BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
HELAKA GÖTÜREN ÜÇ ŞEY
Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah (c.c)’ya mahsustur.
Salât ve selam âlemlere rahmet olarak gönderilen, Hz.Muhammed (s.a.v)’e, Aline, Ashabına ve bütün müminlerin üzerine olsun inşallah.
Sarılan kimsenin yolunu asla şaşırmayacağı, Allah (c.c)’nun izniyle dosdoğru yol üzeri yürümesini garanti eden şeyden söz eden Resulullah (s.a.v) ne güzel söylemiştir.:
“ Aranızda iki şey bıraktım, onlara sarıldığınız sürece sapmazsınız. Allahın kitabı ve Resulü’nün sünneti.”…
Kitap ve sünnet, Müslümanı sapmalardan, kaymalardan güven içinde olmasını sağlayan ilkeler içermektedirler. Bu sayede Müslüman daima ileriye bakar, arkaya veya yolun sağına soluna bakmaktan sakınır. Şeytan şuradan buradan bakışını kendisine doğru çekerse, derhal bu ilkeleri hatırlar ve yükselişe doğru yolunu sürdürmek için dosdoğru yola döner.
Bu ilkelerden biri, el- Bezzar’ın Hasen bir rivayet zinciri ile aktardığı şu hadiste yer almaktadır.:
“ İnsanı helaka götüren üç şey vardır: itaat edilen cimrilik, tabi olunan heva ve kişinin kendisini beğenmesi…”
Maaş azlığı insanlığı cimri olmaya sevk eder. Maddi eksiklikleri gidermeye yönelik aşırı düşkünlük insanı cimriliğe götürür.
Ailesinin nafakasını temin etme zorunluluğu insanı cimriliğe götürür.
Mal sevgisi de insanı cimriliğe sürükler.
Davetçi kendisini cimriliğe Çağıran bu cazibelerin tümünden kurtulursa ilk tehlikeden kurtulmuş olur.
Sonra nefsine sıra gelir.
Nefis, özellikle Allah’ın (c.c) razı olmadığı şeyleri işlemesini arzu eder. Hassaten Allah’ın irade ettiği şeylerle çakıştığı veya hakkın başkasının yanında olduğunu gördüğü zaman, onu Allah’ın (c.c) rızasının dışındaki şeyleri işlemeye zorlar. Hakk’ın yanında yer almamasını, hevası ile birlikte yol almasını ve nefsine arka çıkmasını ister. Eğer Davetçi bu özelliğe sahip hevasından kurtulabilirse, ikinci tehlikeyi de atlatmış olur.
Sonra üçüncü tehlike geliyor:
Kişi, Allah’a davet yolunda gece gündüz çalışır, konuşur, çabalar. Pes peşe başarılara tanık olur. Çabalarının meyvesinin olgunlaştığını görür. İnsanın insanların kendisine yönelik övgülerini duyar. Bunun üzerine yaptıklarıyla övünmeye veya sözlerini beğenmeye başlar. Bu coşku içerisinde, Allah’ın (c.c) kendisini başarılı kıldığı gerçeğini, Mevlâ’nın işlerini kolaylaştırdığını, O’ndan başka güç ve kuvvet kaynağı olmadığını, değiştirme gücünü tamamen Allah’a (c.c) ait olduğunu unutur. Böylece en tehlikeli bir noktaya doğru sürüklenir. Kendisi olmasa falan işin olamayacağını düşünür. Eğer bunların tümünden kurtulursa, bunların üç büyük tehlike olduğunu anlarsa, böyle devam etmesi durumunda işlediği bütün amellerinin yanacağını bilincine varırsa, bütün fazileti yüce Allah’a (c.c) nispet ederse, dosdoğru yol üzere sebat eden kurtulmuşlardan Olur inşallah.
VELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN…
Kaynak:Davetçinin eğitimi ve Ahlakı -AbdulHamid Bilal-i