KUR’AN-I KERİM’E İMANIN GEREKLİLİĞİ

Hamd Alemlerin Rabbi, Meliki, Din gününün tek sahibi olan Aziz, Cabbar, Kahhar olan Allah c.c.’a mahsustur. Salat ve Selam son Nebi olan müminlerin örneği ve önderi olan Hz Muhammed s.a.v olsun İnşallah.

Kur’an-ı Kerim’in Resulullah’a s.a.v inmiş Allah kelamı olduğuna inanmanın hayatımızda görülmesi gereken bazı sonuçları vardır.

Öncelikle onunla yaşayıp onunla Allah’a kulluk yapmalıyız. Kur’anı Kerim herşeyden önce gelen bir dost ve rehber olmalı.

Kadın olsun, erkek olsun, genç, yaşlı her müminin Kur’anı Kerimle Allah’ın c.c. kendisine hitap ettiğini düşünmeli.

Allah azze ve celle yarattığı insanları başı boş bırakmayıp onlara doğru yol ve nur olan Kur’anı Kerim’i göndermiş ve rahmetini vaat etmiştir.

Ey İnsanlar! Rabbinizden size açık bir delil geldi. Size apaçık bir nur Kur’an indirdik. (Nisa 174)

Müminin Allah’ın başı boş bırakmadığı şerelendirdiği bir varlık olduğunu bilmesi onun için yeter.

Kur’anı Kerimle yaşanan bir hayatta hisler incelenir, kalpler açılır, ruh tertemiz olur. Çünkü mümin, kitapla iman Rabbi nurla yaşar. Maddenin ve yeryüzünün ağırlığından kurtulup bir an için de olsa pak melekler derecesine yükselir.

Aynı zamanda Kur’anı Kerimle nefislerimizide terbiye etmeliyiz.

Onu sadece okuyup ezberleyip bırakmayacaksın. Onun içindeki emirlerle hayatını yönlendirmeli ve bu doğrultuda hareket etmeliyiz.

Unutmayalım ki: Resulullah’ın s.a.v ahlakı sorulduğunda Aişe r.anha onun ahlakı Kur’andı buyurdu.

Gerçekten pek güzel bir cümle. Demek istiyordu ki, Resulullah s.a.v Kur’anı Kerim’de gelen bütün emir ve yasakların yaşanan şeklidir.

Evet hiçbir insan ne kadar çabalarsa çabalasın Resulullah gibi olamaz. Fakat Allah bize Resulullah’ı her yönüyle örnek almamızı emrediyor.

And olsunki sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan kimseler için Resulullah s.a.v’ en güzel örnektir. (Ahzab 21)

Sonra yüce rahmeti ile kullarına şöyle buyuruyor.

Allah’tan gücünüzün yettiği kadar sakının (Tegabün 16)

O halde bizim görevimiz Kur’anı Kerimi okuyup ezberlerken gücümüzün yettiği kadar nefislerimizi onunla terbiye etmeye çalışmaktır.

Ve iyi bilmeliyiz ki Kur’anı Kerimin en büyük eğitim unsuru akidedir. Kalplere yerleşmiş gerçek bir inanç tarihte bu ümmetin ilk eğitim gördüğü sahadır. Resulullah’ı elinde yetişen ilk nesil bir eğitimle zirveye çıkmıştır.

Bizimde imanımızın dil ile kalmayıp fillere dökülmesi gerekir. Bu kitabın hayatımızın her noktasına yön vermesi gerekir.

Kişisel yaşantımız  veya toplumsal hayatımızda Kur’anı Kerime göre olacak. Çünkü Kur’anı Kerim Allah’ın emirlerine uymada kişi yada toplum ayrımı yapmıyor.

Kulluğumuz hayatın bütününe yayılmalı Allah’ın emirlerine mahkum olmalıyız.

Bize yön veren düşüncelerimiz bile, İslamı kavramlarla çelişmemeli Allah’ın kitabındada koyduğu prensiplere zıt olmamalı.

İşte o zaman gerçek bir Kur’anı Kerim ümmeti oluruz.

Bu dosdoğru olan yoluma uyun. Sizi Allah yolundan ayrı düşürecek yollara uymayın. Allah size bunları sakınasınız diye buyurmaktadır. (Enam 153)

Velhamdulillahirrabilalemin