• El-Kafi

Kafi: kökünden türeyen ism-i faildir, mastan “kifaye'” dir. Kelime olarak; yetmek, yetiştirmek, yerine getirmek ve korumak gibi manalara gelir.

Yüce Allah’ın sıfatı olarak el-Kafi; gücü her şeye yeterli olan, yeten, kafi gelen ve yegane koruyandır.

Kur’an-ı Kerim’de el-Kafi ism-i şerifi birkaç ayet-i kerimede geçmektedir. Ancak kafi şeklinde bir tek kelime de zikrolunmaktadır bunlardan iki tanesini okuyalım.

وَيَقُولُونَ طَاعَةٌ فَإِذَا بَرَزُواْ مِنْ عِندِكَ بَيَّتَ طَآئِفَةٌ مِّنْهُمْ غَيْرَ الَّذِي تَقُولُ وَاللّهُ يَكْتُبُ مَا يُبَيِّتُونَ فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّهِ وَكَفَى بِاللّهِ وَكِيلاً

“İtaat!” derler. Senin yanından ayrıldıkları zaman da onlardan bir grup geceleyin senin dediğinin aksini kurar. Halbuki Allah geceleyin ne kurduklarını yazıyor. O halde onlardan yüz çevir ve Allah’a tevekkül et! Şüphesiz vekil olarak Allah yeter!( Nisa Suresi: 81)

Yüce Allah Kafi’dir, hem kullarına yardım eder, hem vekil olur, hem yol gösterir, hem de kulların bütün yaptıklarını bilip onlara vakıf olup şahit olması suretiyle günahlarından dolayı hesaba çekmesi ve bu güce yegane sahip olandır.

Kur’an-ı Kerim’de El-Kafi ism-i şerifi manasında geçen ayet-i kerimelerde; dost, yardımcı, şahit, vekil, bilen, hesap soran, kullarından haberdar olan, yol gösteren ve her yönüyle kafi olan gibi manaları içermektedir.

أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ وَيُخَوِّفُونَكَ بِالَّذِينَ مِن دُونِهِ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ

Allah, kuluna yetmez mi? Seni O’ndan (Allah’tan) başkalarıyla korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık onun için bir yol gösterici yoktur.( Zümer Suresi: 36)

Allah kullarına kafidir, zulme uğrayan mazlumların hakkını zalimlerden almaya, kullarına yardım etmeye ve zalimin hasmı olarak Allah (c.c) Kafi’dir, Mazlumu mükafatlandırmaya, darda kalanları kurtarmaya, zalimi cezalandırmaya, müstekbirleri zelil kılmaya Kafi’dir. Her dilediğini yapar. Dilediğini yapmaya kendinden başka masivai hiçbir güç engel olamaz. O ilmiyle, kuvvetiyle, iradesiyle ve bütün sıfatlarıyla her şeye Kafi’ dir. Bütün varlıkların ihtiyaçlarını karşılayan Allah’tır. Bütün hususlarda O’nun eşi, benzeri, ortağı ve yardımcısı olmadan her şeye Kafi’ dir. Bu nedenle de mahlukatın sadece O’na kulluk edip ve O’ndan yardım dilemesi gereklidir.

Yüce Allah’ın el-Kafi ism-i şerifiyle alakalı olarak okumuş olduğumuz ayet-i kerimelerden sonra bir hadis-i şerifi okuyalım.

Peygamberimiz (s.a.v)’in, yatağına girdiği zaman şöyle dua ettiği rivayet edilmiştir;

Bizi yediren, içiren, bize yeten yardım eden, bize kafi gelen Allah (c.c)’a hamd olsun. Nice kimsenin sığınacağı ve yardım edicisi yoktur.( Müslim, Zikir, 64, VIII, 2085; Buhari, Et’ıme, 54; Ebu Davud, Edeb, 98; Ahmed, 11, l 17)

El-Kafi ismi İbni Mace ve Hakim’in el-esma-ul Husna ile ilgili rivayetinde geçmektedir.”( İbni Mace, Dua, 1 O; Hakim, 16)

Allah’ın el-Kafi ism-i şerifini bilen; Yüce Allah’ın yegane sığınılacak zat olduğunu, ilimde, kudrette, iradede ve mahlukatı

nimetlendirmede Kafi olduğunu anlayarak Yüce Allah’ın hesaba çekeceğini, ceza ve mükafat vereceğine inanıp dünyada iken iman ve salih amelle hazırlanır. Allah ‘tan başkasına kulluk etmez ve başkasından yardım dilemez.