B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M<\/strong><\/p>\n

Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun.<\/p>\n

12- \u0130nsana bir zarar dokundu\u011funda, yan yatarken, otururken yada ayaktayken bize dua eder; zarar\u0131n\u0131 \u00fcst\u00fcnden kald\u0131rd\u0131\u011f\u0131m\u0131z zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hi\u00e7 \u00e7a\u011f\u0131rmam\u0131\u015f gibi d\u00f6ner-gider. \u0130\u015fte, \u00f6l\u00e7\u00fcy\u00fc ta\u015f\u0131ranlara yapmakta olduklar\u0131 b\u00f6yle s\u00fcslenmi\u015ftir.<\/strong>
\n13- Andolsun, sizden \u00f6nceki nesilleri,(16) peygamberleri kendilerine apa\u00e7\u0131k deliller getirdi\u011fi halde, zulme(17) sapt\u0131klar\u0131 ve iman etmeyecek olduklar\u0131 i\u00e7in y\u0131k\u0131ma u\u011fratt\u0131k. \u0130\u015fte biz, su\u00e7lu-g\u00fcnahk\u00e2r olan bir toplulu\u011fu b\u00f6yle cezaland\u0131r\u0131r\u0131z.<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

16. Arap\u00e7ada “karn” kelimesi genel anlam itibariyle “ayn\u0131 d\u00f6nemde ya\u015fayan insanlar” i\u00e7in kullan\u0131l\u0131r. Fakat Kur’an bu kelimeyi ba\u015fka bir nisbet i\u00e7in de kullanmaktad\u0131r. Kur’an’da “karn” ile g\u00fc\u00e7 ve iktidar sahibi k\u0131l\u0131nm\u0131\u015f b\u00fct\u00fcn\u00fcyle ya da k\u0131smen d\u00fcnya liderli\u011fine getirilmi\u015f bir topluluk kastedilmektedir. B\u00f6yle bir toplulu\u011fu y\u0131k\u0131ma u\u011fratman\u0131n bir yolu, b\u00fct\u00fcn\u00fcyle helak etmektir, fakat ba\u015fka y\u0131k\u0131m bi\u00e7imleri de vard\u0131r.
\n17. Burada “zulm” kelimesi bilinen s\u0131n\u0131rl\u0131 anlam\u0131yla kullan\u0131lmam\u0131\u015ft\u0131r. Kelime Allah’a kul olman\u0131n hadlerini a\u015fan insanlar\u0131n i\u015fledi\u011fi t\u00fcm g\u00fcnah bi\u00e7imlerini kapsam\u0131na almaktad\u0131r. (L\u00fctfen bkz. Bakara. an: 49)<\/p>\n

14- Sonra, nas\u0131l yap\u0131p-davranacaks\u0131n\u0131z diye g\u00f6zlemek i\u00e7in, onlar\u0131n ard\u0131ndan sizi yery\u00fcz\u00fcnde halifeler k\u0131ld\u0131k.(18)<\/strong>
\n15- Onlara ayetlerimiz apa\u00e7\u0131k belgeler olarak okundu\u011funda, bizimle kar\u015f\u0131la\u015fmay\u0131 ummayanlar, derler ki: “Bundan ba\u015fka bir Kur’an getir veya onu de\u011fi\u015ftir.”(19) De ki: “Benim onu kendi nefsimin bir \u00f6ng\u00f6rmesi olarak de\u011fi\u015ftirmem, benim i\u00e7in olacak \u015fey de\u011fildir. Ben, yaln\u0131zca bana vahyolunana uyar\u0131m. E\u011fer Rabbime isyan edersem, ku\u015fkusuz ben, b\u00fcy\u00fck g\u00fcn\u00fcn azab\u0131ndan korkar\u0131m.”(20)<\/strong><\/p>\n

A\u00c7IKLAMA<\/strong><\/p>\n

18. Surenin 13. ve 14. ayatleri, belirli bir toplulu\u011fu g\u00f6stermek \u00fczere Araplar’a adeta \u015f\u00f6yle hitab etmektedir: “Ey Arabistanl\u0131 peygamber, sizden \u00f6nce gelip ge\u00e7mi\u015f kavimlerden bir ders al. Kendi d\u00f6nemlerinde onlara iyi amellerde bulunmalar\u0131 i\u00e7in bir f\u0131rsat verilmi\u015fti. Fakat onlar bu f\u0131rsat\u0131 kullanacak yerde, kendilerine k\u0131lavuzluk etmek \u00fczere g\u00f6nderilen peygamberlerin getirdiklerini inkar edip zul\u00fcm ve isyan tavr\u0131n\u0131 benimsediler. \u0130mtihan\u0131m\u0131z\u0131 kazanamay\u0131nca biz de onlardan liderli\u011fi kald\u0131rd\u0131k.
\n\u015eimdi ey Araplar, tam d\u00f6n\u00fcm noktas\u0131ndas\u0131n\u0131z ve onlar\u0131n yerine ge\u00e7irildiniz. Size de Rasul\u00fcm\u00fcz Muhammed’in (s.a) \u00f6nderli\u011finde ayn\u0131 salih amellerde bulunabilmeniz i\u00e7in f\u0131rsat verilmi\u015ftir. Seleflerinizin kaybetti\u011fi imtihan\u0131n bir benzerini ge\u00e7irmekte oldu\u011funuzu anlamal\u0131s\u0131n\u0131z. E\u011fer onlar\u0131n ak\u0131betine u\u011framak istemiyorsan\u0131z, bu ak\u0131betten bir ders \u00e7\u0131kararak ve onlar\u0131n helakine neden olan hatalardan ka\u00e7\u0131narak bu f\u0131rsat\u0131 de\u011ferlendirmek zorundas\u0131n\u0131z.”
\n19. Onlar bu s\u00f6zleriyle iki \u015feye at\u0131fta bulunmaktayd\u0131 ve \u00f6ncelikle demek istedikleri \u015fey \u015fuydu: “Muhammed’in ilahi vahy olarak sundu\u011fu \u015fey asl\u0131nda kendi akl\u0131n\u0131n bir \u00fcr\u00fcn\u00fcd\u00fcr fakat onu, s\u0131rf iddias\u0131n\u0131 g\u00fc\u00e7lendirmek i\u00e7in Allah’a ba\u011fl\u0131yor.” \u0130kinci olarak da \u015funu kastetmekteydiler: “E\u011fer kavmine lider olmak istiyorsan onlara \u00f6yle bir mesaj sun ki, bu d\u00fcnyada m\u00fclk i\u00e7inde ya\u015fas\u0131nlar. Ayr\u0131ca Tevhid akidesinden, ahiret inanc\u0131ndan ve \u00f6\u011fretinde yer alan ahlaki kurallardan vazge\u00e7. Bu m\u00fcmk\u00fcn olmayacaksa, Kur’an’da \u00f6yle de\u011fi\u015fiklikler yap ki, bizimle senin aranda de\u011fi\u015f-toku\u015f usul\u00fc bir uzla\u015fma meydana gelsin. Bu de\u011fi\u015f-toku\u015f \u00f6yle ger\u00e7ekle\u015fmeli ki, senin Tevhid’in i\u00e7inde bizim \u015firkimize bir yer a\u00e7\u0131labilsin; kendi ibadetlerimizi yapabilelim; ahirette kurtulu\u015fumuz sa\u011flans\u0131n, d\u00fcnyada yapt\u0131klar\u0131m\u0131za da bak\u0131lmas\u0131n. Senin mutlak ahlak\u0131n\u0131 kabul etmedi\u011fimizi de bilesin: Bu y\u00fczden \u00f6nyarg\u0131lar\u0131m\u0131za, ibadet t\u00f6renlerimize geleneklerimize, \u015fahsi ve kavmi \u00e7\u0131karlar\u0131m\u0131za ve dahi \u015fehvetlerimize me\u015fruiyet vermelisin. Biz kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 ittifakla, bu dini taleplerin bir listesini \u00e7\u0131karmal\u0131y\u0131z, diyoruz, bu ittifak\u0131n Allah’\u0131n haklar\u0131n\u0131 icra etmek \u00fczere \u00fczerimizde bir yapt\u0131r\u0131m\u0131 olmal\u0131; bununla birlikte de d\u00fcnya i\u015flerimizi kendi istedi\u011fimiz gibi \u00f6zg\u00fcrce y\u00f6netebilmeliyiz. B\u00f6yle bir uzla\u015fma zorunludur \u00e7\u00fcnk\u00fc insan hayat\u0131n\u0131n t\u00fcm y\u00f6nlerini Tevhid \u00f6\u011fretisinin ve ahiret inanc\u0131n\u0131n gereklerine ve \u0130slami \u015feriat\u0131n d\u00fczenlemelerine g\u00f6re tanzim edilmesini \u00f6ng\u00f6ren iste\u011fini kabul etmemiz imkans\u0131z.”
\n20. Bu yukar\u0131da ge\u00e7en iki iste\u011fe cevapt\u0131r: “Benim bu kitaptakilerde herhangi bir de\u011fi\u015fiklik yapma yetkim yok; \u00e7\u00fcnk\u00fc onun sahibi ben de\u011filim; ancak bu kitab\u0131 bana g\u00f6nderen Allah’t\u0131r. Bu y\u00fczden onun hakk\u0131nda herhangi bir uzla\u015fmaya mahal yoktur. Onu kabul edecekseniz, nas\u0131lsa \u00f6yle kabul etmelisiniz. Yoksa ister kabul edin, isterseniz reddedin.”<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

B\u0130SM\u0130LLAH\u0130RRAHMAN\u0130RRAH\u0130M Hamd kendisinden ba\u015fka ilah olmayan, mutlak manada tek g\u00fc\u00e7 ve kudret sahibi olan Allah\u2019a mahsustur. Salat ve selam t\u00fcm peygamberlerin ve onlar\u0131 takip eden tabilerinin \u00fczerine olsun. 12- \u0130nsana bir zarar dokundu\u011funda, yan yatarken, otururken yada ayaktayken bize dua eder; zarar\u0131n\u0131 \u00fcst\u00fcnden kald\u0131rd\u0131\u011f\u0131m\u0131z zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hi\u00e7 \u00e7a\u011f\u0131rmam\u0131\u015f gibi d\u00f6ner-gider. […]<\/p>\n","protected":false},"author":13,"featured_media":9717,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1],"tags":[],"yoast_head":"\n