sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

HAZIR OLMAK

HAZIR OLMAK
11.10.2021
0
A+
A-

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ                 

Hamd âlemlerin Rabbi Rahman ve Rahim, ölüden diriyi- diriden ölüyü çıkartan, geleceğinde hiç şüphe bulunmayan günün sahibi, mümin kullarına merhametli, inkârcılara şiddetli, indirmiş olduğu Kur’an ile bizlere izzet bahşeden ALLAH(CC) aittir

Salât ve selam âlemlere rahmet olarak gönderilen kendi döneminde ve kendisinden sonra var kılınan mükelleflerin ona(sas) itaatten başka kurtuluşunun mümkün olmadığı önderimiz komutanımız Hz. Muhammed sas’e âline ashabına, bugünden önce yaşamış bugün yaşamakta olan ve kıyamete kadar yaşayacak, hakkın gönüllerini aydınlattığı mücahid müminlere selam olsun.

Allahu Teâlâ’nın yaratmış olduğu dünyada yine onun yaratmış olduğu rızıklarla hayatını devam ettiren insanların Rablerine karşı bir takım mesuliyetleri vardır. Bu itibarla İnsanoğlu dünyada kendisine sunulan imkânlardan istifade etme konusunda hiçte çekingen davranmamıştır. Bilakis kendi çaba ve gayretiyle elde etmiş olsun yada kendisine çaba harcamadan ulaşmış olsun nefsinin hoşuna giden her türlü eşyadan istifade etmeyi kendisine karşı vazife bilmiştir. Ancak bu girişimlerin mutlaka bir sonu olacaktır elbette. Aldığı lezzetler ve hazlar mutlak manada birgün son bulacaktır. Terk etmediği yada bırakmayı hiçbir zaman aklına getirmediği anlık heyecanlar onu mutlaka yapayalnız bırakacaktır. Elde etme adına ödenen nice bedeller yok olup gidecektir. Enerji ve sermayeler boşa tükenmiş olarak yorgunluktan başka bir şey kalmayacaktır insanın elinde.

Kur'an Dinle

“Söylesene Ey Muhammed biz onları yıllar yılı nimetlendirsek, ve kendilerine vaad ettiğimiz azab başlarına gelse, o yıllarca aldıkları zevk ve tat onları o gün azaptan kurtarma adına bir fayda sağlar mı?”(Şuara 205 207)

Peki neydi göremediğimiz, ya da görmek istemediklerimiz. Bizi bekleyen akıbet hakkında ki şüpheler mi? Yada arzuları dizginleyecek cesaretimizin olmayışı mı? Allah’a boyun eğmeyi gururumuza yedirememiş olmamız mı? Yada gerçekten bizi kendileriyle meşgul eden hazlar bizim ruhumuzdan güçlümüydü de bizi kontrol altına alıp yön verebildi hayatımıza yada özgürlüğümüzü elde edememiş olmamız mıydı? Neydi, hangisiydi.

Nefsin bitmek tükenmek bilmeyen arzuları vardır, dürtüleri, çağrıları, talepleri, beklentileri vardır. Ama Allah Azze ve Celle’ye karşı olan mesuliyetlerimiz bu sayılanlara cevap vermekten alıkoymalıdır bizi. Sonlu bir hayatın sonsuz talepleriyle kendini tüketmek yerine sonsuz bir hayatın sonlu taleplerine cevap verecek kadar akıllı olmalıdır insan. Madem ki bu ömür bir kez verildi unutmamalıyız bu ömürle beraber imkanda bir kez verildi.

Hesap gününün şuuruyla atılacak her adım kişiyi ve toplumları Rablerine yaklaştıracak eylemlerin ne olduğu konusunda araştırmaya sevk eder. Ölümün varlığına değil sonraki sahnelerin hakikatine iman. Oradaki rolünü buradaki amellerin belirleyecek. Hiç mi korkmuyorsun, hiç mi endişen yok kendin hakkında Resulullah(Sas)’in “Defnetmemeniz korkusu olmasa Allah’ın size kabir azabını işittirmesini isterdim” hadisi bizi düşündürmeli. Nasıl bir merhale ki şuan mezarlıkla defnederken sohbet edebiliyoruz, dünyalıklarımızı konuşabiliyoruz Acaba kabir azabı sesini duyabilseydik yapabilir miydik. Ogün fayda verecek vahyin ışığında yaşanmış bir hayattır. Allah için söylenmeyen hiçbir sözde, Allah için kullanılmayan hiçbir malda, Allah adına yapılmamış hiçbir işte hayır yoktur. Eylem ve davranışlarımızda haz ve lezzetlerin değil samimi niyetlerin peşinde koşalım İNŞAALLAH. kurtulacak zümre bu kimselerdir.

Sesli Makale

Selam ve dua ile   اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.