süresi 100. Ayeti Kerimesinde kimden razı olduğunu bir yönüyle şöyle çıklıyor.

“Muhacirlerden, Ensardan  en ileri ve önde gelenlere, ihsan ve sıdk ile onlara uyanlardan Allah RAZI olmuştur. Onlarda Allah’tan hoşnuddurlar. Hem onlara altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Orada temelli kalıcıdırlar. İşte en büyük kurtuluşta budur.”

                Ayeti Kerime’de anlaşıldığı gibi Allah(cc) muhacir ve ensardan öncü olanlardan razı olduğu gibi onlara sıdk ile tabii olanlardanda razı olduğunu açıklıyor.

Soru şu:Onlara sıdk ile tabi olmak ve Allah’ın razı olduğu kişilerden olmanın ebedi cennete ve aynı zamanda en büyük kurtuluşa ermenin yolu nasıl dersek bunuda Hz. Peygamber (sav) bize öğretiyor.

“Sizde iki sarhoşluk ortaya çıkmadıkça Allah tarafından gelen Hak din üzere devam edersiniz.”

1. Cehalet serhoşluğu
2. Dünyaya aşırı düşkünlük

Siz iyiliği emreder kötülüğede engel olur, Ve Allah yolunda cihad ederken içinizde dünya sevgisi oluşuverince iyiliği emretmez, kötülüğe engel olmaz ve Allah yolunda cihadı bırakırsınız.

“O gün kitap ve sünnetin emirlerini yaymaya çalışanlar ENSAR VE MUHACİRLERDEN İSLAMA İLK GİREN KİMSELER GİBİDİRLER” (Bezzar) buyurdu (sav).

Demekki sorumluluk şuurunu Kur’an’dan sahih sünnetten sorarak hareket ettiğimiz müddetçe hak dinin gereklerini yerine getirebiliyoruz. Ama Rasulullah’ın (asv) ağzındanda duyduğumuz gibi vahiyden ve sünnetten hülasa ilimden uzaklaştığımızda cehalet bizi sarhoş ettiğinde. Arkasından koşulacak, yarışılacak şeyleri, neyin hak neyin batıl olduğuna, bizim için neyin hayır neyin şer olduğuna kendimiz karar vermeye kalkarsak bunun sonunda dünya ehli olur ve bu sorumluluğumuzu unutur ve bu kadar insanın süt döktüğü havuza ben su döksem ne olur zihniyetine döneriz.

Ama insanların cehalet sarhoşu olduğu ve dünya ehli olduğu bu sorumluluğu unuttuğu bu günde kitap ve sünnetin emirlerini yaymaya sarılmak en azından bunu yapanların yanında olmak ve Allah’ın razı olduğu ve onların da Allah’tan hoşnut oldukları Ensar ve Muhacirlerden olmak Allah(cc) benden razı olur diye akıbet endişesi taşıyan samimi olan müslümanlar içinn gidilecek tek yoldur.

Nisa 76 “ İman edenler Allah (cc) yolunda cihad ederler küfredenler ise tağutun yolunda savaşırlar.”

Şu kesinlikle unutulmamalıdırki. Allah kurtuluşun Hz. Peygambere(sav) ittiba etmekle olacağını söylüyor. Hz. Peygamber de (sav) kurtulan taifenin ashabının yolundan gidenler olduğunu külli bir kaide olarak öğretmektedir.

Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi inanetiyle beraber bu davayı omuzlayanların üzerine olsun inşaAllah.