sohbetlerözlü sözleryazarlarmakalelervideolar
Kur'an Dinle
Sesli Makale

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA EN’AM SURESİ 126. VE 135. AYETLER ARASI

EBU’L A’LÂ MEVDUDİ’NİN BAKIŞ AÇISIYLA EN’AM SURESİ 126. VE 135. AYETLER ARASI
26.12.2019
0
A+
A-

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd kendisinden başka ilah olmayan, mutlak manada tek güç ve kudret sahibi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam tüm peygamberlerin ve onları takip eden tabilerinin üzerine olsun.

126- Bu, Rabbinin dosdoğru olan yoludur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık.
127- Onlar için Rableri katında barış yurdu(93) vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir.
128- Onların tümünü toplayacağı gün: “Ey cin topluluğu,(94) insanlardan çoğunu (ayartıp kendinize kullar) edindiniz” (diyecek) . İnsanlardan onların dostları onlanlar derler ki: “Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlandı(95) ve bizim için tesbit ettiğin süreye ulaştık.” (Allah) Diyecek ki: “Allah’ın dilediği dışta olmak üzere, ateş sizin içinde ebedi kalacağınız konaklama yerinizdir.” Şüphesiz Rabbin, hüküm ve hikmet sahibi olandır, bilendir.(96)
129- Böylece biz, kazandıkları dolayısıyla zalimlerin bir kısmını bir kısmının başına geçiririz.(97)
130- Ey cin ve insan topluluğu, içinizden size ayetlerimi aktarıp-okuyan ve size bu karşı karşıya geldiğiniz gününüzle sizi uyarıp-korkutan elçiler gelmedi mi? Onlar: “Nefislerimize karşı şehadet ederiz” derler.(98) Dünya hayatı onları aldattı ve gerçekten kâfir olduklarına dair kendi nefislerine karşı şehadet ettiler.(99)
131- Bu, halkı habersizken, Rabbinin ülkeleri zulüm ile helak edici olmadığındandır.(100)

Kur'an Dinle

AÇIKLAMA

93. “Selâm Yurdu”, eksiksiz huzur ve mutluluğun yeri olup sakinlerinin her tür belâ ve zavallılıktan bütünüyle uzak bulunduğu Cennet’tir.
94. Buradaki ‘cin’lerden kasıt, ‘cin şeytanları’dır.
95. Yani, “her birimiz diğerini istismar etti ve bencil hedefleri uğruna aldattı.”
96. Allah tam hikmet sahibi ve herşeyi hakkıyla bilen olduğundan hem ceza, hem de bağış hikmet ve bilgiye dayanacak ve dolayısıyla akla uygun ve adalet üzere olacaktır. Her ne kadar O tam kudret sahibi ve dilediğini cezalandırıp, dilediğini bağışlayabilirse de, yine de, suçundan bizzat sorumlu olduğu ve dolayısıyla cezalandırılmayı hak ettiği açıkça belli olmayan günahkârı bağışlayacaktır.
97. Dünyada iken günahlarında ve cinayetlerinde suç ortaklığı yapan böylesi zalimler, ahirette de cezalarını ortaklaşa çekeceklerdir.
98. Yani, “itiraf ederiz ki, Sen’den bize birbiri ardısıra elçiler geldi, fakat onların söylediklerine inanmamakla biz hata ettik.”
99. Gerçeğin kendilerine geldiğini, bunu duyup bildiklerini fakat bile bile reddettiklerini bizzat kendileri itiraf edeceklerdir.
100. Allah suçlulara, “Sen bize gerçeği bildirmedin, bize doğru yolu gösterecek birini de göndermedin. Ve şimdi de, bilmeden yanlış yolu tuttuğumuz için de bizi cezalandırmaya kalkıyorsun” deme fırsatı vermek isteğinde değildir. Böyle bir itirazın olmaması için, Allah hükmünün icrasından önce insanlar ve cinler uyarılsın diye elçiler ve kitaplar göndermiştir. Eğer buna rağmen insanlar yanlış yolları benimser ve bu nedenle de cezalandırılırlarsa, bu durumda Allah’ı değil, kendilerini suçlamalıdırlar.

132- Yapmakta oldukları dolayısıyla her biri için dereceler vardır. Rabbin, onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.
133- Rabbin, hiç bir şeye ihtiyacı olmayan rahmet sahibidir.(101) Dilerse sizi giderir ve dilerse, sizi bir başka kavmin soyundan (inşa edip) ortaya çıkardığı gibi yerinize bir başkasını getirir.
134- Hiç şüphesiz, size(102) vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakılacak değilsiniz.
135- De ki: “Ey kavmim, bütün yapabileceğinizi yapın; şüphesiz ben de yapıyorum.(103) Bu yurdun (dünyanın) sonu, kimindir, bilip-öğreneceksiniz. Gerçek şu ki zalimler kurtuluşa ermiyeceklerdir.”

AÇIKLAMA

Sesli Makale

101. “Rabbin ganidir, alemlerden müstağnidir” ifadesinin anlamı şudur: “O ne sizden yardım alma ihtiyacındadır, ne de çıkarlarını gözetecek birine muhtaçtır. Bu yüzden, ne itaatınızla O’na bir iyilikte bulunabilir, ne de isyanınızla O’na bir zarar verebilirsiniz. Hepiniz O’na karşı ayaklansanız bile, O’nun mülkünden bir zerre bile alamazsınız; Hepiniz O’na itaat ve ibadet etseniz bile, mülküne bir zerre bile katamazsınız. O sizin ne itaatınıza muhtaçtır, ne de kurbanınıza, adaklarınıza. Gerçekte, karşılığında hiçbir şey beklemeden sayısız nimetlerini üzerinize yağdırmaktadır O.”
“Rahmet Sahibi” ifadesi iki hususa işaret etmektedir;
1) Allah’ın size doğru yolu göstermesi kendi çıkarı için değil, sadece size olan rahmetinden, merhametindendir. Doğru yolu izleyip, eğri yollardan kaçınmanız hiçbir şekilde O’nun çıkarına olmadığı gibi, doğru yoldan yüz çevirmeniz de O’nun zararına değildir. Gerçekte, bu yolda gitmekle kendi çıkarınıza hizmet etmiş ve kendi kendinize zarar vermiş olmaktan kaçınmış olacaksınız. Bu bakımdan, size daha yüce mertebelere çıkma imkânı vermek için doğru davranışı öğretmesi ve sizi en derin fesat çukurlarına fırlatacak yanlış davranışlardan kaçındırması O’nun lütfudur.”
2) “Rabbiniz acımasız değildir ve suçlarınızla hatalarınızdan dolayı sizi cezalandırmaktan zevk duymaz. Gerçekte tüm yarattıklarına karşı son derece lûtufâr ve yumuşaktır. O, üzerlerindeki hakimiyetini büyük merhametiyle yürütür. Bu nedenledir ki, tekrar tekrar hatalarınızı bağışlar, görmezlikten gelir ve itaatsizlik yapsanız, günah işleseniz ve büyük cürümlerde bulunsanız bile, O size karşı yine de merhameti ve bağışlayıcılığıyla davranır. Sizi yaratan ve barındıranın O olduğunu bile bile O’nun emirlerine akılsızca karşı çıkarsanız, buna rağmen O sizi bağışlar, yaptıklarınıza sabreder, gerçeği görüp, yolunuzu düzeltesiniz diye size tekrar tekrar süre tanır. Eğer o acımasız olsaydı, sizi hemen helâk eder ve yerinize bir başka topluluğu getirir veya tüm insanlığı yok ederek bir başka varlık türü yaratabilirdi.”
102. Yani, ilkten sona tüm insanların yeniden hayata döndürülüp nihaî hüküm için Rabblerinin huzuruna çıkarılacakları “kıyamet” günü.
103. Yani, “Uyarımıza kulak vermez ve gittiğiniz yanlış yolları bırakmazsanız, o zaman istediğiniz yolda gidebilirsiniz, bırakın ben de yolumca gideyim. Sonunda, siz de, bende yollarımızın nereye vardığını göreceğiz.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.