EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA NİSA SURESİ 150. VE 153. AYETLER ARASI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.
150- Allah’ı ve peygamberlerini (tanımayıp) küfre sapan, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isteyen, ve “Bazısına inanırız, bazısını tanımayız” diyen ve bu ikisi arasında bir yol tutturmak isteyenler;
151- İşte onlar, gerçekten kâfir olanlardır.(178) Kâfirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır.
152- Allah’a ve peygamberine inananlar ve onlardan hiç biri arasında ayırım yapmayanlar, işte onlara ecirleri verilecektir.(179) Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.(180)
153- Kitap Ehli, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor.(181) Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: “Bize Allah’ı açıkça göster.” Böylece zulümlerinden dolayı onlara yıldırım çarpmıştı.(182) Ardından kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, buzağıyı (ilah) edinmişlerdi.(183) Yine bundan dolayı da onları affettik ve Musa’ya apaçık olan ispatlayıcı bir delil verdik.
AÇIKLAMA
178. Yani, “Şu insanların hepsinin aynı seviyede kâfir olduğunda şüphe yoktur: Allah ve Rasûlü’nü inkâr edenler, Allah’ı kabul edip Rasûlü’nü (s.a.) inkâr edenler, rasûllerin bir kısmını kabul edip, bir kısmını reddedenler… Böyle insanların hepsi apaçık kâfirlerdir.”
179. Yegâne hükmedici olarak Allah’ı kabul eden, yalnız O’na ibadet eden, O’nun gönderdiği bütün elçileri kabul edip, onların yolundan giden kimseler iyi amelleri ölçüsünde mükâfatlandırılacakları konusunda temin ediliyorlar. Bunların aksine, Allah’ı tek Hâkim ve Mâlik olarak kabul etmeyen veya resullerin bir kısmına inanıp bir kısmına inanmayan kimselere ise acıklı bir azap vardır. Allah böyle kimselerin iyi amellerini kabul etmez, çünkü o’nun katında bu tür amelerin hiçbir değeri yoktur.
180. Allah, Rahman ve Rahim olduğu için kendisine ve resullerine inanan kimselerin amellerinin değerlendirilmesinde çok bağışlayıcı olacaktır ve böyle kimselere bir zorluk olmayacaktır.
181. Bu, Medineli Yahudilerin garip dileklerinden biri idi. Hz. Peygamber’e (s.a) şöyle demişlerdi: “Sen gökten yazılı bir kitap indirmedikçe veya bu konuda her birimize gökten ‘Muhammed (s.a) bizim Rasûlümüzdür, O’na inanın’ diye bir emir gelmedikçe senin Peygamber olduğuna inanmayacağız.”
182. İsrailoğulları’nın günah listesindeki bu günaha da, Yahudilerin ne kadar küstah olduklarını anlatmak için kısaca değinilmiştir. Bu olay Bakara Suresinin 55. ayetinde anlatılmaktadır. (Ayrıntılar için bkz. Bakara an: 71) .
183. İsrailoğulları Hz. Musa’nın (s.a) Allah’ın Rasûlü oluşundan beri apaçık ayetler görüyorlardı. Onlar Mısır’dan çıkarken Firavun ve ordusunun nasıl boğulduklarını gözlemişlerdi. Bu nedenle kendilerini Firavun gibi güçlü bir hükümdarın zulmünden (bir buzağının değil) Alemlerin Rabbi olan Allah’ın kurtardığını biliyorlardı. Yine de kendilerini o denli putlara kaptırmışlardı ki, Allah’ı bıraktılar ve altın buzağıya tapmaya başladılar.